100 Günde Kutsal Kitap'ın Asıl MesajıÖrnek

100 Günde Kutsal Kitap'ın Asıl Mesajı

100 günden 72. gün

Tapınaktaki kötürüm adam kırk yıldır olduğu gibi o gün de dilenmesi için tapınağa getirilmişti. Adam’ın hala şifaya dair bir umudu yoktu ve onlardan para alacağı umuduyla onlara baktı. Petrus adama ancak elinde olanı verebilirdi ve İsa’nın adıyla yürümesini söyledi. Çünkü tapınak ve tapınma düzeni adamı kurtaramazdı. Adamı iyileştiren İsa Mesih’in adındaki yetki ve “İsa’nın adıyla etkin olan imandır”. Bu iyileşme dua ettikten bir süre sonra gerçekleşmedi adam anında sakatlıktan kurtuldu ve sapasağlam oldu. Adam sadece yürümüyordu sevinçle sıçrıyor ve tapınağın içine girerek Tanrı’yı yüceltiyordu.

Bütün bu olay Petrus’un müjdeyi vermesine zemin hazırladı ve bu fırsatı kullandılar. Luka 11:19’da İsa Mesih Ferisilerin de kötü ruhları kovmak için dua etmek üzere çağırıldıklarını okuruz. Onlar kötü ruhlar için dua etmeyi dindarlıklarından aldıkları güç ile gerçekleştirirlerdi. Petrus’ta iyileştirdikleri adamın kendi güçleri ve dindarlıkları ile değil, İsa Mesih’in adındaki yetki ile gerçekleştirdiklerini söyler. Bu hatırlatma bizlerin de hizmet hayatımızda kullandığımız yetenekler ve fırsatlar için yürek tutumumuz nasıl olması gerektiği hakkında fikir verir. Nasıl ki Petrus ve Yuhanna kendi dindarlıkları ve yetenekleriyle kötürüm adamı iyileştirmediyse, bizlerinde hizmet hayatımızda kullandığımız yeteneklerimiz ve fırsatlarımız kendi gücümüzden gelmez. Her biri Rab’bin lütfudur ve bizlere Pavlus’un “Rab’den almadığımız ne var” sözünü hatırlatır (1Kor.4:7).

Petrus, müjde verirken olan biteni tüm gerçekliği ile anlatır ve sözlerini “siz Yaşam Önderi’ni öldürdünüz” diyerek bitirir. Bu ciddi bir suçlamadır ve aynı zamanda dinleyenleri rahatsız eden bir gerçektir. Ancak Petrus’un kaygısı insanların müjdeyi duyduklarında kırılıp gücenmeleri değil müjdenin tüm gerçekliğiyle iletilmesidir. Bu nokta bizlere müjde verirken insanların duydukları sonucunda kırılıp gücenmesini değil ama müjdenin tüm gerçekliğiyle eksiksiz verilmesi gerektiğini önemsememizi öğütler. Müjdenin eksiksiz duyulması önemlidir çünkü bu müjdeye iman kurtarır. Bu müjdeyi duyanların yapmaları gereken tövbe etmek ve Tanrı’ya dönmektir.

Konuşma ve iman eden kişiler sebebiyle Petrus ve Yuhanna, başkâhin ve ileri gelenler huzurunda yargılanır. Daha önce eğitim görmemiş kişilerin yetkin bir şekilde müjdeyi paylaşmasına şaşıran halk bu sefer de kendilerini savunurken şaşıracaktır. Çünkü sanki eğitim görmüş kişiler gibi kendilerini savunacaklardır. Oysa ki savunmalarındaki bu başarının aldıkları eğitim veya kişisel yetenekleri ile bir alakası yoktur. Onların başarılı bir şekilde kendilerini savunmalarının sebebi Kutsal Ruh ile dolmalarıdır. Tecrübe ettikleri bu durum aynı zaman İsa Mesih’in kendileri hakkındaki peygamberliğin gerçekleşmesidir. İsa Mesih öğrencilerine kendilerini nasıl savunmaları hakkında endişelenmemelerini Kutsal Ruh’un gerektiğinde onlara ne söyleyeceğini öğreteceği söylemiştir (Luk.12:12).

Bu yargılama sonucunda Petrus ve Yuhanna’da tehdit edilerek yollandı çünkü ceza almalarını gerektirecek bir suçları yoktu. Bunun yanında halk Tanrı’yı yüceltiyordu ve kurulu çaresiz bırakan bu oldu. Bu durum Pavlus’un kendisi için kullandığı “Mesih’in tutuklusu” ifadesinde kendine yer bulur. Pavlus’un da Mesih’in müjdesini yaymak ve bu yüzden tutuklanmak dışında bir suçu yoktu. Bizlerin de iman hayatında verdiğimiz müjde dışında suçlanacak bir yanımız olması gerekmektedir ve müjde yalnızca Rab’be hizmet etmelidir.

Özgür kalan Petrus ve Yuhanna olanları anlattıklarında topluluk 2. Mezmurdan alıntı yaparak Rab’be dua ettiler çünkü olanların Kutsal Yazılar’da Mesih’e dair peygamberliklerin yerine gelmesi olduğunu biliyorlardı. Öyle ki bu olaylar için “Senin kendi gücün ve isteğinle önceden kararlaştırdığın her şeyi gerçekleştirdiler” demişlerdir. Bu gerçekleşenlerin kendilerini korkutmaması aksine müjdeyi cesaretle duyurmak için güç vermesi için yine Rab’be dua ettiler ve Ruh’la dolarak hizmetlerine devam ettiler.

Müjdeyi yaymak hepsinin ortak amacıydı ve bu amacın sadece elçilerin değil kendilerinin de görevi olduğunun bilincindeydiler. Bu amaç ortaklığı aynı zamanda yaşam tarzlarını da etkilemişti. Sadece ortak ruhsal bir gayeyi değil aynı zamanda dünyasal varlıklarını da kardeşçe paylaşıyorlardı.                Noyan Öçal

Mesih’i anlatırken Kutsal Ruh’un yardımıyla yetkin bir şekilde konuştunuz mu? Bu şekilde konuşabilmek için dua ediyor musunuz?

İsa Mesih’ten sonra bir peygamber gelmeyeceğini ve gelmediğini söylemek hikmetsiz bir davranış mı yoksa müjdeye dair paylaşılması gereken bir gerçeklik midir?

Gün 71Gün 73

Okuma Planı Hakkında

100 Günde Kutsal Kitap'ın Asıl Mesajı

Bu okuma planı Kutsal Kitap’ı baştan sona okurken size Tanrı’nın nihai planını da anlamanızı sağlayacaktır. Her günün okuma parçalarına ait ayetlerin açıklamalarının tamamı Türk Kilisesi’nden çeşitli önder, öğretmen ve saygın kardeşler tarafından o kaleme alındı. Planın içindeki derin düşünme sorularıyla Kutsal Kitap’ı 100 gün içinde okurken onu derin bir şekilde düşünme fırsatını da bulacaksınız.

More

Bu planı sağlayan Kutsal Kitap’ın Esas Mesajı'na teşekkür ederiz. Daha fazla bilgi için lütfen ziyaret edin: https://derindegisim.com/