Davut Golyat’ı yeniyor

Filist askerleri İsraillilere karşı savaşmak için bir araya toplandılar. Saul ile İsrail'in askerleri de toplandılar. Filistli askerlerin arasında çok büyük bir adam vardı. Adı Golyat'ı boyu da aşağı yukarı 3 metre uzundu ve çok çok kuvvetliydi. Büyük bir dövüşçüydü.

Filistli ve İsrailli askerleri karşı karşıya dururken Golyat öne çıkıp durdu ve İsrailli askerlere, “Ben Filistliyim,”diye bağırdı, “Siz gene Saul’un kölelerisiniz. Aranızda karşıma çıkacak birini seçin. Dövüşte beni yenip öldürebilirse, biz sizin köleniz oluruz. Ama ben üstün gelip onu öldürürsem, siz bizim kölemiz olacaksınız.” Saul ve İsrailli askerler Golyat’tan çok korktular.

Davut’un üç büyük agaları asker olarak Saul’un yanındaydılar. Babaları onlara yemek getirsin diye Davut’u yolladı. Davut sürüyü bir çobana bırakıp gitti.

Davut agalarına konuşurken Golyat çıktı. Davut Golyat’ın ne söylediğini işitti. İsrailliler Golyat’ı görünce büyük korkuyla önünden kaçtılar. Davut yanında duran İsrailli askerlere, “Bu sünnetsiz Filistli kim oluyor da yaşayan Allah’ın askerlerine karşı gelip onları aşağılıyor?” diye sordu. Agası Eliav Davut’a kızdı. “Ne işin var senin burada?” dedi, “Çöldeki koyunları kime bıraktın? Ne kadar kendini beğenmiş ve ne kadar kötü yürekli olduğunu biliyorum. Sadece muharebeyi görmeye geldin.”

Davut, “Ne yaptım ki?” dedi, “Bir soru sordum, o kadar.”

Davut’un söylediklerini duyanlar Saul’a anlattılar. Saul onu çağırttı. Davut Saul’a, “Bu Filistli yüzünden kimse kurajını kaybetmesin! Ben kulun gidip onunla dövüşeceğim!” dedi.

Saul, “Sen bu Filistliyle dövüşemezsin dedi Çünkü daha gençsin, o ise gençliğinden beri dövüşçüdür.”

Ama Davut, “Ben kulun babamın sürüsünü güderim” diye karşılık verdi, “Bir aslan ya da ayı gelip sürüden bir kuzu kaçırınca, peşinden gidip ona saldırır, kuzuyu ağzından kurtarırım. Eğer aslan ya da ayı üzerime gelirse, boğazından tuttuğum gibi vurur öldürürüm. Bu sünnetsiz Filistli de onlar gibi olacak. Çünkü bu adam yaşayan Allah’a karşı geldi. Beni aslanın, ayının elinden kurtaran Rab, bu Filistlinin elinden de kurtaracaktır.”

Saul, “Öyleyse git. Rab seninle birlikte olsun” dedi.

Davut çoban sopasını alıp dereden beş çakıl taşı seçti. Onları cebine koyduktan sonra praşkasını (taş atmak için sapan) alıp Golyat’a doğru ilerledi.

Golyat Davut’u tepeden tırnağa kadar gözden geçirdi. O kadar genç olduğu için onu küçük saydı. “Ben köpek miyim ki, çoban sopasıyla benimle dövüşmeye geliyorsun?” Kendi putların adlarıyla Davut’a ilendi ona bela okudu.

Davut, “Sen kılıçla dövüşmeye geliyorsun” diye karşılık verdi, “Bense karşı geldiğin Allah’ın adıyla seni vurup kafanı keseceğim. Bugün Filistli askerleri yeneceğim. Böylece bütün dünya İsrail’de Allah’ın var olduğunu anlayacak. Çünkü savaş zaten Rab’bindir! O sizi elimize teslim edecek.”

Golyat saldırmak için Davut’a doğru ilerledi. Davut da ona doğru koştu. Cebinden bir taş çıkarıp praşkayla fırlattı. Taş Golyat’ın tam alnına saplandı. Golyat yüzükoyun yere düştü. Davut hemen Golyat’ın kılıcını aldı onun kafasını kesip onu öldürdü.

Büyük dövüşçü Golyat’ın öldüğünü gören Filistliler kaçtılar. İsrailliler onların peşlerine düştüler, yetişip kılıçtan geçirdiler onları yendiler. Böylece İsrailliler Filistlileri İsrail’den kovaladılar.

Saul ve İsrail askerleri sadece Golyat'a baktılar ve büyük bir problem gördüler. Golyat’ı kendi kuvvetiyle yenemezdiler. Ama Davut Golyat’a değil daha büyük olan Allah’a baktı. Allah’a iman ederek Davut kuraj ve kuvvet buldu. Allah’ın yardımıyla hiç olmayacak gibi gözüken bir işi başardı. Biz Davut’un güvendiği aynı Allah'a inanıyoruz. Bunun için problemlerimize değil bize kuvvet veren Allah’a bakalım. Problemi yenmek için ya da işlerimizi tamamlamak için O bize yardımcı olacak. Böylece Davut gibi biz de Rabbe şan verebileceğiz.