Eyüp’ün arkadaşları

Eyüp Allah'a iman eden doğru bir kişiydi ama yine de Allah Şeytan’a izin verdi Eyüp’ü denesin. Eyüp çok acılar çekti ama doğru kaldı Allaha güvendi. Sonunda Rab onu daha çok bereketledi.

Hatırlarsak Eyüp bütün mallarını ve kızanlarını da bir anda kaybetmişti. Sonra çok kötü hastalandı. Hastayken acısını paylaşsınlar diye, arkadaşları onu ziyaret etti. Uzaktan onu tanıyamadılar; yüksek sesle ağlayıp kendi üzerinde olan elbiseleri kopardılar ve başlarına toprak saçtılar. Yedi gün yedi gece onunla birlikte yerde oturdular. Hiç kimse ağzını açmadı, çünkü ne kadar çok acı çektiğini görüyorlardı.

Yedi günden sonra Eyüp arkadaşlarıyla konuştu. Eyüp yaşadığı bu sıkıntının nedenini anlamaya çalıştı. Arkadaşları da ona akıl vermeye çalıştı ama Eyüp’e verdikleri akıl hep onu suçlamaktı. Onlara göre Eyüp bir günah yapmış ya da Allah’tan uzaklaşmış olmalıydı. Yani Eyüp’ün çektiği acılar Allah’ın ona verdiği bir ceza idi. Onun için Eyüp tövbe etsin diye ona akıl verdiler. Eyüp bunu kabul etmedi çünkü doğru bir hayat yaşadığını biliyordu. Aslında doğru yaşadığı için bu sıkıntıları yaşadığını anlamalıydı.

Bütün bu konuşmalarından Allah bıkmış gibi sonunda kendisi konuştu. Allah, “Bilgisizce sözlerle konuşan kim?” diye sordu. Allah sorular sordu ama Eyüp’ün durumu hakkında hiç konuşmadı. Allah soru sordu: “Ben dünyanın temelini atarken sen neredeydin? Anlıyorsan söyle.” Ne Eyüp ne de arkadaşları Allah’ın sorularına cevap verebildi. Sonunda Eyüp Allah’a soru sorduğu için kendisini alçaltıp tövbe etti.

Allah Eyüp’ün arkadaşlarına kızdı. Onlara, “kulum Eyüp gibi benim hakkımda doğruyu konuşmadınız” dedi. Demek ki Allah’ın Eyüp’e ceza verdiğini söylemek bu yanlıştı. Onlar Allah’ı haksız olarak suçladılar. Allah’ın doğruluğunu küçümsediler çünkü dünyanın Hakimi yanlış olarak hiç kimseyi cezalandırmaz. Eyüp'ün arkadaşları kurbanlar kestiler ve Eyüp onlar için dua etti böylece Allah’ın öfkesinden kurtuldular.

Biz de hayatımızda olan her şeyi anlamıyoruz. Bazen yanlış bir şey yapmadan sıkıntı görüyoruz. Biz de Eyüp gibi yaşadığımız sıkıntıların nedenini anlayamıyoruz. Böyle bir durumda Eyüp’ün arkadaşları gibi olmayalım. Sıkıntı gördük mü yanlış olarak Allah’ı suçlamayalım. Allah’ın doğru olmadığını hiç bir zaman demeyelim. Ama Eyüp gibi kendimizi alçaltıp Allah’a güvenelim.