100 Günde Kutsal Kitap'ın Asıl MesajıÖrnek

Bütün İsrail halkı büyük bir özlem içerisindeydi çünkü yaklaşık 400 yıl boyunca Rab’den birşey duymamışlardı. Bu döneme ‘sessizlik dönemi’ adı verilir. Bu sessizlik o kadar uzun ve zordu ki herkesin umutları tükenmek üzereydi. Ama böyle zor bir zamanda sessizlik perdesi aralanmaktadır.

Kurtarıcı İsa’nın geliş haberi, önemli sayılan insanlara değil, sıradan sayılan çobanlara da gider. Ayetlerde çobanların şaşkınlık ve korku içinde bebeği görmeye gittiklerini okuruz.

Çobanları gören Meryem de şaşırıyor çünkü daha mucizevi bir şekilde dünyaya gelen bu bebeğin şaşkınlığını atlatamadan çobanlar çıkagelir. Meryem’in bütün bu olanları yüreğinde derin derin düşünmeye başladığını okuyoruz (Luka 2:19).

Derin düşünceler içerisinde olan sadece Meryem değildi. Onunla aynı duyguları paylaşan ve büyük bir özlemle kurtarıcı İsa’yı bekleyen Şimon ile Hanna adında iki kişi daha vardı. İkisi de İsrail halkı için büyük bir umut besliyorlardı. Çünkü bu büyük sessizlikten sonra bir kurtarıcının geleceğini peygamberlik kitaplarında okumuşlardı.

Şimdi o beklenen an hem onlar için hem de halkları için gelmişti. Büyük bir heyecanla, olan biteni halka anlatarak, Tanrı’yı yücelttiler.

Sizin hayatınızda Tanrı’yı duymadığınız bir sessizlik zamanı olduğunda neler hissediyorsunuz? Onu sesini duymak için neler yapıyorsunuz?

İsa’nın dünyaya gelişi İsrail halkı için nasıl umut olduysa bizler için de umuttur. Peki, siz bu umudu insanlara nasıl anlatabilirsiniz?