100 Günde Kutsal Kitap'ın Asıl MesajıÖrnek

İsrail halkı nihayet kendilerine Rab tarafından defalarca vaat edilen “süt ve bal akan” ülkenin sınırına geldiler. Yeşu’nun önderliğinde Eriha ovalarında konakladılar. Vaat edilen toprakların ürününü ilk kez yediler ve ertesi gün Tanrı’nın yıllardır onlara sağladığı man ekmeği kesildi.

Tanrı’nın vaadinin gerçekleştiği gören halkın heyecanını ve sevincini ancak tahmin edebiliriz. Tarihlerinin çok kritik bir anında, bir yol kavşağındaydılar. Tanrı’nın vaat ettiği topraklara girip yerleşecekler, evlerini kurup tarlalarını ekecekler, çocuklarını ve torunlarını orada yetiştirecekler, Tanrıları Rab’be orada tapınacaklardı. Fakat önlerinde aşılması imkânsız gibi görünen bir engel vardı. Eriha şehri, sağlam duvarları, yüksek surları ve bütün ordusuyla birlikte önlerinde duruyordu. 40 yıl süresince yolculuk yapmaktan bitap düşmüş, zayıf, yorgun ve donanımsız halk için bu son derece korkutucu bir manzaraydı.

Halkın önderi olan Yeşu, bu yol kavşağında ne yapacağını bilemez bir durumdayken bir şahısla karşılaştı. Bu şahsın kim olduğunu bilmediği için ona hangi tarafta olduğunu sordu. Acaba İsrail’in tarafında mıydı yoksa düşmanın tarafında mı? Adam “Hiçbiri” diye cevap verdi, “Ben Rab’bin ordusunun komutanıyım.” Bunun üzerine Yeşu, yüzüstü yere kapanıp O’na tapındı.

Rab’bin ordusunun komutanı, yani bu dünyanın askerlerinin, ordularının, savaş araçlarının ve silahlarının değil de yüceler yücesi Tanrı’nın bütün meleklerinin, muazzam bir ruhsal ve göksel ordunun, akıl almaz ve sınırsız bir kudretin hâkimi olan şahıs Yeşu’nun önünde duruyordu. Eski Antlaşma’da zaman zaman görüldüğü üzere, bu Tanrı’nın Oğlu’nun insan bedeni almadan önceki görünümü, ya da daha doğrusu tezahürüydü. Yeşu’nun sunduğu tapınmayı kabul etmesi, O’nun bütün yüce meleklerden çok daha üstün olduğunun, O’nun ilahi özünün en açık kanıtıydı.

Yeşu’nun en çetin günlerinden birinde, bütün halkın içinde bulunduğu bir çıkmazda İsa Mesih kendisini göstermişti. Bu Tanrı’nın, onlarla birlikte olduğuna dair en güçlü mesajdı. Yeşu önderliğe atandığı ilk gün Tanrı ona şöyle demişti: “Sana güçlü ve yürekli ol demedim mi? Korkma, yılma. Çünkü Tanrın RAB gideceğin her yerde seninle birlikte olacak" (Yşu. 1:9). O güne kadar Yeşu’ya güç veren, destek olan, yol gösteren ve zafer kazandıran Rab, vaadi uyarınca o gün yine Yeşu’yu ve kendi halkını yalnız bırakmadığını, onlarla birlikte olduğunu ortaya koyuyordu. Onların önündeki bu imkânsız engeli kaldıracak ve Eriha şehri üzerinde zafer kazanmalarını sağlayacak olan yine Rab’bin kendisiydi. Yeşu’nun ve halkın sorumluluğu Tanrı’ya iman ve itaat etmekti.                                                    Levent Kınran

Geçmişinize baktığınızda, zor günlerinizde İsa Mesih size kendisini nasıl gösterdi? O’nun sağlayışını, lütfunu ve zaferini nasıl yaşadınız? Bunları hatırladığınızda, gelecekteki sıkıntılarınız için nasıl cesaret buluyorsunuz? O günler geldiğinde ne yapacaksınız?

“RAB'bin ordusunun komutanı, "Çarığını çıkar" dedi, "Çünkü bastığın yer kutsaldır” (Yşu.5:15). Bu sözler, Rab’bin Musa’ya yanan çalıda göründüğü gün söylediği sözlerdir. İsa Mesih’in bizimle olması harikadır ama bize daima O’nun kutsallığını ve bizim de kutsal olmamız gerektiğini hatırlatır. Hayatınızda bu kutsallığa gölge düşüren ne gibi alışkanlıklar, düşünceler, davranış ve tutumlar var? Bunlardan nasıl özgür olabilirsiniz?