MARKOS 3:1-19

MARKOS 3:1-19 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)

İsa yine havraya girdi. Orada eli sakat bir adam vardı. Bazıları İsa'yı suçlamak amacıyla, Şabat Günü hastayı iyileştirecek mi diye O'nu gözlüyorlardı. İsa, eli sakat adama, “Kalk, öne çık!” dedi. Sonra havradakilere, “Kutsal Yasa'ya göre Şabat Günü iyilik yapmak mı doğru, kötülük yapmak mı? Can kurtarmak mı doğru, can almak mı?” diye sordu. Onlardan ses çıkmadı. İsa, çevresindekilere öfkeyle baktı. Yüreklerinin duygusuzluğu O'nu kederlendirmişti. Adama, “Elini uzat!” dedi. Adam elini uzattı, eli yine sapasağlam oluverdi. Bunun üzerine Ferisiler dışarı çıktılar, İsa'yı yok etmek için Hirodes yanlılarıyla hemen görüşmeye başladılar. İsa, öğrencileriyle birlikte göl kıyısına çekildi. Celile'den büyük bir kalabalık O'nun ardından geldi. Ayrıca, bütün yaptıklarını duyan büyük kalabalıklar Yahudiye'den, Yeruşalim'den, İdumeya'dan, Şeria Irmağı'nın karşı yakasından, Sur ve Sayda bölgelerinden kendisine akın etti. İsa, kalabalığın arasında sıkışıp kalmamak için öğrencilerine bir kayık hazır bulundurmalarını söyledi. Birçoklarını iyileştirmiş olduğundan, çeşitli hastalıklara yakalananlar O'na dokunmak için üzerine üşüşüyordu. Kötü ruhlar O'nu görünce ayaklarına kapanıyor, “Sen Tanrı'nın Oğlu'sun!” diye bağırıyorlardı. Ama İsa, kim olduğunu açıklamamaları için onları sıkı sıkıya uyardı. İsa, dağa çıkarak istediği kişileri yanına çağırdı. Onlar da yanına gittiler. İsa bunlardan on iki kişiyi yanında bulundurmak, Tanrı sözünü duyurmaya göndermek ve cinleri kovmaya yetkili kılmak üzere seçti. Seçtiği bu on iki kişi şunlardır: Petrus adını verdiği Simun, Beni-Regeş, yani Gökgürültüsü Oğulları adını verdiği Zebedi'nin oğulları Yakup ve Yuhanna, Andreas, Filipus, Bartalmay, Matta, Tomas, Alfay oğlu Yakup, Taday, Yurtsever Simun ve İsa'ya ihanet eden Yahuda İskariot.

MARKOS 3:1-19 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)

Y İNE havraya girdi; orada eli kurumuş bir adam vardı. Onlar da İsayı itham edebilmek için, Sebt gününde onu iyi edecek mi, diye kendisini gözetliyorlardı. İsa eli kurumuş adama: Ortaya çık, dedi. Onlara da dedi: Sebt gününde iyilik etmek mi, yoksa kötülük etmek mi caizdir? can kurtarmak mı, yoksa öldürmek mi? Fakat onlar sustular. İsa, etrafındakilere öfke ile bakıp onların yüreklerinin katılığından kederlenerek, adama: Elini uzat, dedi. O da uzattı, ve eli eski haline geldi. Ferisiler dışarı çıkıp hemen Hirodesîler ile beraber, İsayı nasıl helâk etsinler, diye ona karşı öğütleştiler. İsa şakirtleri ile denize çekildi; Galileden büyük bir kalabalık onun ardınca gitti; ve Yahudiyeden, Yeruşalimden, İdumeadan, Erdenin ötesinden, Sur ve Sayda taraflarından, büyük bir kalabalık, onun yaptığı bütün şeyleri işiterek, kendisine geldiler. İsa, kalabalık sebebile kendisini sıkıştırmasınlar diye, küçük bir kayığın kendi yanında beklemesini şakirtlerine söyledi. Çünkü bir çoklarını iyi etmişti; öyle ki, dertleri olanların hepsi ona dokunmak için üzerine üşüşüyorlardı. Murdar ruhlar onu gördükleri zaman, önünde yere kapanıyorlardı; ve bağırıp: Sen Allahın Oğlusun, derlerdi. Ve kendisini belli etmesinler diye onlara sıkıca tenbih ederdi. İsa dağa çıkıp kendi istediklerini yanına çağırdı; onlar da yanına gittiler. Ve kendisi ile beraber olsunlar, onları vâzetmeğe göndersin, ve cinleri çıkarmağa kudretleri olsun diye on iki kişi tayin etti; Petrus lâkabını kattığı Simunu, ve Boanerces, yani Gökgürlemesi oğulları, lâkabını kattığı Zebedinin oğlu Yakubu ve Yakubun kardeşi Yuhannayı, ve Andreası, Filipusu, Bartolomeusu, Mattayı, Toması, Alfeusun oğlu Yakubu, Taddeusu, Gayyur Simunu, ve Yahuda İskariyotu, ki bu da İsayı ele verdi.

MARKOS 3:1-19 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)

İsa yine sinagoga girdi. Orada eli tutmayan bir adam vardı. Şabat Günü adamı iyileştirip iyileştirmeyeceğini görmek için gözlerini O'na diktiler. Amaçları O'nu suçlu çıkarmaktı. İsa eli tutmayan adama, “Buraya gel” dedi. Sonra onlara dönüp, “Şabat Günü iyilik yapmak mı, yoksa kötülük yapmak mı yasaldır? Can kurtarmak mı, yoksa can almak mı?” diye sordu. Tek söz söylemediler. İsa öfkeyle onları tepeden tırnağa süzdükten sonra, yüreklerinin katılığına üzülerek adama, “Elini uzat!” dedi. O da uzattı; eli sapasağlam oldu. Ferisiler Herodesçiler'le birlikte hemen dışarı çıkıp İsa'yı ortadan kaldırmak için birbirleriyle görüştüler. İsa öğrencileriyle birlikte deniz kıyısına çekildi. Galile'den büyük bir kalabalık O'nun ardından gitti. Yahudiye'den, Yeruşalim'den, İdumeya'dan, Ürdün'ün karşı yakasından, Sur ile Sayda yöresinden büyük kalabalıklar yaptığı işleri haber alarak O'na geldiler. İsa kalabalıkta ezilmemek için, öğrencilerine bir kayık hazır bulundurmalarını söyledi. Pek çok kişiyi iyileştirdi. Öyle ki, hastalığı olan herkes O'na dokunabilmek için üzerine üşüşüyordu. Kötü ruhlar O'nu görünce önünde yere kapanıp, “Sen Tanrı'nın Oğlu'sun!” diye bağırıyorlardı. İsa kim olduğunu açıklamasınlar diye onlara kesin buyruklar veriyordu. İsa bir dağ yamacına çıktı. İstediği kişileri yanına çağırdı. Onlar da gittiler. Kendisiyle birlikte kalacak, sözü duyurmaya gönderebileceği on iki kişi atadı. (Onları Haberciler diye adlandırdı.) Onlara cinleri kovma yetkisini verdi. Atadığı on iki kişi şunlardır: Petrus diye adlandırdığı Simun, Zebedi'nin oğlu Yakup'la kardeşi Yuhanna –onlara Gök Gürlemesi'nin Oğulları anlamına gelen Boanerges adını verdi– Andreas, Filipus, Bartolomeos, Matta, Tomas, Alfeos'un oğlu Yakup, Taddeos, Partizan Simun ve İsa'yı ele veren Yahuda İşkariyot.