ROMALILAR 8:18-39

ROMALILAR 8:18-39 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)

Kanım şu ki, bu anın acıları, gözümüzün önüne serilecek yücelikle karşılaştırılmaya değmez. Yaratılış, Tanrı çocuklarının ortaya çıkmasını büyük özlemle bekliyor. Çünkü yaratılış amaçsızlığa teslim edildi. Bu da yaratılışın isteğiyle değil, onu amaçsızlığa teslim eden Tanrı'nın isteğiyle oldu. Çünkü yaratılışın, yozlaşmaya köle olmaktan kurtarılıp Tanrı çocuklarının yüce özgürlüğüne kavuşturulması umudu vardı. Bütün yaratılışın şu ana dek birlikte inleyip doğum ağrısı çektiğini biliyoruz. Yalnız yaratılış değil, biz de –evet Ruh'un turfandasına sahip olan bizler de– evlatlığa alınmayı, yani bedenlerimizin kurtulmasını özlemle bekleyerek içimizden inliyoruz. Çünkü bu umutla kurtulduk. Ama görülen umut, umut değildir. Gördüğü şeyi kim umut eder? Oysa görmediğimize umut bağlarsak, sabırla bekleyebiliriz. Bunun gibi, Ruh da güçsüzlüğümüzde bize yardım eder. Ne için dua etmemiz gerektiğini bilmeyiz, ama Ruh'un kendisi, sözle anlatılamaz iniltilerle bizim için aracılık eder. Yürekleri araştıran Tanrı, Ruh'un düşüncesinin ne olduğunu bilir. Çünkü Ruh, Tanrı'nın isteği uyarınca kutsallar için aracılık eder. Tanrı'nın, kendisini sevenlerle, amacı uyarınca çağrılmış olanlarla birlikte her durumda iyilik için etkin olduğunu biliriz. Çünkü Tanrı önceden bildiği kişileri Oğlu'nun benzerliğine dönüştürmek üzere önceden belirledi. Öyle ki, Oğul birçok kardeş arasında ilk doğan olsun. Tanrı önceden belirlediği kişileri çağırdı, çağırdıklarını akladı ve akladıklarını yüceltti. Öyleyse buna ne diyelim? Tanrı bizden yanaysa, kim bize karşı olabilir? Öz Oğlu'nu bile esirgemeyip O'nu hepimiz için ölüme teslim eden Tanrı, O'nunla birlikte bize her şeyi bağışlamayacak mı? Tanrı'nın seçtiklerini kim suçlayacak? Onları aklayan Tanrı'dır. Kim suçlu çıkaracak? Ölmüş, üstelik dirilmiş olan Mesih İsa, Tanrı'nın sağındadır ve bizim için aracılık etmektedir. Mesih'in sevgisinden bizi kim ayırabilir? Sıkıntı mı, elem mi, zulüm mü, açlık mı, çıplaklık mı, tehlike mi, kılıç mı? Yazılmış olduğu gibi: “Senin uğruna bütün gün öldürülüyoruz, Kasaplık koyun sayılıyoruz.” Ama bizi sevenin aracılığıyla bu durumların hepsinde galiplerden üstünüz. Eminim ki, ne ölüm, ne yaşam, ne melekler, ne yönetimler, ne şimdiki ne gelecek zaman, ne güçler, ne yükseklik, ne derinlik, ne de yaratılmış başka bir şey bizi Rabbimiz Mesih İsa'da olan Tanrı sevgisinden ayırmaya yetecektir.

ROMALILAR 8:18-39 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)

Zira hesap ediyorum ki, şimdiki vaktin elemleri bize keşfedilecek izzete göre bir şey değildirler. Çünkü hilkatin hararetli arzusu Allahın oğullarının zuhurunu bekliyor. Çünkü hilkat kendi iradesile değil, fakat tâbi ettirenin sebebinden batıla tâbi kılındı, bu ümitle ki, hilkat kendisi de fesat kulluğundan Allahın evlâdının izzetli hürriyetine azat edilecektir. Çünkü bütün hilkatin şimdiye kadar birden ah edip ağrı çektiğini biliriz. Ve yalnız bu değil, fakat biz kendimiz, Ruhun turfandasına malik olan bizler bile, oğulluğu, bedenimizin kurtuluşunu, bekliyerek içimizden ah ederiz. Çünkü ümitle kurtulduk; fakat görülen ümit, ümit değildir; çünkü bir kimse gördüğü şeyi nasıl ümit eder? Fakat eğer görmediğimiz şeyi ümit edersek, onu sabırla bekleriz. Ve böylece de Ruh bizim zayıflığımıza yardım eder; çünkü lâzım olduğu gibi nasıl dua edeceğimizi bilmeyiz; fakat Ruh kendisi ifade olunamaz ahlarla bizim için şefaat eder; ve yürekleri araştıran, Ruhun düşüncesi ne olduğunu bilir, çünkü mukaddesler için Allaha göre şefaat eder. Ve Allahı sevenlere, kendi muradına göre davet olunanlara, bütün şeylerin birlikte iyilik için işlediğini biliriz. Çünkü evelden bildiği kimseleri Oğlunun suretine mutabık olmak üzre ezelden de takdir etti, ta ki, bir çok kardeşler arasında ilk doğan o olsun; ve ezelden takdir ettiği kimseleri davet de etti; ve davet ettiği kimseleri salih de saydı; ve salih saydığı kimseleri taziz de etti. İmdi bu şeylere ne diyelim? Eğer Allah bizimle ise, bize karşı kim vardır? Kendi Oğlunu esirgemiyen, fakat hepimiz için onu teslim eden, onunla beraber de bütün şeyleri bize nasıl ihsan etmiyecektir? Allahın seçtiklerine karşı kim töhmet isnat edecek? Haklı çıkaran Allahtır; suçlu çıkaran kimdir? Ölen, ve daha ziyade, kıyam eden Mesih İsadır ki, Allahın sağındadır, ve bizim için şefaat eder. Mesihin sevgisinden bizi kim ayıracaktır? elem mi, yahut sıkıntı mı, yahut eza mı, yahut kıtlık mı, yahut çıplaklık mı, yahut tehlike mi, yahut kılıç mı? Nitekim yazılmıştır: “Bütün gün senin uğruna öldürülüyoruz; Kasaplık koyunlar sayıldık.” Fakat bizi sevenin vasıtası ile bunların hepsinde galiplerden üstünüz. Zira eminim ki, ne ölüm, ne hayat, ne melekler, ne reislikler, ne şimdiki şeyler, ne gelecek şeyler, ne kudretler, ne yükseklik, ne derinlik, ne başka bir mahlûk Rabbimiz Mesih İsada olan Allahın sevgisinden bizi ayırmağa kadir olacaktır.

ROMALILAR 8:18-39 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)

Öyle sanıyorum ki, içinde bulunduğumuz şu dönemin sıkıntıları bize açıklanacak olan yücelikle karşılaştırılamaz bile. Çünkü yaradılış Tanrı oğullarının açıklanışını büyük özlemle bekliyor. Çünkü yaradılış kendi istemiyle değil, Tanrı'nın istemiyle yozlaşmaya bırakıldı. Ama yine de umut vardır. Çünkü yaradılış çürüme boyunduruğundan kurtulup Tanrı çocuklarının yüce özgürlüğüne kavuşturulacaktır. Tüm yaradılışın şu ana dek birlikte inlediğini ve doğum sancısı çekercesine birlikte kıvrandığını biliyoruz. Hem yalnız yaradılış değil! Ruh'un ilk ürününe sahip olan bizler de oğulluğa alınmayı ve bedenimizin kurtuluş bulmasını bekleyerek içimizden inliyoruz. Çünkü bu umutla kurtuluş bulduk. Ama umut bağlanan şey görülseydi ona umut denemezdi. Çünkü kim gördüğü şeye umut bağlar? Oysa görmediğimiz şeye umut bağlarsak, onu sabırla bekleriz. Tıpkı bunun gibi, Ruh da biz güçsüzken yardım elini uzatır. Çünkü nasıl dua etmemiz gerektiğini bilmeyiz. Ama Ruh'un kendisi sözle anlatılamaz iniltilerle bizim için Tanrı'ya yakarır. Yürekleri araştıran Tanrı, Ruh'un düşüncesini bilir. Çünkü Ruh kutsallar yararına, Tanrı istemi uyarınca yakarmaktadır. Tanrı'nın kendisini sevenlerle, amacı uyarınca çağrılanlarla birlikte her durumda iyilik için işlediğini biliriz. Çünkü Tanrı önceden bildiği kişileri, Oğlu'nun benzerliğinde olsunlar diye önceden belirledi. Öyle ki, Oğul birçok kardeş arasında ilk-doğan olsun. Tanrı önceden belirlediklerini çağırdı. Çağırdığı kişileri doğrulukla donattı. Doğrulukla donattıklarını yüceliğe kavuşturdu. Bunlar karşısında ne dememiz gerekir? Tanrı bizimle birlikteyse, kim bize karşı çıkabilir? Öz Oğlu'nu esirgemeyip O'nu hepimizin yararına sunan Tanrı O'nunla birlikte bize her şeyi bağışlamayacak mı? Tanrı'nın seçilmişlerini kim suçlayabilir? Onları doğrulukla donatan Tanrı'dır. Öyleyse suçlu çıkaran kimdir? Ölen, hem de dirilen Mesih İsa Tanrı'nın sağındadır ve O bizim için yakarmaktadır. Mesih'in sevgisinden bizleri kim ayırabilir? Acı mı, üzüntü mü, baskı mı, açlık mı, çıplaklık mı, tehlike mi, kılıç mı? Kitapta yazılı olduğu gibi: “Senin uğruna her gün öldürülüyoruz, Kasaplık koyun sayılıyoruz.” Ama bizleri sevenin aracılığıyla bütün bunlarda kesin zafer bizimdir. Şuna eminim: Ne ölüm, ne yaşam, ne melekler, ne yönetimler, ne şimdiki ne gelecek durumlar, ne dünya yetkileri, ne yükseklik ne derinlik, ne de kurulu düzende başka bir etken bizleri Rabbimiz Mesih İsa bağlılığında açıklanan Tanrı sevgisinden ayırabilir!

ROMALILAR 8:18-39

ROMALILAR 8:18-39 TCL02ROMALILAR 8:18-39 TCL02ROMALILAR 8:18-39 TCL02ROMALILAR 8:18-39 TCL02