ÇÖLDE SAYIM 20:14-29

ÇÖLDE SAYIM 20:14-29 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)

Musa Kadeş'ten Edom Kralı'na ulaklarla şu haberi gönderdi: “Kardeşin İsrail şöyle diyor: ‘Başımıza gelen güçlükleri biliyorsun. Atalarımız Mısır'a gitmişler. Orada uzun yıllar yaşadık. Mısırlılar atalarımıza da bize de kötü davrandılar. Ama biz RAB'be yakarınca, yakarışımızı işitti. Bir melek gönderip bizi Mısır'dan çıkardı. “ ‘Şimdi senin sınırına yakın bir kent olan Kadeş'teyiz. İzin ver, ülkenden geçelim. Tarlalardan, bağlardan geçmeyeceğiz, hiçbir kuyudan da su içmeyeceğiz. Sınırından geçinceye dek, sağa sola sapmadan Kral yolundan yolumuza devam edeceğiz.’ ” Ama Edom Kralı, “Ülkemden geçmeyeceksiniz!” diye yanıtladı, “Geçmeye kalkışırsanız kılıçla karşınıza çıkarım.” İsrailliler, “Yol boyunca geçip gideceğiz” dediler, “Eğer biz ya da hayvanlarımız suyundan içersek karşılığını öderiz. Yürüyüp geçmek için senden izin istiyoruz, hepsi bu.” Edom Kralı yine, “Geçmeyeceksiniz!” yanıtını verdi. Edomlular İsrailliler'e saldırmak üzere kalabalık ve güçlü bir orduyla yola çıktılar. Edom Kralı ülkesinden geçmelerine izin vermeyince, İsrailliler dönüp ondan uzaklaştılar. İsrail topluluğu Kadeş'ten ayrılıp Hor Dağı'na geldi. RAB, Edom sınırındaki Hor Dağı'nda Musa'yla Harun'a şöyle dedi: “Harun ölüp atalarına kavuşacak. İsrail halkına vereceğim ülkeye girmeyecek. Çünkü ikiniz Meriva sularında verdiğim buyruğa karşı geldiniz. Harun'la oğlu Elazar'ı Hor Dağı'na çıkar. Harun'un kâhinlik giysilerini üzerinden çıkarıp oğlu Elazar'a giydir. Harun orada ölüp atalarına kavuşacak.” Musa RAB'bin buyurduğu gibi yaptı. Bütün topluluğun gözü önünde Hor Dağı'na çıktılar. Musa Harun'un kâhinlik giysilerini üzerinden çıkarıp oğlu Elazar'a giydirdi. Harun orada, dağın tepesinde öldü. Sonra Musa'yla Elazar dağdan indiler. Harun'un öldüğünü öğrenince bütün İsrail halkı onun için otuz gün yas tuttu.

ÇÖLDE SAYIM 20:14-29 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)

Ve Musa Kadeşten Edom kıralına ulaklar gönderdi: Kardeşin İsrail böyle diyor: Çektiğimiz zahmetin hepsini biliyorsun; atalarımız Mısıra indiler, ve bir çok zaman Mısırda oturduk; ve Mısırlılar bize ve atalarımıza kötü davrandılar; ve RABBE feryat ettik, ve sesimizi işitti, ve bir melek gönderdi, ve bizi Mısırdan çıkardı; ve işte, biz Kadeşte, senin sınırının başında bir şehirdeyiz. Rica ederim senin memleketinden geçelim; tarladan ve bağdan geçmiyeceğiz, ve kuyu sularından içmiyeceğiz; kıralın caddesinden yürüyeceğiz; senin sınırından geçinciye kadar sağa ve sola sapmıyacağız. Ve Edom ona dedi: Memleketimden geçmiyeceksin, yoksa karşına kılıçla çıkarım. Ve İsrail oğulları ona dediler: Caddeyi tutup çıkacağız; ve eğer ben ve sürülerim sularından içersek, değerini veririm; başka bir şey değil, ancak yürüyüp geçeyim. Ve dedi: Geçmiyeceksin. Ve Edom bir çok halkla ve büyük kuvvetle onun karşısına çıktı. Ve Edom kendi sınırından İsrailin geçmesini istemedi; ve İsrail onun yanından saptı. Ve Kadeşten göç ettiler; ve İsrail oğulları, bütün cemaat, Hor dağına geldiler. Ve RAB, Edom diyarı sınırı yanında, Hor dağında Musa ile Haruna söyliyip dedi: Harun kavmına katılacak; çünkü Meriba sularında sözüme karşı isyan ettiğiniz için İsrail oğullarına verdiğim diyara girmiyecektir. Harunu ve oğlu Eleazarı al, ve onları Hor dağına götür; ve Harunun esvabını çıkar, ve onları oğlu Eleazara giydir; ve Harun kavmına katılacak, ve orada ölecektir. Ve Musa RABBİN emrettiği gibi yaptı; ve bütün kavmın gözü önünde Hor dağına çıktılar. Ve Musa Harunun esvabını çıkardı, ve onları oğlu Eleazara giydirdi: ve Harun orada, dağın tepesinde öldü; ve Musa ile Eleazar dağdan indiler. Ve Harunun ölmüş olduğunu bütün cemaat görünce, bütün İsrail evi otuz gün Haruna ağladılar.

ÇÖLDE SAYIM 20:14-29 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)

Musa Kadeş'ten Edom Kralı'na ulaklarla şu haberi gönderdi: “Kardeşin İsrail şöyle diyor: ‘Başımıza gelen güçlükleri biliyorsun. Atalarımız Mısır'a gitmişler. Orada uzun yıllar yaşadık. Mısırlılar atalarımıza da bize de kötü davrandılar. Ama biz RAB'be yakarınca, yakarışımızı işitti. Bir melek gönderip bizi Mısır'dan çıkardı. “ ‘Şimdi senin sınırına yakın bir kent olan Kadeş'teyiz. İzin ver, ülkenden geçelim. Tarlalardan, bağlardan geçmeyeceğiz, hiçbir kuyudan da su içmeyeceğiz. Sınırından geçinceye dek, sağa sola sapmadan Kral yolundan yolumuza devam edeceğiz.’ ” Ama Edom Kralı, “Ülkemden geçmeyeceksiniz!” diye yanıtladı, “Geçmeye kalkışırsanız kılıçla karşınıza çıkarım.” İsrailliler, “Yol boyunca geçip gideceğiz” dediler, “Eğer biz ya da hayvanlarımız suyundan içersek karşılığını öderiz. Yürüyüp geçmek için senden izin istiyoruz, hepsi bu.” Edom Kralı yine, “Geçmeyeceksiniz!” yanıtını verdi. Edomlular İsrailliler'e saldırmak üzere kalabalık ve güçlü bir orduyla yola çıktılar. Edom Kralı ülkesinden geçmelerine izin vermeyince, İsrailliler dönüp ondan uzaklaştılar. İsrail topluluğu Kadeş'ten ayrılıp Hor Dağı'na geldi. RAB, Edom sınırındaki Hor Dağı'nda Musa'yla Harun'a şöyle dedi: “Harun ölüp atalarına kavuşacak. İsrail halkına vereceğim ülkeye girmeyecek. Çünkü ikiniz Meriva sularında verdiğim buyruğa karşı geldiniz. Harun'la oğlu Elazar'ı Hor Dağı'na çıkar. Harun'un kâhinlik giysilerini üzerinden çıkarıp oğlu Elazar'a giydir. Harun orada ölüp atalarına kavuşacak.” Musa RAB'bin buyurduğu gibi yaptı. Bütün topluluğun gözü önünde Hor Dağı'na çıktılar. Musa Harun'un kâhinlik giysilerini üzerinden çıkarıp oğlu Elazar'a giydirdi. Harun orada, dağın tepesinde öldü. Sonra Musa'yla Elazar dağdan indiler. Harun'un öldüğünü öğrenince bütün İsrail halkı onun için otuz gün yas tuttu.