I. Samuel 6:1-13

I. Samuel 6:1-13 KMEYA

V E RABBİN sandığı yedi ay Filistîler diyarında kaldı. Ve Filistîler kâhinleri ve bakıcıları çağırıp dediler: RABBİN sandığını ne yapalım? Onu yerine ne ile göndereceğimizi bize bildirin. Ve onlar dediler: Eğer İsrail Allahının sandığını gönderecekseniz, onu boş göndermeyin; fakat ona mutlaka bir günah takdimesi ödeyin; o zaman sağalacaksınız, ve onun eli niçin sizden çekilmediği size bildirilecektir. Ve dediler: Ona ödiyeceğiniz günah takdimesi ne olacak? Ve onlar dediler: Filistîlerin beylerinin sayısına göre beş altın ur, ve beş altın fare olacak; çünkü hepinizin ve beylerinizin üzerinde olan belâ birdir. Bundan dolayı urlarınızın suretlerini, ve diyarı bozan farelerinizin suretlerini yapacaksınız; ve İsrailin Allahına izzet vereceksiniz; belki üzerinizden, ilâhlarınızın üzerinden, ve diyarınız üzerinden elini hafifletecektir. Ve Mısırlılarla Firavun yüreklerini katılaştırdıkları gibi siz de yüreklerinizi niçin katılaştırıyorsunuz? Kendi aralarında şaşılacak şeyler yaptıktan sonra onlar kavmı salıvermediler mi? ve onlar gittiler. Ve şimdi, bir yeni araba ile boyunduruk vurulmamış emzikli iki inek alıp hazırlayın; ve inekleri arabaya koşun, ve yavrularını artlarından ayırıp eve götürün; ve RABBİN sandığını alıp arabanın üzerine koyun; ve günah takdimesi olarak ona ödiyeceğiniz altın şeyleri küçük bir sandık içinde onun yanına koyun; ve onu salıverin gitsin. Ve bakın; eğer o kendi sınırının yolundan Beyt-şemeşe çıkarsa, bize bu büyük kötülüğü yapan RABDİR; ve yoksa o zaman bizi vuran onun eli olmadığını bileceğiz; bu şey bize rast gele olmuştur. Ve adamlar böyle yaptılar, ve emzikli iki inek aldılar, ve onları arabaya koşup yavrularını evde kapadılar; ve RABBİN sandığını, ve altın fareler ve urların suretleri ile küçük sandığı arabaya koydular. Ve inekler doğrudan doğruya Beyt-şemeş yolundan gittiler; ve sağa sola sapmıyarak büyük yoldan böğüre böğüre gittiler; ve Filistîlerin beyleri Beyt-şemeş sınırına kadar onların ardından yürüdüler. Ve Beyt-şemeşliler derede buğday biçiyorlardı; ve gözlerini kaldırıp sandığı gördüler, ve gördüklerinden dolayı sevindiler.