VAHİY 5:1-14
VAHİY 5:1-14 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)
Tahtta oturanın sağ elinde iki yanı da yazılı, yedi mühürle mühürlenmiş bir tomar gördüm. Yüksek sesle, “Tomarı açmaya, mühürlerini çözmeye kim layıktır?” diye seslenen güçlü bir melek de gördüm. Ama ne gökte, ne yeryüzünde, ne de yer altında tomarı açıp içine bakabilecek kimse yoktu. Acı acı ağlamaya başladım. Çünkü tomarı açıp içine bakmaya layık kimse bulunamadı. Bunun üzerine ihtiyarlardan biri bana, “Ağlama!” dedi. “İşte, Yahuda oymağından gelen Aslan, Davut'un Kökü galip geldi. Tomarı ve yedi mührünü O açacak.” Tahtın, dört yaratığın ve ihtiyarların ortasında, boğazlanmış gibi duran bir Kuzu gördüm. Yedi boynuzu, yedi gözü vardı. Bunlar Tanrı'nın bütün dünyaya gönderilmiş yedi ruhudur. Kuzu gelip tahtta oturanın sağ elinden tomarı aldı. Tomarı alınca, dört yaratıkla yirmi dört ihtiyar O'nun önünde yere kapandılar. Her birinin elinde birer lir ve kutsalların duaları olan buhur dolu altın taslar vardı. Yeni bir ezgi söylüyorlardı: “Tomarı almaya, Mühürlerini açmaya layıksın! Çünkü boğazlandın Ve kanınla her oymaktan, her dilden, Her halktan, her ulustan İnsanları Tanrı'ya satın aldın. Onları Tanrımız'ın hizmetinde Bir krallık haline getirdin, Kâhinler yaptın. Dünya üzerinde egemenlik sürecekler.” Sonra tahtın, yaratıkların ve ihtiyarların çevresinde çok sayıda melek gördüm, seslerini işittim. Sayıları binlerce binler, on binlerce on binlerdi. Yüksek sesle şöyle diyorlardı: “Boğazlanmış Kuzu Gücü, zenginliği, bilgeliği, kudreti, Saygıyı, yüceliği, övgüyü Almaya layıktır.” Ardından gökte, yeryüzünde, yer altında ve denizlerdeki bütün yaratıkların, bunlardaki bütün varlıkların şöyle dediğini işittim: “Övgü, saygı, yücelik ve güç sonsuzlara dek Tahtta oturanın ve Kuzu'nun olsun!” Dört yaratık, “Amin” dediler. İhtiyarlar da yere kapanıp tapındılar.
VAHİY 5:1-14 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)
V E tahtın üzerinde oturanın sağ elinde içerden ve arkadan yazılmış yedi mühürle mühürlenmiş bir kitap gördüm. Ve: Kitabı açmağa ve onun mühürlerini çözmeğe kim lâyıktır? diye büyük sesle ilân eden kuvvetli bir melek gördüm. Ve gökte ve yer üzerinde ve yer altında kimse kitabı açamıyor, ve ona bakamıyordu. Ve çok ağlıyordum, çünkü kitabı açmağa ve ona bakmağa lâyık kimse bulunmadı; ve ihtiyarlardan biri bana dedi: Ağlama; işte Yahuda sıptından olan Aslan, Davudun Kökü, kitabı ve onun yedi mühürlerini açmağa galip geldi. Ve tahtın ve dört canlı mahlûkun ortasında ve ihtiyarların ortasında duran boğazlanmış gibi bir Kuzu gördüm; yedi boynuzu ve yedi gözü vardı, bunlar bütün dünyaya gönderilmiş olan Allahın yedi Ruhudur. Ve geldi ve tahtın üzerinde oturanın sağ elinden kitabı aldı. Ve onu aldığı zaman, dört canlı mahlûk ve yirmi dört ihtiyar, her birinde çenk ve mukaddeslerin duaları olan buhurlarla dolu altın taslar olarak, Kuzunun önünde yere kapandılar. Ve yeni bir ilâhi terennüm ederek diyorlardı: Kitabı almağa, ve onun mühürlerini açmağa lâyıksın; Çünkü boğazlandın, Ve kendi kanınla her sıpttan ve dilden Ve kavmdan ve milletten insanları Allaha satın aldın, Ve onları Allahımıza melekût ve kâhin kıldın, Ve dünya üzerinde saltanat süreceklerdir. Ve gördüm, ve tahtın ve canlı mahlûkların ve ihtiyarların etrafında çok meleklerin sesini işittim, ve onların sayısı on binlerce on binler, ve binlerce binler idi; büyük sesle diyorlardı: Boğazlanmış Kuzu Kudreti ve serveti ve hikmeti Ve kuvveti ve hürmeti ve izzeti Ve bereketi almağa lâyıktır. Ve gökte ve yer üzerinde ve yer altında ve deniz üzerinde olan her mahlûkun ve onlarda olan bütün şeylerin: Taht üzerinde oturana, Ve Kuzuya ebetler ebedince Bereket ve hürmet ve izzet ve kudret olsun, dediklerini işittim. Ve dört canlı mahlûk: Amin, diyorlardı. Ve ihtiyarlar yere kapandılar ve secde kıldılar.
VAHİY 5:1-14 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)
Tahtta oturanın sağ elinde bir kitap gördüm. İçi, arkası yazılıydı ve yedi mühürle mühürlenmişti. Güçlü bir melek gördüm. Yüksek sesle şöyle diyordu: “Kitabı açmaya ve mühürlerini çözmeye layık olan kimdir?” Ne gökte, ne yeryüzünde, ne de yeraltında kitabı kimse açamadı, içine bakamadı. Acı acı ağladım. Çünkü kitabı açmaya da, içine bakmaya da layık biri bulunamamıştı. İhtiyarlar'dan biri bana, “Ağlama!” dedi, “Bak, Yahuda oymağından gelen aslan, Davut'un Kökü, kitabı ve yedi mührünü açmak için zafer kazandı.” Tahtın ve dört yaratığın ortasında, çevresi İhtiyarlar'la kuşatılmış bir Kuzu gördüm. Boğazlanmış izlenimini veriyordu. Yedi boynuzu, yedi gözü vardı. Bunlar Tanrı'nın bütün dünyaya gönderilen yedi ruhudur. Kuzu geldi, tahtta oturanın sağ elinden kitabı aldı. Kuzu kitabı alınca, dört yaratıkla yirmi dört İhtiyar O'nun önünde yere kapandılar. Her birinin elinde birer harp ve buhur dolu altın taslar vardı. Buhurlar kutsalların dualarıdır. İhtiyarlar yeni bir ezgi söylüyorlardı: “Kitabı almaya, mühürlerini açmaya layıksın sen. Çünkü boğazlandın ve kanınla Tanrı'ya Her soydan, her dilden, her halktan, her ulustan insanlar satın aldın. Onları Tanrımız için kâhinler krallığı kıldın. Onlar yeryüzünde hükümranlık sürecekler.” Bir baktım, tahtın, yaratıkların, İhtiyarlar'ın çevresinde pek çok meleğin sesini duydum. Sayıları binlerce binler, on binlerce on binlerdi. Yüksek sesle şu ezgiyi söylüyorlardı: “Boğazlanan Kuzu gücü, zenginliği, bilgeliği, güçlülüğü, onuru, yüceliği, övgüyü almaya layıktır.” Gökteki, yeryüzündeki, yeraltındaki, denizdeki her yaratığın ve bunlardaki her şeyin şöyle dediğini duydum: “Övgü, onur, yücelik ve güç sonsuzlara dek tahtta oturana ve Kuzu'ya olsun!” Dört yaratık, “Amin” dediler. İhtiyarlar yere kapanıp tapındılar.