Zira haksızlıkla hakikate mani olan insanların bütün fıskına ve haksızlığına karşı, Allahın gazabı gökten keşfolunur. Çünkü Allah hakkında malûm olan şeyler içlerinde zahirdir; zira Allah kendilerine izhar etmiştir. Çünkü onlar mazur olmasınlar diye, onun görülmez şeyleri, yani, ebedî kudreti ve ülûhiyeti, dünyanın yaratılışından beri yapılan şeylerle anlaşılarak açıkça görülüyor; çünkü Allahı bildikleri halde, onu Allah olarak temcit etmediler, ve şükretmediler; fakat düşüncelerinde batıl oldular, ve onların anlayışsız yüreği karardı. Âlim olduklarını iddia ederken akılsız oldular, ve fani olmıyan Allahın izzetini, fani olan insan, kuşlar, dört ayaklılar ve yerde sürünenler suretinin benzeyişile değiştirdiler.
Bunun için Allah kendi aralarında bedenleri rezil olsun diye, yüreklerinin şehvetleri içinde onları pisliğe teslim etti; onlar Allahın hakikatini yalanla değiştiler, ve Hâlikten ziyade mahlûka tapıp kulluk ettiler; o ebediyen mubarektir. Amin.
Bu sebepten Allah onları rezalet ihtiraslarına teslim etti, çünkü onların kadınları tabiî kullanışı tabiate muhalif olana çevirdiler; ve ayni suretle erkekler de kadının tabiî kullanışını bırakarak şehvetlerinde birbirlerine kızıştılar, erkekler erkeklerle rüsvaylık ederek sapıklıklarına lâyık olan karşılığı aldılar.
Ve bilgilerinde Allahın olmasını münasip görmediklerinden, Allah onları uygun olmıyan şeyler yapmak üzre merdut fikre teslim etti; bütün haksızlık, kötülük, tamah, şerirlik ile dolmuş olarak; haset, katil, niza, hile, huysuzluk ile dolu; kötülük söyliyenler, zemmamlar, Allahın menfurları, küstah, kibirli, övünücü, kötü şeyler mucidi, ana babaya itaatsiz, anlayışsız, sözünde durmaz, tabiî sevgiden mahrum, merhametsizdirler. Bu gibi şeyleri işliyenler ölüme müstahaktır, diye Allahın hükmünü bildikleri halde, yalnız bunları yapmakla kalmazlar, fakat yapanları da hoş görürler.