MATTA 27:15-31
MATTA 27:15-31 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)
Her Fısıh Bayramı'nda vali, halkın istediği bir tutukluyu salıvermeyi adet edinmişti. O günlerde Barabba adında ünlü bir tutuklu vardı. Halk bir araya toplandığında, Pilatus onlara, “Sizin için kimi salıvermemi istersiniz, Barabba'yı mı, Mesih denen İsa'yı mı?” diye sordu. İsa'yı kıskançlıktan ötürü kendisine teslim ettiklerini biliyordu. Pilatus yargı kürsüsünde otururken karısı ona, “O doğru adama dokunma. Dün gece rüyamda O'nun yüzünden çok sıkıntı çektim” diye haber gönderdi. Başkâhinler ve ileri gelenler ise, Barabba'nın salıverilmesini ve İsa'nın öldürülmesini istesinler diye halkı kışkırttılar. Vali onlara şunu sordu: “Sizin için hangisini salıvermemi istersiniz?” “Barabba'yı” dediler. Pilatus, “Öyleyse Mesih denen İsa'yı ne yapayım?” diye sordu. Hep bir ağızdan, “Çarmıha gerilsin!” dediler. Pilatus, “O ne kötülük yaptı ki?” diye sordu. Onlar ise daha yüksek sesle, “Çarmıha gerilsin!” diye bağrışıp durdular. Pilatus, elinden bir şey gelmediğini, tersine, bir kargaşalığın başladığını görünce su aldı, kalabalığın önünde ellerini yıkayıp şöyle dedi: “Bu adamın kanından ben sorumlu değilim. Bu işe siz bakın!” Bütün halk şu karşılığı verdi: “O'nun kanının sorumluluğu bizim ve çocuklarımızın üzerinde olsun!” Bunun üzerine Pilatus onlar için Barabba'yı salıverdi. İsa'yı ise kamçılattıktan sonra çarmıha gerilmek üzere askerlere teslim etti. Sonra valinin askerleri İsa'yı vali konağına götürüp bütün taburu başına topladılar. O'nu soyup üzerine kırmızı bir kaftan geçirdiler. Dikenlerden bir taç örüp başına koydular, sağ eline de bir kamış tutturdular. Önünde diz çöküp, “Selam, ey Yahudiler'in Kralı!” diyerek O'nunla alay ettiler. Üzerine tükürdüler, kamışı alıp başına vurdular. O'nunla böyle alay ettikten sonra kaftanı üzerinden çıkarıp kendi giysilerini giydirdiler ve çarmıha germeye götürdüler.
MATTA 27:15-31 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)
Ve bayramda halka istedikleri bir mahpusu salıvermek valinin âdeti idi. O zaman onların Barabbas denilen meşhur bir mahpusları vardı. Bir araya toplandıkları zaman, Pilatus onlara: Kimi istiyorsunuz size salıvereyim? Barabbası mı, yoksa Mesih denilen İsayı mı? dedi. Zira biliyordu ki, onlar kıskançlıktan dolayı İsayı ele vermişlerdi. Ve Pilatus hâkim kürsüsü üzerinde oturmakta iken, karısı: O salih adamla senin bir işin olmasın; çünkü bugün ruyada onun yüzünden çok sıkıntı çektim, diye haber gönderdi. Başkâhinler ve ihtiyarlar ise, Barabbası istemek ve İsayı helâk etmek için, halkı kandırdılar. Ve vali cevap verip onlara dedi: İkisinden hangisini istiyorsunuz, size salıvereyim? Onlar da: Barabbası, dediler. Pilatus onlara: Öyle ise Mesih denilen İsayı ne yapayım? dedi. Onların hepsi: Haça gerilsin! dediler. Ve Pilatus: Ya ne kötülük yaptı? dedi. Fakat onlar: Haça gerilsin! diye çok bağırdılar. Pilatus hiç bir şey yapamadığını, ve daha ziyade kargaşalık çıktığını görünce, su alıp: Ben bu salih adamın kanından beriyim; bunu siz düşünün, diye halkın önünde ellerini yıkadı. Bütün kavm cevap verip dedi: Onun kanı bizim üzerimize ve çocuklarımızın üzerine olsun! O zaman Pilatus onlara Barabbası salıverdi; ve İsayı dövdükten sonra, haça gerilsin diye verdi. O vakit, valinin askeri İsayı saraya aldılar, ve bütün taburu başına topladılar. Onu soyup üzerine kırmızı bir kaftan giydirdiler. Ve dikenlerden bir taç örüp başına koydular, ve sağ eline de bir kamış verdiler, önünde diz çöküp: Selâm, ey Yahudilerin Kıralı! diye kendisile eğlendiler. Üzerine tükürdüler, kamışı alıp başına vurdular. Ve onunla eğlendikten sonra, kaftanı üzerinden çıkarıp kendi esvabını ona giydirdiler; ve onu haça germeğe götürdüler.
MATTA 27:15-31 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)
Fısıh Bayramı'nda valinin halkın dilediği bir tutukluyu salıvermesi gelenektendi. O dönemde Bar Abbas adında ünlü bir tutuklu vardı. Kalabalık toplanınca Pilatus sordu: “Hangisini salıvermemi istersiniz? Bar Abbas'ı mı, yoksa Mesih denen İsa'yı mı?” Çünkü İsa'yı çekememezlik yüzünden tutuklayıp teslim ettiklerini biliyordu. Pilatus yargı kürsüsünde otururken karısı ona haber gönderdi: “Sakın o doğru insana bir şey yapayım deme. Çünkü O'nun yüzünden bu gece düşümde çok sıkıntı çektim.” Başkâhinlerle ileri gelenler Bar Abbas'ı destekleyip İsa'yı ortadan kaldırsınlar diye halkı kandırdılar. Vali yeni baştan onlara sordu: “İkisinden hangisini salıvermemi istersiniz?” Onlar da, “Bar Abbas'ı” diye direttiler. Pilatus sordu: “Öyleyse, Mesih denen İsa'yı ne yapayım?” Tümü birlikte, “Çarmıha gerilsin!” diye karşılık verdiler. Vali yeniden sordu: “Ne kötülük yaptı ki?” Ama onlar daha yüksek sesle bağırarak, “Çarmıha gerilsin!” diye direttiler. Pilatus tartışmanın yarar sağlamak bir yana, tam tersine kargaşalık doğurduğunu gördü. Suya uzanıp halkın önünde ellerini yıkadı ve, “Bu adamın kanında benim sorumluluğum yoktur” dedi, “Başınızın çaresine kendiniz bakın.” Tüm halk, “O'nun kanının sorumluluğu bizim ve çocuklarımızındır” diye yanıtladı. Bunun üzerine Pilatus Bar Abbas'ı salıverdi, İsa'yı kırbaçlattıktan sonra çarmıha gerilsin diye onlara teslim etti. Bunun üzerine, valinin buyruğundaki askerler İsa'yı vali konağına götürdüler ve tüm taburu çevresine topladılar. Kendisini soyup üstüne al bir kaftan attılar, başına da dikenlerden ördükleri bir taç taktılar. Sağ eline bir kamış tutuşturdular. Önünde diz çökerek, “Selam, ey Yahudiler'in Kralı!” diye alay ediyorlardı. O'na tükürdüler, elindeki kamışı alıp başına vurdular. Alay ettikten sonra kaftanı üstünden çıkardılar. O'na kendi giysilerini giydirip çarmıha germeye götürdüler.