100 Günde Kutsal Kitap'ın Asıl MesajıÖrnek
İnanlıya ciddi bir uyarı da ayartıyla ilgilidir. Kişi kendi arzularıyla aldanarak ayartılır. Günahlarının sorumluluğundan kaçmak insanın beyhude çabalarındandır. Bir diğer beyhude çaba ise sorumluluğu Rabbe yıkmak çabasıdır. Rab kimseyi ayartmaz.
İnanlı Rabbin sözünü dinlemeye hazır olmalıdır. Dinleme konusunda ne kadar hazır ise konuşma konusunda bir o kadar yavaş olmalı, hikmetle davranmalıdır. Çünkü çok konuşan hata yapar. Ayrıca çabuk öfkelenen kişi, Rabbin semavi evlatlarından istediği doğruluğu sağlayamaz. Çok konuşmak ve öfkelenmek yerine, eski alışkanlıklarından sıyrılmış, Rabbin sözüyle dolu dolu alçakgönüllü bir kabullenme içine girmelidir. Yalnız Rabbin sözünü duymuş olmak ama sözün uygulayıcısı olmamak kendi kendini kandırmak olur. Kişi mutlu olmak istiyorsa Rabbin sözünün etkin uygulayıcısı olmalıdır. İnanlı, Rabbin gözündeki kusursuz dindarlık çıtasını yakalamak istiyorsa, dilini dizginleyebilmeli, ihtiyacı olanlarla içten bir şekilde ilgilenmeli ve tertemiz bir yaşam sürmelidir.
İnanlı, Hristiyan yaşamını hayatında uygulamakla mükelleftir. Bunun için Rab, inanlıyı ayrımcılık yapmaması konusunda kati şekilde uyarır. Hristiyan yaşamında kişilerin diline, ırkına, cinsiyetine, yoksulluğuna ya da zenginliğine bakarak onlar arasında ayrımcılık yapmak yoktur. İnanlı farkında ya da farkında olmadan böylesi bir günahın içinde olabilir. Çünkü kişileri dış görünüşlerine göre yargılamış, sosyal bir konum belirmemiş ve ona göre de kişileri konumlandırmıştır. Oysa tek bir yargıç (Yak.4:12) vardır O da insanların dış görünüşlerine değil yüreklerine bakan (1Sa.16:7) Rab'dir. Rabbin egemenliğinde yüceltilecek olan kişilere kötü davranılmamalıdır.
Aklanma gerçeğini bir bütün olarak görebilmek için aklanmanın birçok yönüne bakmak gerekir. Kişi lütufla (Rom3:24), imanla (Rom5:1), kefaretle (kanla) (Rom5:9), Rab tarafından (Rom8:33), eylemlerle de aklanır (Yak2:24). Eylemler imanımızın dıştan görünebilecek delilidir.
Kişinin iyi eylemlerle sonuçlanmayan imanla kurtulacağı düşüncesi kendisini kandırmasından öteye gitmez. Böylesi bir iman insanı kurtarmaz. Kişinin iyi eylemleri yokken imanının olduğunu söylemesi yetmez. Kişinin sadece imanı olduğunu söyleyip bundan başka hiçbir şeyinin olmaması buradaki asıl anlatılmak istenendir.
Rabbin varlığına inanmak çok önemli olsa da yeterli değildir. İblise hizmet eden cinler bile buna inanmaktadırlar. Cinler görecekleri cezadan ötürü korkudan titriyorlar, bu gerçeğe inanıyorlar ama teslim olmuyorlar. Bu tür bir iman kurtarmaz. Gerçek manada Rab'be inanan bir kişi canıyla ve ruhuyla kendisini Rab'be adamalıdır. Ancak böylesi bir adanmışlık kişinin yaşamında derin değişimlere yol açar. Eylemsiz iman sadece düşüncede olan ve bu sebeple de ölü olan bir imandır. İbrahim iman eder etmez Rab'bin gözünde aklanmıştı ama İshak’ı adamadaki eyleme geçiş süreci imanının içten olduğunu gösterir. İmanı yalnızca düşüncede sıkışıp kalmamıştı, eylemle vücut bulmuştu. Dolayısıyla İbrahim’in imanı eylemlerinin ortaya çıkmasını sağladı ve imanı eylemleriyle tamamlandı. İman eyleme yol açar ve eylem imanın delilidir. Ruhsuz bir beden nasıl ki ölü, işlevsiz, etkisiz ve işe yaramaz ise eylemsiz imanda ölü, işlevsiz, etkisiz ve değersizdir. İçten değil, sahte bir imandır. Serhat Zengin
İmanınızın sınandığı dönemlerde tutumunuz nasıldı?
Bu dönemlerde Rab'bin sözüyle nasıl bir ilişki içindeydiniz?
Yakup 2:15-17 ayetlerine göre imanınızı nasıl diri tutabilirsiniz?
Okuma Planı Hakkında
Bu okuma planı Kutsal Kitap’ı baştan sona okurken size Tanrı’nın nihai planını da anlamanızı sağlayacaktır. Her günün okuma parçalarına ait ayetlerin açıklamalarının tamamı Türk Kilisesi’nden çeşitli önder, öğretmen ve saygın kardeşler tarafından o kaleme alındı. Planın içindeki derin düşünme sorularıyla Kutsal Kitap’ı 100 gün içinde okurken onu derin bir şekilde düşünme fırsatını da bulacaksınız.
More
Bu planı sağlayan Kutsal Kitap’ın Esas Mesajı'na teşekkür ederiz. Daha fazla bilgi için lütfen ziyaret edin: https://derindegisim.com/