100 Günde Kutsal Kitap'ın Asıl MesajıÖrnek
İnsan benliğinin düşkünlüğünü ve günahlı zayıflığını çarpıcı bir gerçeklikle ifade eden Romalılar 7’nin ardından, Romalılar 8 gündoğumu gibi müjdeli bir haberle gelir. “Böylece Mesih İsa'ya ait olanlara artık hiçbir mahkûmiyet yoktur.” İsa Mesih’in çarmıhtaki ölümü günahlarımızı kaldırmış, dirilişi bizi yaşama kavuşturmuş, Kutsal Ruh’u ise bizi Mesih’in ölümüne ve dirilişine ortak kılarak özgür kılmış, bu gerçekleri hayatımızda etkin kılmıştır.
İsa Mesih sayesinde Kutsal Ruh’ta ölü değil diriyiz, mahkûm değil özgürüz, köle değil çocuklarız, yenik değil galibiz. Hatta Kutsal Ruh bizi galibiyetin de ötesine taşır: “Ama bizi sevenin aracılığıyla bu durumların hepsinde galiplerden üstünüz” (Rom.8:37). İsa Mesih’in çarmıhta “Tamamlandı” diyerek ifade ettiği gerçek, Kutsal Ruh’un hayatımıza gelişiyle ve yeniden doğmamızı sağlamasıyla bizlerde gerçekleşmiştir. Böylece Tanrı’nın kurtuluş tasarısı tamamlanmıştır.
Bu bölümde bizim için hayati sorular ve cevaplar yer alır. Her gün tekrar ve tekrar sarılmamız gereken bu gerçekler bizi umutla, cesaretle, esenlikle ve sevinçle doldurur. Günahlarımız yüzünden eskiden Tanrı’ya düşman olan bizler, artık Tanrı’yla barıştık. Bu nedenle, Tanrı artık bize karşı değildir, bizden yanadır. “Tanrı bizden yanaysa, kim bize karşı olabilir?” (Rom.8:31). Bu sorunun cevabı nedir? Eğer Her Şeye Gücü Yeten bizden yanaysa, kimin bize karşı olduğunun hiçbir önemi yoktur. Hayatın zor yokuşlarında, kayıplarında, yokluk ve bunalımlarında bizim en büyük zaferimiz Tanrı’nın bizden yana olduğunu bilmektir.
İkinci önemli soru şudur: “Tanrı O’nunla birlikte bize her şeyi bağışlamayacak mı?” Tanrı’nın Öz Oğlunu bile esirgemeden bizim uğrumuza ölüme teslim olması, çok derin çağrışımları olan bir gerçektir. Demek ki Tanrı, kainattaki en değerli varlığını bize sunmuştur! Tanrı’nın sevgisinin doruk noktası, öz Oğlunu bize vermesidir. Bu da O’nun bizden hiçbir şey esirgemeyeceğini gösterir. Demek ki, Tanrı’nın huzuruna imanla, güvenle ve cesaretle yaklaşıp O’ndan her şeyi dileyebiliriz.
Üçüncü önemli soru şudur: “Tanrı'nın seçtiklerini kim suçlayacak?” (Rom.8:33) İblis’in sözcük anlamı suçlayıcıdır. Kutsal Kitap, onun bizi Tanrı’nın huzurunda suçladığını açıklar. Ancak artık bu durum değişmiştir, çünkü şimdi İsa Mesih bizi Tanrı’nın huzurunda savunmaktadır. Mesih sadece günahlarımızı kaldırarak bizi aklamakla kalmamıştır, bizi bugün Baba’nın huzurunda etkin bir şekilde savunmaya devam etmektedir. Mesih’ten önceki yaşamımızda sadece suçlanan bizler, bugün Mesih sayesinde en sağlam savunmaya sahibiz.
Sonuncu önemli soru şudur: “Mesih'in sevgisinden bizi kim ayırabilir? Sıkıntı mı, elem mi, zulüm mü, açlık mı, çıplaklık mı, tehlike mi, kılıç mı?” (Rom.8:35). Mesih’le aramıza bunların hiçbiri giremez. Çünkü bizim için dünyaya, günaha, ölüme ve Şeytan’a galip gelen Mesih’te bizler galiplerden üstünüz! Bu nedenle ne yerde ne de gökte ne zamanda ne de mekânda bizi Mesih’in sevgisinden ayırmaya yetecek hiçbir güç yoktur! Mine
Hayatta en büyük korkunuz nedir? Tanrı’nın sizden yana olduğunu bilmek size nasıl bir güven veriyor?
Muhtaç bir duruma düştüğünüzde, ilk başvurduğunuz kişi kimdir? Romalılar 8 sizi bu konuda nasıl teşvik ediyor?
Kutsal Yazı
Okuma Planı Hakkında
Bu okuma planı Kutsal Kitap’ı baştan sona okurken size Tanrı’nın nihai planını da anlamanızı sağlayacaktır. Her günün okuma parçalarına ait ayetlerin açıklamalarının tamamı Türk Kilisesi’nden çeşitli önder, öğretmen ve saygın kardeşler tarafından o kaleme alındı. Planın içindeki derin düşünme sorularıyla Kutsal Kitap’ı 100 gün içinde okurken onu derin bir şekilde düşünme fırsatını da bulacaksınız.
More
Bu planı sağlayan Kutsal Kitap’ın Esas Mesajı'na teşekkür ederiz. Daha fazla bilgi için lütfen ziyaret edin: https://derindegisim.com/