Rab Saul’un yerine Davut’u seçiyor

Rab Samuel’e şöyle dedi: “Saul’u kral yaptığıma pişman oldum. Beni izlemekten vazgeçti. Buyruklarımı yerine getirmedi.” Samuel bütün gece dua etmekle geçirdi.

Ertesi sabah Samuel Saul’la görüşmek için erkenden kalktı. Samuel Saul’a, “Rab seni İsrail için kral yaptı” dedi, “Neden Rab’bin sözüne kulak asmıyorsun? Neden Rab’bin gözünde kötü olanı yaptın?” Ama Saul günah yaptığını kabul etmedi. Samuel, “Bu günden sonra Rabbin gözünde İsrail'in kralı değilsin senin yerine daha iyi birini kral olarak seçti” dedi. Samuel evine döndü. Samuel ölünceye kadar Saul'u bir daha görmedi ama onun için üzüldü.

Rab Samuel’e, “Saul İsrail'in kralı olmayacak dediğim için ne zamana kadar üzüleceksin?” dedi, “Yağ boynuzunu zeytinyağıyla doldur ve yola çık. Seni Beytlehemli İşay’ın evine gönderiyorum çünkü onun oğullarından birini kral olarak seçtim.”

Samuel Rab’bin sözüne uyarak Beytlehem kasabasına gitti. Orada kasabanın başlarıyla kurban kesip yemek içmek için banket yaptı. Bankete İşay ve oğullarını çağırdı.

İşay ve oğulları geldiler. Samuel İşay'ın oğlu Eliav’ı gördü ve, “Önünde duran bu adam Rabbin seçtiği kişidir” diye düşündü. Ama Rab Samuel’e, “Onun yakışıklı ve uzun boylu olduğuna bakma” dedi, “Ben onu seçmedim. Çünkü Rab insanın gördüğü gibi görmez. İnsan dış görünüşe, Rab ise yüreğe bakar.”

İşay ikinci oğlu Avinadav’ı çağırıp Samuel’in önünden geçirdi. Ama Samuel, “Rab bunu da seçmedi,” dedi. Böylece İşay yedi oğlunu da Samuel’in önünden geçirdi. Ama Samuel, “Rab bunlardan hiçbirini seçmedi,” dedi.

Sonra Samuel İşay’a, “Oğullarının hepsi bunlar mı?” diye sordu. İşay, “Bir de en küçüğü var” dedi, “O burada değil koyun sürüsünü güdüyor.” Samuel, “Birini yolla da onu getirsin,” dedi, “O buraya gelmeden yemek yemeğe oturmayacağız.”

İşay birini yolladı oğlunu getirtti. Çocuk kızıl saçlı, yakışıklı, gözleri pırıl pırıl bir delikanlıydı. Rab Samuel’e, “Kalk, onu meshet. Seçtiğim kişi odur” dedi. Samuel yağ boynuzunu alıp kardeşlerinin önünde çocuğu meshetti. O günden başlayarak Rab’bin Ruhu Davut’un üzerine büyük kuvvetle indi.

Saul uzun boylu yakışıklı bir adamdı. Rab onu seçip kral yaptı. Ama yüreği çürüktü. Rab’bin yerine insanlardan korktu. Rab’bin sözlerini dinlemedi, buyruklarını yerine getirmedi. Onun için Rab onu bıraktı. Rab onu seven birini aradı. Biz insanlar, Samuel gibi, dış görünüşe bakıyoruz. Rab ise yüreğe bakar. İnsanları kandırabiliriz ama Rab’bimizi hiçbir zaman kandıramayız. Rab yüreğimizde ne görüyor?