MATTA 16:1-20
MATTA 16:1-20 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)
Ferisiler'le Sadukiler İsa'nın yanına geldiler. O'nu denemek amacıyla kendilerine gökten bir belirti göstermesini istediler. İsa onlara şu karşılığı verdi: “Akşam, ‘Gökyüzü kızıl olduğuna göre hava iyi olacak’ dersiniz. Sabah, ‘Bugün gök kızıl ve bulutlu, hava bozacak’ dersiniz. Gökyüzünün görünümünü yorumlayabiliyorsunuz da, zamanın belirtilerini yorumlayamıyor musunuz? Kötü ve vefasız kuşak bir belirti istiyor! Ama ona Yunus'un belirtisinden başka bir belirti gösterilmeyecek.” Sonra İsa onları bırakıp gitti. Öğrenciler gölün karşı yakasına geçerken ekmek almayı unutmuşlardı. İsa onlara, “Dikkatli olun, Ferisiler'in ve Sadukiler'in mayasından kaçının!” dedi. Onlar ise kendi aralarında tartışarak, “Ekmek almadığımız için böyle diyor” dediler. Bunun farkında olan İsa şöyle dedi: “Ey kıt imanlılar! Ekmeğiniz yok diye niçin tartışıyorsunuz? Hâlâ anlamıyor musunuz? Beş ekmekle beş bin kişinin doyduğunu, kaç sepet dolusu yemek fazlası topladığınızı hatırlamıyor musunuz? Yedi ekmekle dört bin kişinin doyduğunu, kaç küfe dolusu yemek fazlası topladığınızı hatırlamıyor musunuz? Ben size, ‘Ferisiler'in ve Sadukiler'in mayasından kaçının’ derken, ekmekten söz etmediğimi nasıl olur da anlamazsınız?” Ekmek mayasından değil de, Ferisiler'le Sadukiler'in öğretisinden kaçının dediğini o zaman anladılar. İsa, Filipus Sezariyesi bölgesine geldiğinde öğrencilerine şunu sordu: “Halk, İnsanoğlu'nun kim olduğunu söylüyor?” Öğrencileri şu karşılığı verdiler: “Kimi Vaftizci Yahya, kimi İlyas, kimi de Yeremya ya da peygamberlerden biridir diyor.” İsa onlara, “Siz ne dersiniz” dedi, “Sizce ben kimim?” Simun Petrus, “Sen, yaşayan Tanrı'nın Oğlu Mesih'sin” yanıtını verdi. İsa ona, “Ne mutlu sana, Yunus oğlu Simun!” dedi. “Bu sırrı sana açan insan değil, göklerdeki Babam'dır. Ben de sana şunu söyleyeyim, sen Petrus'sun ve ben kilisemi bu kayanın üzerine kuracağım. Ölüler diyarının kapıları ona karşı direnemeyecek. Göklerin Egemenliği'nin anahtarlarını sana vereceğim. Yeryüzünde bağlayacağın her şey göklerde de bağlanmış olacak; yeryüzünde çözeceğin her şey göklerde de çözülmüş olacak.” Bu sözlerden sonra İsa, kendisinin Mesih olduğunu kimseye söylememeleri için öğrencilerini uyardı.
MATTA 16:1-20 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)
F ERİSİLER ve Sadukiler geldiler, ve İsayı deniyerek gökten kendilerine bir alâmet göstermesini istediler. Fakat İsa cevap verip onlara dedi: Akşam olduğu vakit, siz: Hava iyi olacak, çünkü gök kızıldır, dersiniz. Ve sabahlayın: Bugün hava bozuk olacak, zira gök kızıl ve pusludur, dersiniz. Gökün halini seçebiliyorsunuz da, zamanların alâmetlerini seçemiyor musunuz? Kötü ve zina işleyici nesil bir alâmet arar; ve Yunusun alâmetinden başka ona alâmet verilmiyecektir. Ve İsa onları bırakıp gitti. Şakirtler karşı yakaya gelince, ekmek almağı unuttular. Ve İsa onlara dedi: Sakının da Ferisiler ile Sadukiler hamurundan kaçının. Ve onlar: Ekmek almadık, diye aralarında söyleşiyorlardı. İsa da bunu bilerek dedi: Ey az imanlılar! Ekmeğiniz olmadığından dolayı aranızda neden söyleşiyorsunuz? Beş bin kişinin beş ekmeğini, ve kaç küfe kaldırdığınızı anlamıyor ve anmıyor musunuz? Dört bin kişinin yedi ekmeğini, ve kaç sepet kaldırdığınızı da anlamıyor ve anmıyor musunuz? Ben size ekmek hakkında söylemediğimi nasıl oluyor da anlamıyorsunuz? Fakat Ferisiler ve Sadukiler hamurundan kaçının. Kendilerine ekmek hamurundan değil, fakat Ferisiler ile Sadukiler öğretişinden kaçınmağı söylediğini o zaman anladılar. Ve İsa, Filipus Kayseriyesi taraflarına geldiği zaman, kendi şakirtlerinden sordu: Halkın dediğine göre İnsanoğlu kimdir? Ve onlar dediler: Bazıları Vaftizci Yahya, başkaları İlya, başkaları da Yeremya, yahut peygamberlerden biridir, diyorlar. İsa onlara dedi: Ya siz, ben kimim dersiniz? Simun Petrus cevap verip dedi: Sen hay olan Allahın Oğlu, Mesihsin. Ve İsa cevap vererek ona dedi: Ne mutlusun, ey Yunus oğlu Simun, çünkü bunu sana açan et ve kan değil, göklerde olan Babamdır. Ben de sana derim ki: Sen Petrussun, ve ben kilisemi bu kayanın üzerine kuracağım; ve ölüler diyarının kapıları onu yenmiyecektir. Göklerin melekûtu anahtarlarını sana vereceğim; yeryüzünde bağlıyacağın her şey göklerde bağlanmış olur, ve yeryüzünde çözeceğin her şey göklerde çözülmüş olur. O zaman kendisinin Mesih olduğunu kimseye söylemesinler diye şakirtlerine emretti.
MATTA 16:1-20 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)
İsa'yı denemek için yanına yaklaşan Ferisiler ve Sadukiler kendilerine gökten bir belirti göstermesini istediler. İsa şu karşılığı verdi: “[Gün kararırken, ‘Hava güzel olacak, çünkü gökyüzü kızıl’ dersiniz. Sabah vakti, ‘Hava bugün bozuk olacak, çünkü gökyüzü kızıl ve yoğun bulutlu’ dersiniz. Gökyüzünün görünüşünü ayırt etmesini biliyorsunuz, ama belirli zamanlara ilişkin belirtileri ayırt edemiyorsunuz.] Kötü ve tanrıtanımaz kuşak belirti arar durur. Ama ona Yunus'un belirtisinden başka bir belirti verilmeyecektir.” Onları bırakıp gitti. Öğrenciler denizin karşı kıyısına vardıklarında yanlarına ekmek almayı unutmuşlardı. İsa onlara, “Gözünüzü açın” dedi, “Ferisiler'le Sadukiler'in mayasından sakının.” Öğrencileri aralarında tartışıyorlardı: “Ekmek almadığımızdan böyle diyor.” İsa ne konuştuklarını biliyordu. “Ey kıt imanlılar! Ekmeğimiz yok diye aranızda niçin tartışıyorsunuz?” dedi, “Beş bin kişiyi doyuran beş ekmek aklınıza gelmiyor mu? Bunu anlamıyor musunuz? Kaç küfe dolusu topladığınızı anımsamıyor musunuz? Ya dört bin kişiyi doyuran yedi ekmeği? Hem de kaç sepet dolusu topladığınızı? Sizlere ekmekle ilgili söz etmediğimi nasıl olur da anlamazsınız? Ferisiler'le Sadukiler'in mayasından sakının.” Bunun üzerine, ekmek mayasından sakının demediğini, ama Ferisiler'le Sadukiler'in öğretisinden sakınmaları için onları uyardığını anladılar. İsa Filippi Sezariyesi yöresine gidince öğrencilerine bir soru yöneltti: “İnsanlar İnsanoğlu'nun kim olduğunu söylüyorlar?” Öğrenciler, “Kimi Vaftizci Yahya, kimi İlyas, kimi Yeremya, kimi de peygamberlerden biridir diyor” diye yanıtladılar. İsa sordu: “Ya siz ne dersiniz? Sizce ben kimim?” Simun Petrus, “Sen Mesih'sin, diri olan Tanrı'nın Oğlu'sun” diye karşılık verdi. İsa ona, “Ne mutlu sana, ey Yunus oğlu Simun” dedi, “Çünkü bunu sana açan et ve kan değil, göklerdeki Babam'dır. Ben sana diyorum ki sen Petrus'sun ve bu kaya üstüne kilisemi kuracağım. Ölüler ülkesinin güçleri onu alt edemeyecektir. Göklerin Hükümranlığı'nın anahtarlarını sana vereceğim; yeryüzünde her ne bağlarsan, göklerde bağlanmış olacak ve yeryüzünde her ne çözersen, göklerde çözülmüş olacak.” Sonra kendisinin Mesih olduğunu hiç kimseye söylememeleri için öğrencileri uyardı.