ROMALILAR 1:18-32
ROMALILAR 1:18-32 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)
Haksızlıkla gerçeğe engel olan insanların bütün tanrısızlığına ve haksızlığına karşı Tanrı'nın gazabı gökten açıkça gösterilmektedir. Çünkü Tanrı'ya ilişkin bilinen ne varsa, gözlerinin önündedir; Tanrı hepsini gözlerinin önüne sermiştir. Tanrı'nın görünmeyen nitelikleri –sonsuz gücü ve Tanrılığı– dünya yaratılalı beri O'nun yaptıklarıyla anlaşılmakta, açıkça görülmektedir. Bu nedenle özürleri yoktur. Tanrı'yı bildikleri halde O'nu Tanrı olarak yüceltmediler, O'na şükretmediler. Tersine, düşüncelerinde budalalığa düştüler; anlayışsız yüreklerini karanlık bürüdü. Akıllı olduklarını ileri sürerken akılsız olup çıktılar. Ölümsüz Tanrı'nın yüceliği yerine ölümlü insana, kuşlara, dört ayaklılara, sürüngenlere benzeyen putları yeğlediler. Bu yüzden Tanrı, birbirlerinin bedenlerini aşağılasınlar diye, onları yüreklerinin tutkuları içinde ahlaksızlığa teslim etti. Tanrı'yla ilgili gerçeğin yerine yalanı koydular. Yaradan'ın yerine yaratığa tapıp kulluk ettiler. Oysa Tanrı sonsuza dek övülmeye layıktır! Amin. İşte böylece Tanrı onları utanç verici tutkulara teslim etti. Kadınları bile doğal ilişki yerine doğal olmayanı yeğlediler. Aynı şekilde erkekler de kadınla doğal ilişkilerini bırakıp birbirleri için şehvetle yanıp tutuştular. Erkekler erkeklerle utanç verici ilişkilere girdiler ve kendi bedenlerinde sapıklıklarına yaraşan karşılığı aldılar. Tanrı'yı tanımakta yarar görmedikleri için Tanrı onları yararsız düşüncelere, yakışıksız davranışlara teslim etti. Her türlü haksızlık, kötülük, açgözlülük ve kinle doldular. Kıskançlık, öldürme hırsı, çekişme, hile, kötü niyetle doludurlar. Dedikoducu, yerici, Tanrı'dan nefret eden, küstah, kibirli, övüngen, kötülük üreten, anne baba sözü dinlemeyen, anlayışsız, sözünde durmaz, sevgiden yoksun, acımasız insanlardır. Böyle davrananların ölümü hak ettiğine ilişkin Tanrı buyruğunu bildikleri halde, bunları yalnız yapmakla kalmaz, yapanları da onaylarlar.
ROMALILAR 1:18-32 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)
Zira haksızlıkla hakikate mani olan insanların bütün fıskına ve haksızlığına karşı, Allahın gazabı gökten keşfolunur. Çünkü Allah hakkında malûm olan şeyler içlerinde zahirdir; zira Allah kendilerine izhar etmiştir. Çünkü onlar mazur olmasınlar diye, onun görülmez şeyleri, yani, ebedî kudreti ve ülûhiyeti, dünyanın yaratılışından beri yapılan şeylerle anlaşılarak açıkça görülüyor; çünkü Allahı bildikleri halde, onu Allah olarak temcit etmediler, ve şükretmediler; fakat düşüncelerinde batıl oldular, ve onların anlayışsız yüreği karardı. Âlim olduklarını iddia ederken akılsız oldular, ve fani olmıyan Allahın izzetini, fani olan insan, kuşlar, dört ayaklılar ve yerde sürünenler suretinin benzeyişile değiştirdiler. Bunun için Allah kendi aralarında bedenleri rezil olsun diye, yüreklerinin şehvetleri içinde onları pisliğe teslim etti; onlar Allahın hakikatini yalanla değiştiler, ve Hâlikten ziyade mahlûka tapıp kulluk ettiler; o ebediyen mubarektir. Amin. Bu sebepten Allah onları rezalet ihtiraslarına teslim etti, çünkü onların kadınları tabiî kullanışı tabiate muhalif olana çevirdiler; ve ayni suretle erkekler de kadının tabiî kullanışını bırakarak şehvetlerinde birbirlerine kızıştılar, erkekler erkeklerle rüsvaylık ederek sapıklıklarına lâyık olan karşılığı aldılar. Ve bilgilerinde Allahın olmasını münasip görmediklerinden, Allah onları uygun olmıyan şeyler yapmak üzre merdut fikre teslim etti; bütün haksızlık, kötülük, tamah, şerirlik ile dolmuş olarak; haset, katil, niza, hile, huysuzluk ile dolu; kötülük söyliyenler, zemmamlar, Allahın menfurları, küstah, kibirli, övünücü, kötü şeyler mucidi, ana babaya itaatsiz, anlayışsız, sözünde durmaz, tabiî sevgiden mahrum, merhametsizdirler. Bu gibi şeyleri işliyenler ölüme müstahaktır, diye Allahın hükmünü bildikleri halde, yalnız bunları yapmakla kalmazlar, fakat yapanları da hoş görürler.
ROMALILAR 1:18-32 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)
Doğruluktan uzak tutumlarıyla gerçeğe engel olan insanların tüm tanrısaymazlığına ve kötülüğüne karşı Tanrı'nın öfkesi gökten açıklanır. Çünkü Tanrı'ya ilişkin ne varsa onlara belirgindir; Tanrı onlara açıklamıştır. O'nun göze görünmeyen nitelikleri –başlangıcı, sonu olmayan gücü ve tanrılığı– dünyanın yaratılmasından bu yana yaptığı işlerden anlaşılmakta ve açıkça görülmektedir. Onun için, hiç özürleri yoktur. Çünkü Tanrı'yı bilmelerine karşın, O'nu Tanrı olarak yüceltmediler, ne de teşekkür sundular. Tam tersine, zihinleri boş düşüncelerle doldu ve anlayıştan yoksun yürekleri karardı. Bilgelik taslarken akılsızlığa sürüklendiler. Ölümsüz Tanrı'nın yüceliğini ölümlü insanla, kuşlarla, dört ayaklı yaratıklarla ve sürüngenlere benzer şeylerle değiştirdiler. Bu nedenle, Tanrı yaptıklarıyla birbirlerinin bedenlerini aşağılamaları için onları yüreklerinin tutkusunda iğrençliğe teslim etti. Onlar Tanrı'nın gerçeğini yalanla değiştirdiler; Yaradan'dan çok yaratığa tapındılar, ona hizmet sundular. Tanrı sonsuza dek övülsün! Amin. Bunun için Tanrı onları utanç verici isteklere teslim etti. Kadınları, doğal ilişki yerine doğal olmayanı benimsediler. Bunun gibi, erkekleri de kadınla doğal ilişkiyi bırakıp tutkuyla birbirleri için yanıp tutuştular. Erkekler erkeklerle utanç verici eylemlere giriştiler ve sapıklıklarına yaraşan karşılığı kendi bedenlerinde buldular. Tanrı'yı tanıma düşüncesine gelmeyi onaylamadıklarından, Tanrı onları uygunsuz işler yapmaları için onaylanmayan düşünceye teslim etti. Onların varlığı her türlü bozukluk, aşağılık, açgözlülük ve kötülükle doldu. Çekememezlik, öldürme arzusu, kavgacılık, düzenbazlık, bayağılık onları tepeden tırnağa dek sardı. Dedikoducular, başkalarını çekiştirenler, Tanrı'yı çekemeyenler, herkesi küçümseyenler, büyüklenenler, övünenler, kötülük yapanlar, ana baba sözü dinlemeyenler, düşüncesizler, sözünde durmayanlar, sevgi nedir bilmeyenler, sevecenlikten yoksun kişiler bunlardır. Bunları yapanlar ölümü hak eder diyen Tanrı kuralını bilmelerine karşın, bunları yalnız yapmakla yetinmezler, üstelik yapanları da onaylarlar.