MATTA 23:2-28
MATTA 23:1-28 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)
Bundan sonra İsa halka ve öğrencilerine şöyle seslendi: “Din bilginleri ve Ferisiler Musa'nın kürsüsünde otururlar. Bu nedenle size söylediklerinin tümünü yapın ve yerine getirin, ama onların yaptıklarını yapmayın. Çünkü söyledikleri şeyleri kendileri yapmazlar. Ağır ve taşınması güç yükleri bağlayıp başkalarının sırtına yüklerler, kendileriyse bu yükleri taşımak için parmaklarını bile oynatmak istemezler. “Yaptıklarının tümünü gösteriş için yaparlar. Örneğin, hamaillerini büyük, giysilerinin püsküllerini uzun yaparlar. Şölenlerde başköşeye, havralarda en seçkin yerlere kurulmaya bayılırlar. Meydanlarda selamlanmaktan ve insanların kendilerini ‘Rabbî’ diye çağırmalarından zevk duyarlar. “Kimse sizi ‘Rabbî’ diye çağırmasın. Çünkü sizin tek öğretmeniniz var ve hepiniz kardeşsiniz. Yeryüzünde kimseye ‘Baba’ demeyin. Çünkü tek Babanız var, O da göksel Baba'dır. Kimse sizi ‘Önder’ diye çağırmasın. Çünkü tek önderiniz var, O da Mesih'tir. Aranızda en üstün olan, ötekilerin hizmetkârı olsun. Kendini yücelten alçaltılacak, kendini alçaltan yüceltilecektir. “Vay halinize ey din bilginleri ve Ferisiler, ikiyüzlüler! Göklerin Egemenliği'nin kapısını insanların yüzüne kapıyorsunuz; ne kendiniz içeri giriyor, ne de girmek isteyenleri bırakıyorsunuz! “Vay halinize ey din bilginleri ve Ferisiler, ikiyüzlüler! Tek bir kişiyi dininize döndürmek için denizleri, kıtaları dolaşırsınız. Dininize döneni de kendinizden iki kat cehennemlik yaparsınız. “Vay halinize kör kılavuzlar! Diyorsunuz ki, ‘Tapınak üzerine ant içenin andı sayılmaz, ama tapınaktaki altın üzerine ant içen, andını yerine getirmek zorundadır.’ Budalalar, körler! Hangisi daha önemli, altın mı, altını kutsal kılan tapınak mı? Yine diyorsunuz ki, ‘Sunak üzerine ant içenin andı sayılmaz, ama sunaktaki adağın üzerine ant içen, andını yerine getirmek zorundadır.’ Ey körler! Hangisi daha önemli, adak mı, adağı kutsal kılan sunak mı? Öyleyse sunak üzerine ant içen, hem sunağın hem de sunaktaki her şeyin üzerine ant içmiş olur. Tapınak üzerine ant içen de hem tapınak, hem de tapınakta yaşayan Tanrı üzerine ant içmiş olur. Gök üzerine ant içen, Tanrı'nın tahtı ve tahtta oturanın üzerine ant içmiş olur. “Vay halinize ey din bilginleri ve Ferisiler, ikiyüzlüler! Siz nanenin, dereotunun ve kimyonun ondalığını verirsiniz de, Kutsal Yasa'nın daha önemli konularını –adaleti, merhameti, sadakati– ihmal edersiniz. Ondalık vermeyi ihmal etmeden asıl bunları yerine getirmeniz gerekirdi. Ey kör kılavuzlar! Küçük sineği süzer ayırır, ama deveyi yutarsınız! “Vay halinize ey din bilginleri ve Ferisiler, ikiyüzlüler! Bardağın ve çanağın dışını temizlersiniz, oysa bunların içi açgözlülük ve taşkınlıkla doludur. Ey kör Ferisi! Sen önce bardağın ve çanağın içini temizle ki, dıştan da temiz olsunlar. “Vay halinize ey din bilginleri ve Ferisiler, ikiyüzlüler! Siz dıştan güzel görünen, ama içi ölü kemikleri ve her türlü pislikle dolu badanalı mezarlara benzersiniz. Dıştan insanlara doğru görünürsünüz, ama içte ikiyüzlülük ve kötülükle dolusunuz.
MATTA 23:2-28 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)
“Dinsel yorumcularla Ferisiler Musa'nın kürsüsünde otururlar. Sizlere bütün söylediklerini yapın ve tutun. Ama onların yaptıklarını yapmayın. Çünkü öğüt verirler, ama onu kendileri yapmazlar. Ağır yükleri bağlayıp insanların sırtına yüklerler. Ama kendileri bunları kaldırmak için parmaklarını bile kıpırdatmazlar. Yaptıklarının tümünü insanlara gösteriş için yaparlar. Dinsel yazı taşıyan bağları genişletirler, giysilerinin saçak püsküllerini büyütürler. Şölenlerin baş köşelerine, sinagogların baş koltuklarına kurulmak isterler. Çarşıda, meydanda saygıyla selamlanmaktan ve insanlar tarafından Rabbi diye çağrılmaktan kıvanç duyarlar. “Ama sizler Rabbi diye çağrılmayın. Çünkü Öğretmeniniz tektir, hepiniz de kardeşsiniz. Yeryüzünde hiç kimseye baba demeyin. Çünkü göksel Babanız tektir. Size yönetici demelerine de izin vermeyin. Çünkü Yöneticiniz birdir: Mesih. Aranızda en üstün olan size hizmet etmekle yükümlüdür. Çünkü kendini yükselten kişi alçaltılacak, kendini alçaltan kişi ise yükseltilecektir. “Vay sizlere, dinsel yorumcular ve Ferisiler! İkiyüzlüler! Çünkü Göklerin Hükümranlığı'nı insanların yüzüne kapatıyorsunuz. Kendiniz girmiyorsunuz, girmek isteyenleri de bırakmıyorsunuz. (“Vay sizlere, dinsel yorumcular ve Ferisiler! İkiyüzlüler! Çünkü dul kadınların evlerine konuyorsunuz ve gösteriş için uzun uzadıya dua ediyorsunuz. Bu yüzden yargınız daha ağır olacaktır.) “Vay sizlere, dinsel yorumcular ve Ferisiler! İkiyüzlüler! Çünkü bir kişiyi bile yolunuza çekmek için denizde, karada dolaşıp didiniyorsunuz. Bunu sağlayınca da, onu kendinizden iki kat cehennemlik duruma sokuyorsunuz. “Vay sizlere, kör yöneticiler! Tapınak üzerine ant içmenin önemi yok, ama tapınaktaki altın üzerine ant içen andından sorumludur diye yorum yürütenler! Kör akılsızlar! Hangisi üstündür? Altın mı, yoksa altını kutsal kılan tapınak mı? Yine diyorsunuz ki, sunak üzerine ant içmenin önemi yok, ama sunaktaki adağın üzerine ant içen andından sorumludur. Ne körsünüz! Hangisi üstündür? Sunu mu, yoksa sunuyu kutsal kılan sunak mı? Çünkü sunak üzerine ant içen, onun ve ondaki her şeyin üzerine ant içer. Bunun gibi, tapınak üzerine ant içen de onun ve ondaki Kişi'nin üzerine ant içmiş olur. Göğe ant içen ise Tanrı tahtına ve onun üstünde oturana ant içer. “Vay sizlere, dinsel yorumcular ve Ferisiler! İkiyüzlüler! Çünkü nanenin, dereotunun, kimyonun ondalığını ödersiniz. Ama Kutsal Yasa'nın daha önemli konularını bırakırsınız: Adaleti, merhameti, içten bağlılığı. Asıl uygulayacağınız işler bunlardı. Evet, ötekileri de bırakmadan. Kör kılavuzlar! Sudan sivrisineği süzenler, öte yandan deveyi yutanlar! “Vay sizlere, dinsel yorumcular ve Ferisiler! İkiyüzlüler! Çünkü bardağın, çanağın dışını temizlersiniz, ama içi soygunculukla, bencil isteklerle doludur. Kör Ferisi! İlkin bardağın içini temizle ki, dışı da temizlenmiş olsun. “Vay sizlere, dinsel yorumcular ve Ferisiler! İkiyüzlüler! Çünkü sizler badanalı mezarlara benziyorsunuz. Bunlar dıştan parlak görünürler, ama içleri ölü kemikleriyle ve her tür iğrençlikle doludur. Sizler de bunlar gibi dıştan insanlara doğru görünürsünüz, ama içten ikiyüzlülükle ve kötülükle dolusunuz.