Ve Irmak ötesi valilerine geldim, ve onlara kıralın mektuplarını verdim. Ve kıral benimle beraber ordu başbuğları ve atlılar göndermişti. Ve Horonlu Sanballat, ve Ammonî köle Tobiya işittiler, ve İsrail oğullarının iyiliğini aramak için bir adam gelmiş olması onlara büyük dert oldu. Ve Yeruşalime gelip orada üç gün kaldım, Ve ben geceleyin yanımda bir kaç adam olarak kalktım; ve Yeruşalim için yapacağım şey hakkında Allahımın yüreğime ne koymuş olduğunu kimseye bildirmedim; ve ancak bindiğim hayvandan başka yanımda hayvan yoktu. Ve geceleyin dere kapısından, çakal kuyusuna, ve gübre kapısına doğru çıktım, ve yıkılmış olan Yeruşalimin duvarlarını, ve ateşin yiyip bitirdiği kapılarını gözden geçirdim. Ve çeşme kapısına, ve kıral havuzuna geçtim; fakat altımdaki hayvan için geçecek yer yoktu. Ve geceleyin vadi boyunca çıktım, ve duvarı gözden geçirdim; ve döndüm, ve dere kapısından girip geri geldim. Ve nereye gittiğimi ve ne yaptığımı hükûmet memurları bilmediler; ve Yahudilere, ve kâhinlere, ve ileri gelenlere, ve hükûmet memurlarına, ve iş yapan öteki adamlara henüz bildirmemiştim.
Ve onlara dedim: İçinde olduğumuz felâketi görüyorsunuz, Yeruşalim haraptır, ve kapıları ateşle yakılmıştır; gelin de Yeruşalimin duvarını yapalım, ve artık utanç içinde kalmıyalım. Ve Allahımın eli üzerimde inayetli olduğunu, hem de kıralın bana söylemiş olduğu sözleri onlara bildirdim, ve: Kalkalım, ve bina edelim, dediler. Ve bu iyi iş için ellerini kuvvetlendirdiler. Fakat Horonlu Sanballat, ve Ammonî köle Tobiya, ve Arap Geşem işitip bizimle eğlendiler, ve bizi hor gördüler, ve dediler: Bu yaptığınız şey nedir? Siz kırala karşı âsi mi olacaksınız? Ve onlara cevap verdim, ve kendilerine dedim: Göklerin Allahı, işimizi o iyi edecektir; ve biz, onun kulları, kalkacağız, ve bina edeceğiz; fakat Yeruşalimde size pay, ve hak, ve anılma yoktur.