MEZMURLAR 106:7-28

MEZMURLAR 106:7-28 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)

Atalarımız Mısır'dayken Yaptığın harikaları anlamadı, Çok kez gösterdiğin sevgiyi anımsamadı, Denizde, Kamış Denizi'nde* başkaldırdılar. Buna karşın RAB gücünü göstermek için, Adı uğruna kurtardı onları. Kamış Denizi'ni azarladı, kurudu deniz, Yürüdüler enginde O'nun öncülüğünde, Çölde yürür gibi. Kendilerinden nefret edenlerin elinden aldı onları, Düşmanlarının pençesinden kurtardı. Sular yuttu hasımlarını, Hiçbiri kurtulmadı. O zaman atalarımız O'nun sözlerine inandılar, Ezgiler söyleyerek O'nu övdüler. Ne var ki, RAB'bin yaptıklarını çabucak unuttular, Öğüt vermesini beklemediler. Özlemle kıvrandılar çölde, Tanrı'yı denediler ıssız yerlerde. Tanrı onlara istediklerini verdi, Ama üzerlerine yıpratıcı bir hastalık gönderdi. Onlar ordugahlarında Musa'yı, RAB'bin kutsal kulu Harun'u kıskanınca, Yer yarıldı ve Datan'ı yuttu, Aviram'la yandaşlarının üzerine kapandı. Ateş kavurdu onları izleyenleri, Alev yaktı kötüleri. Bir buzağı heykeli yaptılar Horev'de, Dökme bir puta tapındılar. Tanrı'nın yüceliğini, Ot yiyen öküz putuna değiştirdiler. Unuttular kendilerini kurtaran Tanrı'yı, Mısır'da yaptığı büyük işleri, Ham ülkesinde yarattığı harikaları, Kamış Denizi kıyısında yaptığı müthiş işleri. Bu yüzden onları yok edeceğini söyledi Tanrı, Ama seçkin kulu Musa O'nun önündeki gedikte durarak, Yok edici öfkesinden vazgeçirdi O'nu. Ardından hor gördüler güzelim ülkeyi, Tanrı'nın verdiği söze inanmadılar. Çadırlarında söylendiler, Dinlemediler RAB'bin sesini. Bu yüzden RAB elini kaldırdı Ve çölde onları yere sereceğine, Soylarını ulusların arasına saçacağına, Onları öteki ülkelere dağıtacağına ant içti. Sonra Baal-Peor'a bel bağladılar, Ölülere sunulan kurbanları yediler.

MEZMURLAR 106:7-28 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)

Mısırda atalarımız senin hârikalarını anlamadı; İnayetlerinin çokluğunu anmadılar, Ve denizde, Kızıl Deniz yanında, isyan ettiler. Fakat ceberrutunu bildirsin diye, İsmi için onları kurtardı. Kızıl Denizi azarladı, o da kurudu; Kırda yürütür gibi derinliklerde yürüttü. Nefret edenin elinden onları kurtardı, Ve düşman elinden onları halâs etti. Ve hasımlarını sular örttü; Onlardan hiç biri kalmadı. O zaman sözlerine inandılar; Onun hamdini terennüm ettiler. Onun işlerini hemen unuttular; Öğüdünü beklemediler, Fakat çölde çok iştahlandılar, Ve ıssız yerde Allahı denediler. İsteklerini de onlara verdi, Fakat canlarına zebunluk gönderdi. Ve ordugâhta Musayı, Ve RABBİN mukaddesi, Harunu kıskandılar. Yer açıldı, ve Datanı yuttu, Ve Abiramın cemaatini örttü. Cemaatlerinde ateş tutuştu; Alev kötüleri yaktı. Horebde bir buzağı yaptılar, Ve dökme bir puta taptılar. Ot yiyen öküz sureti ile, Kendi izzetlerini değiş ettiler. Kendilerini kurtaran, Mısırda büyük işler eden, Ham diyarında şaşılacak işler yapan, Kızıl Denizde korkunç işler eden Allahı unuttular. Bundan dolayı, eğer seçtiği Musa, onları helâk etmesin diye Gazabını çevirmek için, Onun önünde gedik yerinde durmasaydı, Söylediği gibi onları helâk edecekti. Güzel diyarı da onlar hor gördüler, Sözüne inanmadılar. Çadırlarında mırıldandılar; RABBİN sesini dinlemediler. Bundan dolayı onları çölde düşürmeğe, Zürriyetlerini milletler arasına düşürmeğe, Ve onları memleketlere dağıtmağa, Onlara and etti. Ve Baal-peora bağlandılar, Ve ölüler kurbanlarını yediler.

MEZMURLAR 106:7-28 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)

Atalarımız Mısır'dayken Yaptığın harikaları anlamadı, Çok kez gösterdiğin sevgiyi anımsamadı, Denizde, Kamış Denizi'nde* başkaldırdılar. Buna karşın RAB gücünü göstermek için, Adı uğruna kurtardı onları. Kamış Denizi'ni azarladı, kurudu deniz, Yürüdüler enginde O'nun öncülüğünde, Çölde yürür gibi. Kendilerinden nefret edenlerin elinden aldı onları, Düşmanlarının pençesinden kurtardı. Sular yuttu hasımlarını, Hiçbiri kurtulmadı. O zaman atalarımız O'nun sözlerine inandılar, Ezgiler söyleyerek O'nu övdüler. Ne var ki, RAB'bin yaptıklarını çabucak unuttular, Öğüt vermesini beklemediler. Özlemle kıvrandılar çölde, Tanrı'yı denediler ıssız yerlerde. Tanrı onlara istediklerini verdi, Ama üzerlerine yıpratıcı bir hastalık gönderdi. Onlar ordugahlarında Musa'yı, RAB'bin kutsal kulu Harun'u kıskanınca, Yer yarıldı ve Datan'ı yuttu, Aviram'la yandaşlarının üzerine kapandı. Ateş kavurdu onları izleyenleri, Alev yaktı kötüleri. Bir buzağı heykeli yaptılar Horev'de, Dökme bir puta tapındılar. Tanrı'nın yüceliğini, Ot yiyen öküz putuna değiştirdiler. Unuttular kendilerini kurtaran Tanrı'yı, Mısır'da yaptığı büyük işleri, Ham ülkesinde yarattığı harikaları, Kamış Denizi kıyısında yaptığı müthiş işleri. Bu yüzden onları yok edeceğini söyledi Tanrı, Ama seçkin kulu Musa O'nun önündeki gedikte durarak, Yok edici öfkesinden vazgeçirdi O'nu. Ardından hor gördüler güzelim ülkeyi, Tanrı'nın verdiği söze inanmadılar. Çadırlarında söylendiler, Dinlemediler RAB'bin sesini. Bu yüzden RAB elini kaldırdı Ve çölde onları yere sereceğine, Soylarını ulusların arasına saçacağına, Onları öteki ülkelere dağıtacağına ant içti. Sonra Baal-Peor'a bel bağladılar, Ölülere sunulan kurbanları yediler.