Musa başka önderleri kıskanmıyor

İsrailliler gene şikayet etmeye başladılar. Rab onlara verdiği man adlı yemekten bıkmışlardı. “Keşke yiyecek için biraz et olsaydı!” dediler, “Mısır’da parasız yediğimiz o balıkları, salatalıkları, karpuzları, soğanları, sarmısakları hatırlıyoruz. Şimdiyse her gün hep aynı şeyi yemeye bıktık, iştahımız kalmadı” Allah buna çok öfkelendi. Musa da çok üzüldü.

Musa Rab’be, “Kuluna neden kötü davrandın?” dedi, “Seni hoşnut etmeyen ne yaptım ki, bu halkın yükünü bana yüklüyorsun? Bütün bu halka ben mi gebe kaldım? Onları ben mi doğurdum? Öyleyse neden emzikteki çocuğu taşıyan bir bakıcı kadın gibi, söz verdiğin devlete onları kucağımda lazım taşıyayım? Bu halkı tek başıma taşıyamam, bunca yükü kaldıramam. Bana böyle davranacaksan eğer gözünde lütuf bulduysam lütfen beni hemen öldür ki yorgunluktan düşüşümü görmeyeyim.”

Rab Musa’ya, “Halk arasında önder ve yönetici bildiğin yetmiş kişi topla” dedi. “Allah’ın çadırının yanında dursunlar. Ben inip seninle orada konuşacağım. Senin üzerindeki aynı Ruh’tan onlara da vereceğim. Bu adamlar halkın yükünü taşıman için sana yardımcı olacaklar.”

Musa halkın ileri gelenlerinden yetmiş adam toplayıp çadırın etrafına yerleştirdi. Sonra Rab bulutun içinde inip Musa’yla konuştu. Musa’nın üzerinde olan Ruh’tan bir arada toplanmış adamlara da verdi. Ruh’u alınca peygamberlik ettiler.

Bu yetmiş adamdan olan Eldat ve Medat adında iki kişi Allah’ın çadırının yanına gelememişti. Kutsal Ruh halkın arasındaki durdukları yerlerde de onların üzerlerine kondu. İkisi de peygamberlik ettiler.

Bir genç koşup Musa’ya, “Eldat’la Medat halkın arasında peygamberlik ediyor” diye haber verdi. Gençliğinden beri Musa’nın yardımcısı olan Nun oğlu Yeşu, “Ey efendim Musa, onlara engel ol!” dedi. Ama Musa, “Ben kıskanmıyorum sen neden kıskanıyorsun?” diye cevap verdi, “Keşke Rab’bin bütün halkı peygamber olsa da Rab üzerlerine Ruh’unu gönderse!”

Rab başka insanlara Kutsal Ruh’unu verdiği zaman Musa gibi seviniyor muyuz? Yoksa Yeşu gibi kıskanıyor muyuz? Musa çok alçakgönüllüydü. Onun çok istediği şey herkes Allah’ın sözünü dinleyip yapsınlar. Allah’ın kuvveti başkalarına verildiği zaman Musa sevindi. Musa’nın kıskandığı tek şey Allah’ın adıydı, yani halk tek Allaha inansın ona itaat etsin. Rab başka bir iman edene Kutsal Ruh’tan yetenek verdiyse O’nun için çalışsın, Musa gibi biz de kıskanmayalım. Bunun yerine yürekten sevinelim çünkü beraber işleyerek Rab’bin adını yükseltebiliriz.