MATTA 18:23-35

MATTA 18:23-35 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)

Bunun için göklerin melekûtu kulları ile hesap görmek istiyen bir kırala benzer. Ve hesap görmeğe başladığı zaman, kendisine on bin talant borçlu biri getirildi. Fakat onun ödemeğe bir şeyi olmadığı için, efendisi onun ve karısının, çocuklarının, ve bütün malının satılmasını ve borcun ödenmesini emretti. İmdi kul yere kapandı, ve ona secde kılarak dedi: Efendi, bana karşı sabırlı ol, ve sana hepsini ödiyeceğim. Ve bu kulun efendisi acıyarak onu salıverdi; kendisine borcunu bağışladı. Fakat o kul dışarı çıkıp kendisine yüz dinar borçlu olan bir kapı yoldaşını buldu. Onu yakaladı ve: Borcunu öde, diyerek onun boğazına yapıştı. Kapı yoldaşı yere kapandı ve ona: Bana karşı sabırlı ol, ben de sana ödiyeceğim, diye yalvardı. Ve o istemedi; fakat gidip borcunu ödeyinciye kadar, onu zindana attı. Bu adamın kapı yoldaşları ne yapıldığını gördükleri zaman, çok kederlendiler, ve gelip efendilerine bütün olanı söylediler. O zaman efendisi onu yanına çağırıp kendisine dedi: Ey kötü kul, bütün o borcu sana bağışladım, çünkü bana yalvardın. Ben sana merhamet ettiğim gibi, sen de kapı yoldaşına merhamet etmeli değil miydin? Ve efendisi kızıp bütün borcunu ödeyinciye kadar, onu işkence edicilerin eline verdi. Eğer her biriniz kardeşine yüreklerinizden bağışlamazsanız, semavî Babam da size öyle yapar.

MATTA 18:23-35 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)

Bu nedenle Göklerin Hükümranlığı krallık eden bir adama benzetilebilir. Adam köleleriyle hesaplaşmak istedi. Hesaplaşmaya koyulduğunda ona on bin talant borcu olan biri getirildi. Ödeyebilecek güçte olmadığından efendisi kendisinin, karısının, çocuklarının ve tüm varlığının satışa çıkarılarak borcun ödenmesi için buyruk verdi. Köle onun ayaklarına kapanarak yalvardı: ‘Ah, ne olur, bana karşı sabırlı davran. Sana tüm borcumu ödeyeceğim.’ Efendisinin yüreği ona karşı acımayla doldu ve onu serbest bıraktı, borcunu da bağışladı. “Köle dışarı çıkar çıkmaz, kendisi gibi köle olan birini buldu. Adamın kendisine yüz dinar borcu vardı. Yakasına yapışıp boğazını sıktı. ‘Bana şu borcunu ödesene’ diyordu. Kendisi gibi köle olan adam yere kapanıp ona yalvardı: ‘Ne olur, bana karşı biraz sabırlı davran, borcumu sana ödeyeceğim.’ Ama o reddetti. Gitti, borcunu ödeyinceye dek adamı cezaevine attırdı. “Arkadaşları olanları görünce çok kaygılandılar. Efendilerine gidip durumu anlattılar. Bunun üzerine efendisi köleyi yanına çağırdı. ‘Ey kötü köle!’ dedi, ‘Sen bana yalvarınca o borcun tümünü sana bağışladım. Ben sana nasıl acıdıysam, senin de kendin gibi köle olana acıman gerekmez miydi?’ Efendisi öfkelenip köleyi kendisine tüm borcunu ödeyinceye dek işkencecilere verdi. “Siz hepiniz de kardeşinizi gönülden bağışlamazsanız, göksel Babam da sizlere öyle davranacaktır.”