VAHİY 11:6-13
VAHİY 11:6-13 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)
Peygamberlik ettikleri sürece yağmur yağmasın diye göğü kapamaya yetkileri vardır. Suları kana dönüştürme ve yeryüzünü, kaç kez isterlerse, her türlü belayla vurma yetkisine sahiptirler. Tanıklık görevleri sona erince dipsiz derinliklerden çıkan canavar onlarla savaşacak, onları yenip öldürecek. Cesetleri, simgesel olarak Sodom ve Mısır diye adlandırılan büyük kentin anayoluna serilecek. Onların Rabbi de orada çarmıha gerilmişti. Her halktan, oymaktan, dilden, ulustan insan üç buçuk gün cesetlerini seyredecek, cesetlerinin mezara konulmasına izin vermeyecekler. Yeryüzünde yaşayanlar onların bu durumuna sevinip bayram edecek, birbirlerine armağanlar gönderecekler. Çünkü bu iki peygamber yeryüzünde yaşayanlara çok eziyet etmişti. Üç buçuk gün sonra iki peygamber, Tanrı'dan gelen yaşam soluğunu alınca ayağa kalktılar. Onları görenler dehşete kapıldı. İki peygamber gökten gelen yüksek bir sesin, “Buraya çıkın!” dediğini işittiler. Sonra düşmanlarının gözü önünde bir bulut içinde göğe yükseldiler. Tam o saatte şiddetli bir deprem oldu, kentin onda biri yıkıldı. Depremde yedi bin kişi can verdi. Geriye kalanlar dehşete kapılıp gökteki Tanrı'yı yücelttiler.
VAHİY 11:6-13 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)
Onların peygamberlik günlerinde yağmur yağmasın diye, gökü kapamak kudretleri vardır; ve sular üzerinde onları kana döndürmek, ve kaç kere isterlerse, yeri her belâ ile vurmak kudreti kendilerinde vardır. Kendilerinin şehadetini bitirecekleri zaman, cehennemden çıkan canavar onlarla cenk edecek, ve onları yenecek, ve onları öldürecektir. Ve onların cesetleri ruhanîce Sodom ve Mısır denilen büyük şehrin meydanı üzerinde kalacaktır; onların Rabbi de orada haça gerildi. Ve kavmlardan ve sıptlardan ve dillerden ve milletlerden adamlar onların cesetlerini üç buçuk gün görürler, ve cesetlerinin kabre konulmasına ruhsat vermezler. Ve yeryüzünde oturanlar onlar üzerine sevinirler; ve çok mesrur olup birbirine hediyeler gönderecekler; çünkü bu iki peygamber yeryüzünde oturanlara eziyet ederlerdi. Ve üç buçuk gün sonra onların içine Allahtan hayat ruhu girdi ve ayakları üzerine dikildiler; ve onları görenlerin üzerine büyük korku düştü. Ve gökten onlara: Buraya çıkın, diyen büyük bir ses işittiler. Ve bulutta göke çıktılar; ve düşmanları onları gördüler. Ve o saatte büyük zelzele oldu, ve şehrin onda biri yıkıldı, ve zelzelede yedi bin kişi telef oldular; ve bakileri korkup gökün Allahına izzet verdiler.
VAHİY 11:6-13 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)
Peygamberlik ettikleri günler boyunca yağmur yağmasın diye onların gökyüzünü kapatmaya yetkisi vardır. Bunun yanı sıra suları kana dönüştürmeye de yetkileri vardır. Üstelik, istedikleri zaman yeryüzünü her türlü sıkıntıya uğratabilirler. Tanıklıklarını sona erdirdiklerinde, Derinler'den çıkan canavar onlarla savaşacak, onları yenip öldürecek. Cesetleri büyük kentin caddesine serilecek. Kendi Rab'leri de orada çarmıha çakıldı. Oranın simgesel adı Sodom ve Mısır'dır. Her oymaktan, her halktan, her dilden ve her ulustan insanlar üç buçuk gün cesetlerini seyredecek, mezara gömülmelerine izin vermeyecekler. Yeryüzünde yaşayanlar onların bu durumundan sevinç duyacak, mutlu olacaklar. Birbirlerine armağanlar gönderecekler. Çünkü bu iki peygamber yeryüzünde yaşayanlara sıkıntı vermişti. Ama aradan iki buçuk gün geçince, iki peygambere Tanrı'dan yaşam soluğu geldi, ayağa kalktılar. Onları görenler büyük korkuya kapıldılar. Gökten yüksek bir ses işittiler. Onlara şöyle diyordu: “Buraya çıkın!” Bunun üzerine, düşmanları bakarken bir bulutta göğe çıktılar ve o saat güçlü bir deprem oldu. Kentin onda biri yıkıldı. Depremde yedi bin kişi öldü. Geriye kalanlar korkuyla doldu ve göğün Tanrısı'na yücelik verdi.