MATTA 21:2-22

MATTA 21:1-22 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)

Yeruşalim'e yaklaşıp Zeytin Dağı'nın yamacındaki Beytfaci Köyü'ne geldiklerinde İsa, iki öğrencisini önden gönderdi. Onlara, “Karşınızdaki köye gidin” dedi, “Hemen orada bağlı bir dişi eşek ve yanında bir sıpa bulacaksınız. Onları çözüp bana getirin. Size bir şey diyen olursa, ‘Rab'bin bunlara ihtiyacı var, hemen geri gönderecek’ dersiniz.” Bu olay, peygamber aracılığıyla bildirilen şu söz yerine gelsin diye oldu: “Siyon kızına deyin ki, ‘İşte, alçakgönüllü Kralın, Eşeğe, evet sıpaya, Eşek yavrusuna binmiş Sana geliyor.’ ” Öğrenciler gidip İsa'nın kendilerine buyurduğu gibi yaptılar. Eşekle sıpayı getirip üzerlerine giysilerini yaydılar, İsa sıpaya bindi. Halkın büyük bir bölümü giysilerini yolun üzerine serdi. Bazıları da ağaçlardan dal kesip yola seriyordu. Önden giden ve arkadan gelen kalabalıklar şöyle bağırıyorlardı: “Davut Oğlu'na hozana! Rab'bin adıyla gelene övgüler olsun, En yücelerde hozana!” İsa Yeruşalim'e girdiği zaman bütün kent, “Bu kimdir?” diyerek çalkandı. Kalabalıklar, “Bu, Celile'nin Nasıra Kenti'nden Peygamber İsa'dır” diyordu. İsa, tapınağın avlusuna girerek oradaki bütün alıcı ve satıcıları dışarı kovdu. Para bozanların masalarını, güvercin satanların sehpalarını devirdi. Onlara şöyle dedi: “ ‘Evime dua evi denecek’ diye yazılmıştır. Ama siz onu haydut inine çevirdiniz!” İsa tapınaktayken kendisine gelen kör ve kötürümleri iyileştirdi. Ne var ki, başkâhinlerle din bilginleri, O'nun yarattığı harikaları ve tapınakta, “Davut Oğlu'na hozana!” diye bağıran çocukları görünce öfkelendiler. İsa'ya, “Bunların ne söylediğini duyuyor musun?” diye sordular. “Duyuyorum” dedi İsa. “Siz şu sözü hiç okumadınız mı? ‘Küçük çocukların ve emziktekilerin dudaklarından kendine övgüler döktürdün.’ ” İsa onları bırakıp kentten çıktı. Beytanya'ya dönüp geceyi orada geçirdi. İsa sabah erkenden kente dönerken acıkmıştı. Yol kenarında gördüğü bir incir ağacına yaklaştı. Ağaçta yapraktan başka bir şey bulamayınca ağaca, “Artık sonsuza dek sende meyve yetişmesin!” dedi. İncir ağacı o anda kurudu. Öğrenciler bunu görünce şaşkına döndüler. “İncir ağacı birdenbire nasıl kurudu?” diye sordular. İsa onlara şu karşılığı verdi: “Size doğrusunu söyleyeyim, eğer imanınız olur da kuşku duymazsanız, yalnız incir ağacına olanı yapmakla kalmazsınız; şu dağa, ‘Kalk, denize atıl’ derseniz, dediğiniz olacaktır. İmanla dua ederseniz, dilediğiniz her şeyi alırsınız.”

MATTA 21:2-22 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)

Karşınızdaki köye gidin, ve hemen, bağlı bir eşekle yanında bir sıpa bulacaksınız; onları çözüp bana getirin. Eğer kimse size bir şey söylerse: Rabbin bunlara ihtiyacı var, dersiniz; hemen, onları gönderecektir. İmdi, peygamber vasıtası ile: “Sion kızına diyin: İşte, Kıralın, alçak gönüllü, Bir eşek üzerine, evet, eşek yavrusu sıpa üzerine Binmiş, sana geliyor,” diye söylenen söz yerine gelmek için bu vaki oldu. Ve şakirtler gittiler, İsanın kendilerine emrettiği gibi yaptılar. Ve eşekle sıpayı getirdiler; onların üzerine esvaplarını koydular, ve İsa üzerine bindi. Ve halktan ekserisi esvaplarını yolun üzerine serdiler, ve başkaları ağaçlardan dallar kesip onları yolun üzerine seriyorlardı. İsanın önünden giden ve ardından gelen kalabalıklar: Davud oğluna Osanna! RABBİN ismile gelen mubarek olsun; en yücelerde Osanna! diye bağırıyorlardı. İsa Yeruşalime vardığı zaman, bütün şehir: Bu kimdir? diyerek sarsıldı. Ve kalabalıklar: Galilenin Nâsıra şehrinden İsa peygamber budur, dediler. Ve İsa Allahın mabedine girdi, bütün mabette alış veriş edenleri dışarı attı; sarrafların masalarını, ve güvercin satanların iskemlelerini devirdi. Ve onlara dedi: “Benim evime dua evi denilecek,” diye yazılıdır; fakat siz onu haydut ini yapıyorsunuz. Ve mabette kendisine körler ve topallar geldiler, ve İsa onları iyi etti. Fakat başkâhinler ve yazıcılar, onun yaptığı şaşılacak işleri ve mabette: Davud oğluna Osanna, diye bağıran çocukları görünce güçlerine giderek, ona dediler: Bunların ne söylediğini işitiyor musun? İsa da onlara dedi: Evet: “Küçük çocukların ve emzikte olanların ağzından hamdi ikmal ettin,” sözünü hiç okumadınız mı? Ve İsa onları bırakıp şehirden dışarı, Beytanyaya, çıktı, ve orada geceledi. Ve İsa sabahlayın şehre dönerken acıktı. Yol kenarında bir incir ağacı görüp ona geldi; ancak yapraktan başka onda bir şey bulmadı; ve İsa ona dedi: Artık senden ebediyen meyva çıkmasın. Ve incir ağacı hemen kurudu. Şakirtleri bunu görünce: İncir ağacı hemen nasıl kurudu! diyerek şaştılar. İsa cevap verip onlara dedi: Doğrusu size derim: Eğer imanınız olup şüphe etmezseniz, yalnız bu incir ağacına olanı yapacak değilsiniz, fakat bu dağa: Kalk, denize atıl, derseniz, olacaktır. Ve duada iman ederek her ne dilerseniz alacaksınız.

MATTA 21:2-22 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)

Onlara: “Karşınızdaki köye gidin” dedi, “Hemen orada bağlı duran bir eşekle yanında bir sıpa göreceksiniz. Onları çözüp bana getirin. Eğer biri size bir söz söyleyecek olursa, ‘Bunlar Rab için gereklidir’ deyin, ‘Hiç gecikmeden onları geri gönderecek.’ ” Bu, peygamber aracılığıyla bildirilen şu söz yerine gelsin diye oldu: “Siyon kızına duyurun: İşte alçakgönüllü Kralın Eşeğe, evet, sıpaya, Eşek yavrusuna binmiş sana geliyor.” Öğrenciler gidip İsa'nın kendilerine verdiği buyruğu gerektiği gibi uyguladılar. Eşekle yavrusunu getirdiler, üstlerine giysilerini koydular. İsa bindi. Kalabalığın büyük çoğunluğu giysilerini yola serdi. Bazıları da ağaçlardan dallar kesip yola serdiler. İsa'nın önünden, arkasından yürüyen kalabalık bağrışarak şöyle diyordu: “Hozana! Davut Oğlu'na. Rab'bin adıyla gelene övgüler olsun. En yücelerde Hozana!” İsa Yeruşalim'e girince tüm kent sarsıldı. Kentte herkes aynı soruyu soruyordu: “Kim bu?” Kalabalık da şu yanıtı veriyordu: “Bu peygamber İsa'dır. Galile'nin Nasıra Kenti'nden.” İsa tapınağa girdi ve tapınakta alışverişle uğraşan herkesi dışarı attı. Para bozanların masalarını, güvercin satıcılarının koltuklarını devirdi. Onlara, “Kutsal Kitap'ta şöyle yazılmıştır” dedi: “ ‘Evime dua evi denecektir. Ama siz onu haydut inine çevirdiniz.’ ” İsa tapınakta yanına gelen kör ve kötürümleri iyileştirdi. Ne var ki, başkâhinlerle dinsel yorumcular yaptığı mucizeleri ve tapınakta, “Hozana Davut Oğlu'na!” diyerek bağrışan çocukları görünce öfkelenerek kendisine sordular: “Bunların dediğini duyuyor musun?” İsa, “Evet!” diye karşılık verdi, “Siz şu sözü hiç okumadınız mı? “ ‘Küçük çocukların ve emziktekilerin ağzından kendine övgüler döktürdün.’ ” Onları bırakıp kentten ayrıldı. Beytanya'ya gitti, orada konakladı. İsa ertesi sabah kente dönerken acıktı. Yol üzerinde bir incir ağacı görerek ona yaklaştı. Ama onda yapraktan başka bir şey bulmadı. Bu nedenle ağaca, “Bundan böyle sende hiçbir zaman meyve yetişmesin” dedi. İncir ağacı hemen kurudu. Öğrenciler olayı görünce şaşakaldılar. “Nasıl oldu da incir ağacı bir an içinde kuruyuverdi?” diye sordular. İsa onları şöyle yanıtladı: “Doğrusu size derim ki, eğer imanınız olursa ve kuşkuya düşmezseniz yapacaklarınız yalnız incir ağacına yapılanla kalmayacak. Şu dağa buyruk verip, ‘Yerinden kalk, denize atıl’ deseniz bu bile olacaktır. İman ederek dua edince, dilediğiniz her şeyi alacaksınız.”