MARKOS 1:1-45

MARKOS 1:1-45 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)

Tanrı'nın Oğlu İsa Mesih'le ilgili Müjde'nin başlangıcı. Peygamber Yeşaya'nın Kitabı'nda şöyle yazılmıştır: “İşte, habercimi senin önünden gönderiyorum; O senin yolunu hazırlayacak.” “Çölde haykıran, ‘Rab'bin yolunu hazırlayın, Geçeceği patikaları düzleyin’ diye sesleniyor.” Böylece Vaftizci Yahya çölde ortaya çıktı. İnsanları, günahlarının bağışlanması için tövbe edip vaftiz olmaya çağırıyordu. Bütün Yahudiye halkı ve Yeruşalimliler'in hepsi ona geliyor, günahlarını itiraf ediyor, onun tarafından Şeria Irmağı'nda vaftiz ediliyordu. Yahya'nın deve tüyünden giysisi, belinde deri kuşağı vardı. Çekirge ve yaban balı yerdi. Şu haberi yayıyordu: “Benden sonra benden daha güçlü olan geliyor. Eğilip O'nun çarıklarının bağını çözmeye bile layık değilim. Ben sizi suyla vaftiz ettim, ama O sizi Kutsal Ruh'la vaftiz edecektir.” O günlerde Celile'nin Nasıra Kenti'nden çıkıp gelen İsa, Yahya tarafından Şeria Irmağı'nda vaftiz edildi. Tam sudan çıkarken, göklerin yarıldığını ve Ruh'un güvercin gibi üzerine indiğini gördü. Göklerden, “Sen benim sevgili Oğlum'sun, senden hoşnudum” diyen bir ses duyuldu. O an Ruh, İsa'yı çöle gönderdi. İsa çölde kaldığı kırk gün boyunca Şeytan tarafından denendi. Yabanıl hayvanlar arasındaydı, melekler O'na hizmet ediyordu. Yahya'nın tutuklanmasından sonra İsa, Tanrı'nın Müjdesi'ni duyura duyura Celile'ye gitti. “Zaman doldu” diyordu, “Tanrı'nın Egemenliği yaklaştı. Tövbe edin, Müjde'ye inanın!” İsa, Celile Gölü'nün kıyısından geçerken, göle ağ atmakta olan Simun ile kardeşi Andreas'ı gördü. Bu adamlar balıkçıydı. İsa onlara, “Ardımdan gelin” dedi, “Sizleri insan tutan balıkçılar yapacağım.” Onlar da hemen ağlarını bırakıp O'nun ardından gittiler. İsa biraz ileri gidince Zebedi'nin oğulları Yakup'la Yuhanna'yı gördü. Teknede ağlarını onarıyorlardı. Hemen onları çağırdı. Onlar da babaları Zebedi'yi işçilerle birlikte teknede bırakıp İsa'nın ardından gittiler. Kefarnahum'a girdiler. Şabat Günü İsa havraya gidip öğretmeye başladı. Halk O'nun öğretişine şaşıp kaldı. Çünkü onlara din bilginleri gibi değil, yetkili biri gibi öğretiyordu. Tam o sırada havrada bulunan ve kötü ruha tutulmuş bir adam, “Ey Nasıralı İsa, bizden ne istiyorsun?” diye bağırdı. “Bizi mahvetmeye mi geldin? Senin kim olduğunu biliyorum, Tanrı'nın Kutsalı'sın sen!” İsa, “Sus, çık adamdan!” diyerek kötü ruhu azarladı. Kötü ruh adamı sarstı ve büyük bir çığlık atarak içinden çıktı. Herkes şaşıp kaldı. Birbirlerine, “Bu nasıl şey?” diye sormaya başladılar. “Yepyeni bir öğreti! Kötü ruhlara bile yetkiyle buyruk veriyor, onlar da sözünü dinliyor.” Böylece İsa'yla ilgili haber, Celile bölgesinin her yerine hızla yayıldı. İsa havradan çıkar çıkmaz, Yakup ve Yuhanna ile birlikte Simun ve Andreas'ın evine gitti. Simun'un kaynanası ateşler içinde yatıyordu. Durumu hemen İsa'ya bildirdiler. O da hastaya yaklaştı, elinden tutup kaldırdı. Kadının ateşi düştü, onlara hizmet etmeye başladı. Akşam olup güneş batınca, bütün hastaları ve cinlileri İsa'ya getirdiler. Bütün kent halkı kapıya toplanmıştı. İsa, çeşitli hastalıklara yakalanmış birçok kişiyi iyileştirdi, birçok cini kovdu. Cinlerin konuşmasına izin vermiyordu. Çünkü onlar kendisinin kim olduğunu biliyorlardı. Sabah çok erkenden, ortalık henüz ağarmadan İsa kalktı, evden çıkıp ıssız bir yere gitti, orada dua etmeye başladı. Simun ile yanındakiler İsa'yı aramaya çıktılar. O'nu bulunca, “Herkes seni arıyor!” dediler. İsa onlara, “Başka yerlere, yakın kasabalara gidelim” dedi. “Oralarda da Tanrı sözünü duyurayım. Bunun için çıkıp geldim.” Böylece havralarında Tanrı sözünü duyurarak ve cinleri kovarak bütün Celile bölgesini dolaştı. İsa'ya cüzamlı biri geldi, diz çökerek, “İstersen beni temiz kılabilirsin” diye yalvardı. İsa'nın yüreği sızladı, elini uzatıp adama dokundu, “İsterim, temiz ol!” dedi. Adam anında cüzamdan kurtulup tertemiz oldu. İsa onu sıkıca uyararak hemen yanından uzaklaştırdı. “Sakın kimseye bir şey söyleme!” dedi. “Git, kâhine görün ve cüzamdan temizlendiğini herkese kanıtlamak için Musa'nın buyurduğu sunuları sun.” Ne var ki, adam çıkıp gitti, olayla ilgili haberi her tarafa yayıp duyurmaya başladı. Öyle ki, İsa artık hiçbir kente açıkça giremez oldu. Ancak dışarıda, ıssız yerlerde kalıyordu. Ve halk her yerden O'na akın ediyordu.

MARKOS 1:1-45 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)

A LLAHIN Oğlu, İsa Mesihin incilinin başlangıcı. İşaya peygamberde: “İşte, senin yüzün önünde habercimi gönderiyorum, O, senin yolunu hazırlıyacaktır;” “Çölde çağıranın sesi: Rabbin yolunu hazırlayın, Onun yollarını düz edin,” diye yazıldığı üzre, çölde vaftiz eden ve günahların bağışlanması için tövbe vaftizini vâzeyliyen Yahya geldi. Bütün Yahudiye köylükleri ve bütün Yeruşalimliler ona çıkıyorlardı, ve günahlarını itiraf edip Erden ırmağında onun tarafından vaftiz olunuyorlardı. Yahya deve tüyü giyinmişti; belinde deriden kuşağı vardı, çekirge ve yaban balı yerdi. Ve vâzederek diyordu: Benden sonra benden daha kudretlisi geliyor, iğilip onun çarıklarının bağını çözmeğe ben lâyık değilim. Ben sizi su ile vaftiz ettim, fakat o sizi Ruhülkudüsle vaftiz edecektir. O günlerde vaki oldu ki, İsa Galilenin Nâsıra şehrinden gelip Erdende Yahya tarafından vaftiz olundu. Hemen sudan çıkarak, göklerin yarıldığını, ve kendi üzerine Ruhun güvercin gibi indiğini gördü; ve göklerden: Sen benim sevgili Oğlumsun, senden razıyım, diye bir ses geldi. Ruh hemen onu çöle sevketti; ve Şeytan tarafından tecrübe olunarak, kırk gün çölde kaldı; vahşi hayvanlarla beraberdi; melekler de ona hizmet ediyorlardı. Yahya ele verildikten sonra, İsa, Allahın incilini vâzederek, Galileye gelip dedi: Vakit tamam oldu, ve Allahın melekûtu yakındır; tövbe edin, ve incile iman eyleyin. Galile denizi kıyısından geçerek, Simunu ve kardeşi Andreası denize ağ atarlarken gördü; çünkü balıkçı idiler. İsa onlara dedi: Ardımca gelin, sizi insan avcıları yapacağım. Onlar da hemen ağlarını bırakıp onun ardınca gittiler. Oradan biraz ileri gidince, Zebedinin oğlu Yakubu, ve kardeşi Yuhannayı gördü; kayıkta ağlarını tamir ediyorlardı. Hemen onları çağırdı; onlar da babaları Zebediyi kayıkta işçilerle bırakıp onun ardınca gittiler. Kefernahuma girdiler; ve İsa hemen Sebt günü havraya girip öğretiyordu. Onun öğretişine çok şaştılar; çünkü onlara yazıcılar gibi değil, fakat hâkimiyet sahibi gibi öğretiyordu. Hemen onların havrasında murdar ruh ile bir adam olup, bağırarak dedi: Bizden sana ne, ey Nâsıralı İsa? bizi helâk etmeğe mi geldin? Kimsin, seni biliyorum; Allahın Mukaddesi. İsa onu azarlıyıp: Sus, ve ondan çık, dedi. Murdar ruh da onu sarsıp yüksek sesle bağırarak ondan çıktı. Hepsi de şaştılar, o derece ki, birbirine sorup diyorlardı: Bu nedir? yeni öğretiş! o, murdar ruhlara bile hâkimiyetle emrediyor, ve kendisine itaat eyliyorlar. Onun hakkındaki rivayet bütün Galile çevresinde her yere hemen yayıldı. Havradan çıktıkları zaman, Yakub ve Yuhanna ile beraber hemen Simunun ve Andreasın evine geldiler. Simunun kaynanası ısıtmalı yatıyordu; onun için hemen İsaya söylediler. O da gelip elinden tuttu, kaldırdı; ısıtma onu bıraktı, ve kadın onlara hizmet etti. Akşamlayın, güneş battığı zaman, bütün hastaları ve cine tutulmuş olanları kendisine getirdiler. Bütün şehir kapıya toplanmıştı. İsa çeşit çeşit hastalıklara tutulmuş olan çok kimseleri iyi etti; çok cinler çıkardı; ve cinleri söz söylemeğe bırakmıyordu, çünkü kendisini tanıyorlardı. Sabahlayın, gün doğmadan çok evel, İsa kalktı; çıkıp bir ıssız yere gitti; orada dua etti. Simun ve onunla beraber olanlar İsanın arkasından gittiler; ve onu bulup kendisine: Herkes seni arıyor, dediler. İsa da onlara dedi: Başka yakın kasabalara gidelim de oralarda da vâzedeyim; çünkü ben bunun için çıktım. Ve havralarında vâzederek, ve cinleri çıkararak, bütün Galilede dolaştı. Bir cüzamlı İsaya geldi, ve kendisine yalvararak diz çöküp ona dedi: Eğer istersen beni temizliyebilirsin. O da acıyarak, elini uzattı, ve ona dokundu, ve kendisine: İsterim, temiz ol, dedi. Cüzam hemen ondan gitti, ve temiz oldu. İsa ona sıkı tenbih ederek, hemen onu gönderip kendisine dedi: Sakın kimseye bir şey söyleme; fakat git, kendini kâhine göster, ve onlara şehadet olsun diye, temizliğin hakkında Musanın emrettiği şeyleri arzet. Fakat o çıktı, bir çok şeyler ilân etmeğe, ve bu sözü yaymağa başladı, şöyle ki, İsa artık bir şehre açıkça giremez oldu; ancak dışarda ıssız yerlerde bulunuyordu; ve her taraftan kendisine geliyorlardı.

MARKOS 1:1-45 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)

Tanrı Oğlu Mesih'e ilişkin Sevindirici Haber'in başlangıcı. Yeşaya Peygamber'de yazılı olduğu gibi: “İşte habercimi senin önünden gönderiyorum. O senin yolunu hazırlayacak. Çölden haykıran bir ses yükseliyor: ‘Rab'bin yolunu hazırlayın, Geçeceği patikaları düzleyin.’ ” Vaftizci Yahya çölde ortaya çıkarak insanları günahlarının bağışlanması için tövbe edip vaftiz olmaya çağırıyordu. Tüm Yahudiye ülkesiyle Yeruşalim'de oturanların hepsi Yahya'ya koşuyor, günahlarını açıklayarak Ürdün Irmağı'nda onun eliyle vaftiz ediliyordu. Yahya deve kılından bir giysi giyiyordu; belinde de deri bir kemer vardı. Çekirge ve yaban balıyla karnını doyuruyordu. Duyurduğu haber şöyleydi: “Benden sonra benden daha güçlü olan geliyor. Ben eğilip O'nun çarıklarının bağlarını çözmeye bile layık değilim. Ben sizleri su ile vaftiz ettim. O sizi Kutsal Ruh'la vaftiz edecektir.” O sırada İsa Galile bölgesinin Nasıra Kenti'nden geldi ve Yahya'nın eliyle Ürdün Irmağı'nda vaftiz edildi. İsa sudan çıkar çıkmaz, göklerin yarıldığını ve Ruh'un güvercin gibi üzerine indiğini gördü. Göklerden bir ses duyuldu: “Sen benim sevgili Oğlum'sun; Senden hoşnudum.” Ruh O'nu hemen çöle yöneltti. İsa kırk gün çölde kalarak şeytan tarafından denendi. Yabanıl hayvanlarla bir arada kaldı. Melekler O'na hizmet etti. Yahya'nın tutuklanmasından sonra, İsa Galile'ye gelip Tanrı'nın Sevindirici Haberi'ni yaydı. “Zaman doldu, Tanrı'nın Hükümranlığı yaklaştı. Tövbe edin, Sevindirici Haber'e iman edin” diyordu. İsa Galile Denizi'nin kıyılarında dolaşırken, Simun'la kardeşi Andreas'a rastladı. Denize ağ atıyorlardı; çünkü balıkçıydılar. İsa onlara, “Ardımdan gelin” dedi, “Sizi insan avcısı yapacağım.” Onlar da hemen ağlarını bırakıp O'nun ardından gittiler. Oradan biraz ileriye doğru gidince, Zebedi'nin oğlu Yakup ve kardeşi Yuhanna'yla karşılaştı. Teknede ağları onarıyorlardı. İsa hemen onları çağırdı. Babaları Zebedi'yi yanındaki işçilerle teknede bırakıp İsa'nın ardından gittiler. Kafernahum'a vardılar. İsa Şabat Günü dosdoğru sinagoga girdi, öğretmeye başladı. Öğretişine şaşırıp kaldılar. Çünkü onlara yetki sahibi biri gibi öğretiyordu. Dinsel yorumculara benzemiyordu. Sinagogta kötü ruha tutsak bir adam vardı. Bağırarak şöyle dedi: “Bizden ne istiyorsun, Nasıralı İsa? Bizi mahvetmeye mi geldin? Senin kim olduğunu biliyorum: Tanrı'nın Kutsalı'sın!” İsa onu şu sözlerle payladı: “Sus ve onun bedeninden çık!” Kötü ruh adamı sarstı ve yüksek sesle haykırarak ondan çıktı. Hepsi şaşırdılar. “Bu nasıl iştir?” diyerek aralarında tartıştılar, “Yepyeni bir öğreti! Kötü ruhlara bile yetkiyle buyruk veriyor. Onlar da buyruğuna uyuyorlar!” İsa'nın ünü hemen Galile çevresinde her yere yayıldı. İsa sinagogtan ayrılıp Yakup ve Yuhanna'yla birlikte dosdoğru Simun ile Andreas'ın evine gitti. Simun'un kaynanası ateşler içinde hasta yatıyordu. Hemen İsa'ya ona ilişkin bilgi verdiler. İsa yaklaşıp kadını elinden tuttu, ayağa kaldırdı. Kadının ateşi düştü. Onlara hizmet etti. O akşam, güneş battıktan sonra, tüm hastaları ve cine tutsak olanları O'na getirdiler. Tüm kent halkı kapının önünde toplanmıştı. İsa çeşitli hastalıklara yakalanmış birçok kişiyi iyileştirdi; bir sürü cini çıkardı. Cinlere tek söz söyletmiyordu. Çünkü cinler O'nun kim olduğunu biliyorlardı. İsa sabah erkenden, alacakaranlıkta kalkıp herkesten uzak bir yere gitti ve orada dua etti. Simun'la beraberindekiler O'nu aramaya koyuldular. Bulduklarında O'na, “Herkes seni arıyor” dediler. İsa, “Başka yere gidelim” dedi, “Yakın kasabalara. Oralarda da sözü yaymam gerek. Çünkü bunun için geldim.” Sinagoglarında sözü yayarak ve cinleri çıkararak tüm Galile bölgesini dolaştı. Bir cüzamlı İsa'ya yaklaştı. Diz çökerek, “Eğer istersen beni pak kılabilirsin” dedi. İsa acıyarak elini uzattı, ona dokundu. “İstiyorum, pak kılınasın” dedi. O anda adam cüzamından paklandı. İsa onu kesinlikle uyararak hemen yanından gönderdi: “Kimseye bir şey söylemeyesin. Ama git, kendini kâhine göster. Pak kılındığına ilişkin onlara tanıklıkta bulunmak için Musa'nın buyurduğu sunuyu sun!” Ama adam koşup her şeyi yaymaya ve haberi bildirmeye koyuldu. Öyle ki, İsa artık bir kente açıkça giremez oldu. Kent dışında uzak yerlerde kalıyordu. Her yönden koşup O'na geliyorlardı.

MARKOS 1:1-45

MARKOS 1:1-45 TCL02

YouVersion, deneyiminizi kişiselleştirmek için tanımlama bilgileri kullanır. Web sitemizi kullanarak, Gizlilik Politikamızda açıklandığı şekilde çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz