İBRANİLER 2:1-18

İBRANİLER 2:1-18 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)

Bu nedenle, akıntıya kapılıp sürüklenmemek için işittiklerimizi daha çok önemsemeliyiz. Çünkü melekler aracılığıyla bildirilen söz geçerli olduysa, her suç ve her sözdinlemezlik hak ettiği karşılığı aldıysa, bu denli büyük kurtuluşu görmezlikten gelirsek nasıl kurtulabiliriz? Başlangıçta Rab tarafından bildirilen bu kurtuluş, Rab'bi dinlemiş olanlarca bize doğrulandı. Tanrı da belirtiler, harikalar, çeşitli mucizeler ve kendi isteği uyarınca dağıttığı Kutsal Ruh armağanlarıyla buna tanıklık etti. Tanrı, sözünü ettiğimiz gelecek dünyayı meleklere bağlı kılmadı. Ama biri bir yerde şöyle tanıklık etmiştir: “Ya Rab, insan ne ki, onu anasın, Ya da insanoğlu ne ki, ona ilgi gösteresin? Onu meleklerden biraz aşağı kıldın, Başına yücelik ve onur tacını koydun, Ellerinin yapıtları üzerine onu görevlendirdin. Her şeyi ayakları altına sererek Ona bağımlı kıldın.” Tanrı her şeyi insana bağımlı kılmakla insana bağımlı olmayan hiçbir şey bırakmadı. Ne var ki, her şeyin insana bağımlı kılındığını henüz görmüyoruz. Ama meleklerden biraz aşağı kılınmış olan İsa'yı, Tanrı'nın lütfuyla herkes için ölümü tatsın diye çektiği ölüm acısı sonucunda yücelik ve onur tacı giydirilmiş olarak görüyoruz. Birçok oğulu yüceliğe eriştirirken onların kurtuluş öncüsünü acılarla yetkinliğe erdirmesi, her şeyi kendisi için ve kendi aracılığıyla var eden Tanrı'ya uygun düşüyordu. Çünkü hepsi –kutsal kılan da kutsal kılınanlar da– aynı Baba'dandır. Bunun içindir ki, İsa onlara “kardeşlerim” demekten utanmıyor. “Adını kardeşlerime duyuracağım, Topluluğun ortasında Seni ilahilerle öveceğim” diyor. Yine, “Ben O'na güveneceğim” ve yine, “İşte ben ve Tanrı'nın bana verdiği çocuklar” diyor. Bu çocuklar etten ve kandan oldukları için İsa, ölüm gücüne sahip olanı, yani İblis'i, ölüm aracılığıyla etkisiz kılmak üzere onlarla aynı insan yapısını aldı. Bunu, ölüm korkusu yüzünden yaşamları boyunca köle olanların hepsini özgür kılmak için yaptı. Kuşkusuz O, meleklere değil, İbrahim'in soyundan olanlara yardım ediyor. Bunun için her yönden kardeşlerine benzemesi gerekiyordu. Öyle ki, Tanrı'ya hizmetinde merhametli ve sadık bir başkâhin olup halkın günahlarını bağışlatabilsin. Çünkü kendisi denenip acı çektiği için denenenlere yardım edebilir.

İBRANİLER 2:1-18 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)

B UNUN için işitilmiş olan şeyleri bir suretle kaçırmıyalım diye, onlara daha ziyade dikkat etmemiz lâzımdır. Çünkü eğer melekler vasıtası ile söylenilmiş söz sabit oldu ise, ve her suç ve itaatsizlik haklı karşılığını aldı ise, bu kadar büyük kurtuluşu ihmal edersek, biz nasıl kaçarız? o kurtuluş başlangıçta Rab vasıtası ile söylendi, işitenler tarafından bize tasdik olundu; Allah da alâmetlerle ve hârikalarla ve çeşit çeşit kudretlerle ve Ruhülkudüsün mevhibelerile kendi iradesine göre onlarla beraber şehadet etti. Çünkü hakkında söylediğimiz gelecek âlemi meleklere tâbi kılmadı. Fakat biri bir yerde şehadet ederek dedi: “İnsan nedir ki, onu anasın, Yahut âdem oğlu nedir ki, onu arıyasın? Onu meleklerden biraz aşağı kıldın; İzzet ve hürmet tacını ona giydirdin; Ellerinin işleri üzerine onu koydun; Bütün şeyleri onun ayakları altına tâbi kıldın.” Çünkü ona bütün şeyleri tâbi kılmakla, ona tâbi kılınmamış bir şey bırakmadı. Fakat şimdi ona bütün şeylerin tâbi kılınmış olduğunu henüz görmiyoruz. Fakat meleklerden biraz aşağı kılınmış olanı, İsayı, Allahın inayetile her adam için ölümü tatsın diye, ölüm elemi sebebile izzet ve hürmet tacı giydirilmiş olarak görüyoruz. Çünkü çok oğulları izzete getirirken, onların kurtuluş reisini elemlerle kemale erdirmesi, bütün şeyler kendisine ve kendi vasıtası ile olana münasipti. Çünkü takdis eden ve takdis edilenler, hepsi bir zattandır; bu sebepten onları kardeşler, diye çağırmaktan utanmıyıp diyor: “Senin ismini kardeşlerime ilân edeceğim, Cemaat içinde sana hamdedeceğim.” Ve yine: “Ben ona güveneceğim.” Ve yine: “İşte, ben ve Allahın bana verdiği çocuklar.” İmdi, çocuklar kana ve ete şerik olduklarından, kendisi de bu şeylere ayni suretle hissedar oldu; ta ki, ölüm kuvvetine malik olanı, yani, İblisi, ölüm vasıtası ile iptal etsin; ve yaşadıkları bütün müddetçe, ölüm korkusu ile köleliğe tâbi olanların hepsini azat etsin. Çünkü gerçekten meleklere yardım etmiyor, fakat İbrahim zürriyetine yardım ediyor. Bunun için her şeyde kardeşlerine benzemesi gerekti, ta ki, kavmın günahlarına kefaret etmek üzre Allaha ait olan şeylerde merhametli ve sadık başkâhin olsun. Çünkü kendisinin imtihan edilmiş olarak elem çektiği şeyde, imtihan olunanlara imdat edebilir.

İBRANİLER 2:1-18 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)

İşte bunun için, akıntıya kapılıp sürüklenmeyelim diye, işittiklerimize çok dikkat etmemiz gerekir. Çünkü madem melekler aracılığıyla bildirilen söz doğrulandı, her suç ve buyruğa uymamazlık hak ettiği karşılığı aldı, böylesi yüce bir kurtuluşu savsaklarsak nasıl kaçıp kurtulabiliriz? Başlangıçta Rab'bin kendisi bu kurtuluşu bildirdi; işitenler de onu bize doğruladı. Ayrıca belirtiler, göz kamaştırıcı işler, mucizelerle ve kendi istemi uyarınca Kutsal Ruh'un dağıttığı armağanlarla Tanrı da buna tanıklık etti. Çünkü sözünü ettiğimiz, o gelecek dünyayı Tanrı meleklere bağımlı kılmadı. Tersine, bir yerde şu tanıklık verilmiştir: “İnsan nedir ki onu anasın? Ya da insanoğlu ne ki, ona ilgi gösteresin! Onu bir süre meleklerden biraz aşağı kıldın. Başına yücelik ve onur tacını koydun. Her şeyi ayakları altına sererek bağımlı kıldın.” Her şeyi ona bağımlı kıldı; bu durumda ona bağımlı kılınmayan hiçbir şey bırakmamış oldu. Ancak görüyoruz ki, daha her şey ona bağımlı kılınmamıştır. Bununla birlikte, bir süre meleklerden biraz aşağı kılınan İsa'yı görüyoruz. Çektiği ölüm acılarından ötürü yücelik ve onur tacını taşımaktadır. Tanrı kayrasıyla herkesin yararına ölümü tatması için oldu bu. Her şey Tanrı yararınadır ve her şey Tanrı aracılığıyla var olmuştur. Tanrı'nın birçok oğulu yüceliğe kavuştururken, onların kurtuluş önderini acılar yoluyla yetkinliğe erdirmesi gerekiyordu. Çünkü kutsal kılan da, kutsal kılınanlar da hep aynı Baba'dandır. İşte bunun içindir ki, Oğul onlara “kardeşlerim” demekten utanç duymuyor. O şöyle diyor: “Adını kardeşlerime bildireceğim. Topluluğun ortasında sana övgüler yükselteceğim.” Bunun yanı sıra şunu söylüyor: “O'na güveneceğim.” Ve ardından şöyle konuşuyor: “İşte ben ve Tanrı'nın bana verdiği çocuklar!” Bu nedenle, çocuklar nasıl etle kana paydaş oldularsa, O kendisi de bu doğayla özdeş oldu. Öyle ki, ölümün güçlü egemenliğini kendinde bulunduranı, yani iblisi ölümüyle ezsin. Ve ölüm korkusu yüzünden yaşam boyu tutsak olanları özgürlüğe kavuştursun. Çünkü hiç kuşkusuz, meleklerle değil, İbrahim soyuyla özdeş olmayı istedi. Bu nedenle her bakımdan kardeşleri gibi olması gerekti. Öyle ki, Tanrı yolunda acımayla dolu, güvenilir bir başkâhin olsun; halkın günahlarını bağışlatsın. Çünkü kendisi acılar çekerek denendiğinden, denenenlere yardım edebilecek güçtedir.

YouVersion, deneyiminizi kişiselleştirmek için tanımlama bilgileri kullanır. Web sitemizi kullanarak, Gizlilik Politikamızda açıklandığı şekilde çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz