MATTA 26:36-56
MATTA 26:36-56 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)
Sonra İsa öğrencileriyle birlikte Getsemani denen yere geldi. Öğrencilerine, “Ben şuraya gidip dua edeceğim, siz burada oturun” dedi. Petrus ile Zebedi'nin iki oğlunu yanına aldı. Kederlenmeye, ağır bir sıkıntı duymaya başlamıştı. Onlara, “Ölesiye kederliyim” dedi. “Burada kalın, benimle birlikte uyanık durun.” Biraz ilerledi, yüzüstü yere kapanıp dua etmeye başladı. “Baba” dedi, “Mümkünse bu kâse benden uzaklaştırılsın. Yine de benim değil, senin istediğin olsun.” Öğrencilerin yanına döndüğünde onları uyumuş buldu. Petrus'a, “Demek ki benimle birlikte bir saat uyanık kalamadınız!” dedi. “Uyanık durup dua edin ki, ayartılmayasınız. Ruh isteklidir, ama beden güçsüzdür.” İsa ikinci kez uzaklaşıp dua etti. “Baba” dedi, “Eğer ben içmeden bu kâsenin uzaklaştırılması mümkün değilse, senin istediğin olsun.” Geri geldiğinde öğrencilerini yine uyumuş buldu. Onların göz kapaklarına ağırlık çökmüştü. Onları bırakıp tekrar uzaklaştı, yine aynı sözlerle üçüncü kez dua etti. Sonra öğrencilerin yanına dönerek, “Hâlâ uyuyor, dinleniyor musunuz?” dedi. “İşte saat yaklaştı, İnsanoğlu günahkârların eline veriliyor. Kalkın, gidelim. İşte bana ihanet eden geldi!” İsa daha konuşurken, Onikiler'den biri olan Yahuda geldi. Yanında, başkâhinlerle halkın ileri gelenleri tarafından gönderilmiş kılıçlı sopalı büyük bir kalabalık vardı. İsa'ya ihanet eden Yahuda, “Kimi öpersem, İsa O'dur, O'nu tutuklayın” diye onlarla sözleşmişti. Dosdoğru İsa'ya gidip, “Selam, Rabbî!” diyerek O'nu öptü. İsa, “Arkadaş, ne yapacaksan yap!” dedi. Bunun üzerine adamlar yaklaştı, İsa'yı yakalayıp tutukladılar. İsa'yla birlikte olanlardan biri, ani bir hareketle kılıcını çekti, başkâhinin kölesine vurup kulağını uçurdu. O zaman İsa ona, “Kılıcını yerine koy!” dedi. “Kılıç çekenlerin hepsi kılıçla ölecek. Yoksa Babam'dan yardım isteyemez miyim sanıyorsun? İstesem, hemen şu an bana on iki tümenden fazla melek gönderir. Ama böyle olması gerektiğini bildiren Kutsal Yazılar o zaman nasıl yerine gelir?” Bundan sonra İsa kalabalığa dönüp şöyle seslendi: “Niçin bir haydutmuşum gibi beni kılıç ve sopalarla yakalamaya geldiniz? Her gün tapınakta oturup öğretiyordum, beni tutuklamadınız. Ama bütün bunlar, peygamberlerin yazdıkları yerine gelsin diye oldu.” O zaman öğrencilerin hepsi O'nu bırakıp kaçtı.
MATTA 26:36-56 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)
O zaman İsa onlarla beraber Getsemani denilen bir yere gelerek, şakirtlerine dedi: Ben şuraya gidip dua edinciye kadar siz burada oturun. Ve Petrus ile Zebedinin iki oğlunu beraber aldı, ve kederlenmeğe ve çok sıkılmağa başladı. O vakit onlara dedi: Canım ölüm derecesinde çok kederlidir; burada kalıp benimle uyanık durun. Biraz ileri gitti; yere kapanıp: Ey Baba, eğer mümkünse, bu kâse benden geçsin; fakat benim istediğim gibi değil, senin istediğin gibi olsun, diye dua etti. Ve İsa şakirtlerine gelip onları uykuda buldu, ve Petrusa dedi: Siz benimle bir saat böyle uyanık duramadınız mı? Uyanık durup dua edin ki, iğvaya düşmiyesiniz. Gerçi ruh isteklidir, fakat beden zayıftır. İsa ikinci kere gidip: Ey Baba, eğer ben onu içmeden geçmesi mümkün değilse, senin iraden olsun, diye dua etti. Ve gelip onları yine uykuda buldu; çünkü gözleri ağırlaşmıştı. Onları bırakıp tekrar uzaklaştı, yine ayni sözü söyliyerek üçüncü kere dua etti. O zaman İsa şakirtlere gelip onlara dedi: Artık uyuyup rahat edin; işte, saat yaklaştı, ve İnsanoğlu günahkârların eline veriliyor. Kalkın, gidelim, işte, beni ele veren yaklaştı. İsa henüz söylemekte iken işte, Onikilerden biri olan Yahuda geldi; yanında başkâhinler ve kavmın ihtiyarları tarafından kılıçlar ve sopalarla büyük bir kalabalık vardı. Ve onu ele veren: Kimi öpersem, odur; onu tutun, diye onlara bir işaret vermişti. Hemen İsaya yaklaşarak: Selâm, Rabbi, diyerek onu öptü. İsa da ona: Arkadaş, bunun için mi geldin? dedi. O zaman onlar yanaşıp İsaya el atarak tuttular. İşte, İsa ile beraber olanlardan biri el atıp kılıcını çekti, ve başkâhinin hizmetçisine vurup kulağını düşürdü. O zaman İsa ona dedi: Kılıcını yine yerine koy, çünkü kılıç tutanların hepsi kılıçla helâk olacaklardır. Yahut ben Babama rica edemez miyim sanırsın? o da bana on iki lejiyondan fazla melekleri şu anda eriştirir. Böyle olması gerektir, diyen yazılar o vakit nasıl yerine gelirdi? O saatte İsa kalabalığa dedi: Kılıçlarla ve sopalarla, bir hayduda karşı imiş gibi, beni tutmağa mı çıktınız? Ben her gün mabette öğreterek otururdum, beni tutmadınız. Fakat bunun hepsi peygamberlerin yazıları yerine gelsin diye vaki oldu. O zaman şakirtlerin hepsi onu bırakıp kaçtılar.
MATTA 26:36-56 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)
Sonra İsa onlarla birlikte Getsemane denen yere gitti. Öğrencilere, “Ben gidip orada dua ederken siz burada oturun” dedi. Petrus'u ve Zebedi'nin iki oğlunu yanına aldı. Derinden bunalmaya, sıkıntı duymaya başladı. Bunun üzerine onlara, “Canım ölesiye sıkılıyor” dedi, “Burada bekleyin ve benimle birlikte uyanık kalın.” Biraz ileriye giderek yüzüstü yere kapandı, dua etmeye başladı: “Baba! Eğer olanak varsa, bu kâse benden uzaklaştırılsın. Ama benim istemim değil, senin istemin olsun.” Öğrencilerin yanına döndüğünde onları uykuda buldu. Petrus'a, “Nasıl oluyor da benimle birlikte bir saat olsun uyanık duramıyorsunuz?” dedi, “Uyanık durun ve dua edin ki denenmeyesiniz. Ruh istekli, ama beden güçsüzdür.” Yeniden, ikinci kez yanlarından ayrılıp dua etti: “Baba! Bu kâseden içmeden onun benden uzaklaştırılması olanak dışıysa, senin istemin gerçekleşsin.” Bir kez daha geri geldiğinde onları yine uykuda buldu. Çünkü uyku gözlerinden akıyordu. Yeniden onları bırakıp gitti. Üçüncü kez aynı sözlerle önceki gibi dua etti. Sonra yine öğrencilerin yanına döndü. “Derin uykuda mısınız, hâlâ dinleniyor musunuz?” dedi, “İşte saat geldi, İnsanoğlu günahlıların eline veriliyor. Kalkın gidelim. Bakın, beni ele veren yaklaştı.” O daha sözünü bitirmeden, Onikiler'den biri olan Yahuda geldi. Yanında kılıçlarla, sopalarla silahlanmış büyük bir kalabalık vardı. Bunları başkâhinlerle halkın ileri gelenleri göndermişti. İsa'yı ele veren, onlara bir işaret vererek, “Kimi öpersem aradığınız O'dur” dedi, “O'nu tutuklayın.” Yahuda hiç duraksamadan İsa'nın yanına gitti. “Selam, ey Rabbi!” diyerek O'nu öptü. İsa ona, “Arkadaş, ne amaçla geldiysen, onu yap!” dedi. Bunun üzerine, yaklaşıp İsa'yı yakaladılar ve tutukladılar. O zaman, İsa'yla birlikte bulunanlardan biri hemen kılıcına davrandı, başkâhinin kölesine vurduğu gibi onun kulağını kesti. İsa ona, “Kılıcını kınına koy!” dedi, “Çünkü kılıç tutan herkes kılıçla yok olacaktır. Ne sanıyorsun? Yakarsam Babam bana hemen on iki lejyondan çok melek sağlamaz mı sanıyorsun? Ama bunun böyle olması gerektiğini bildiren Kutsal Yazılar o zaman nasıl yerine gelirdi?” Sonra İsa kalabalığa şöyle dedi: “Beni yakalamak için eşkıyaya karşı çıkarcasına kılıçlarla, sopalarla gelmek mi gerekirdi? Her gün tapınakta oturup öğretiyordum, beni tutuklamadınız. Bütün bunlar peygamberlerin Kutsal Yazıları yerine gelsin diye oldu.” Bunun üzerine, öğrencilerin tümü O'nu bırakıp kaçtılar.