100 Günde Kutsal Kitap'ın Asıl MesajıÖrnek

Bir İsrailli ailenin annesi Naomi’nin kendi topraklarından uzakta eşi ve oğullarını kaybının acısıyla başlar Rut kitabı. Naomi ağıt yakarken sevdiklerine Tanrı’yı “her şeye gücü yeten” olarak tanır ve tanıtır. Rut, kayınvalidesini takip etmek için verdiği “Sen nereye gidersen ben de oraya gideceğim, sen nerede kalırsan ben de orada kalacağım. Senin halkın benim halkım, senin Tanrın benim Tanrım olacak” sözünde onun ülkesini, halkını sahiplenirken Naom’nin tanıttığı Tanrı’yı da sahiplenir.

Moavlı Rut, Matta’nın İsa Mesih ile ilgili soy kaydında geçen dört kadından biridir. Bu Tanrı’nın İbrahim’e verdiği “tüm uluslar aracılığınla kutsanacak” vaadinin İsa Mesih’te gerçekleşmesinin bir ön görünümüdür.

Tanrı’nın iyiliği tüm kitap boyunca Rut’un kayınvalidesine yaptığı iyiliğin nezdinde anlatılır. Bu hikâyeyle Tanrı’nın planında, her tür bereketten yoksun kalmış, zayıf, unutulmuş, hiç kimsenin dikkat etmediği, belki toplumdan dışlanan iki dul kadının nasıl yeri olabildiğini hayranlıkla öğreniyoruz. Kanatları altına sığınmaya gelen Rut’un “yakın akraba” olan Boaz’la tanışması, evlenmesi, bir oğul sahibi olması Tanrı’nın kurtuluş planının bir parçasıydı. Rut ve Boaz’dan. Davut’un büyük babası olan Ovet’in doğumunun büyük sevinçle anlatılır. Naomi’nin yası sevince dönüşmüştür.

Tanrı planlarını zayıf, dışlanmış ve hiçbir şeyi olmayan hatta biri İsrailli bile olmayan iki dul kadın aracılığıyla gerçekleştirir. İsa Mesih’in soyuna dâhil edilen Rut’un hikâyesi bize bu gün kendi zayıflığımız, dışlanmışlığımız ve yoksunluğumuzda Tanrı’nın planlarının hayatımızda gerçekleşeceği konusunda cesaret verir.     Banu Çelik

Naomi ve Rut’un hayatında Tanrı’nın iyiliği nasıl göründü? Kendi hayatınızda Tanrı’nın iyiliğini gördüğünüz zamanlar nelerdi?

Kendinizi zayıf, önemsiz ve dışlanmış hissettiğinizde Tanrı’nın sizi kendi planları için nasıl kullanabileceğini düşünüyorsunuz?