MATTA 15:2-31

MATTA 15:1-31 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)

Bu sırada Yeruşalim'den bazı Ferisiler ve din bilginleri İsa'ya gelip, “Öğrencilerin neden atalarımızın töresini çiğniyor?” diye sordular, “Yemekten önce ellerini yıkamıyorlar.” İsa onlara şu karşılığı verdi: “Ya siz, neden töreniz uğruna Tanrı buyruğunu çiğniyorsunuz? Çünkü Tanrı şöyle buyurdu: ‘Annene babana saygı göstereceksin’; ‘Annesine ya da babasına söven kesinlikle öldürülecektir.’ Ama siz, ‘Her kim anne ya da babasına, benden alacağın bütün yardım Tanrı'ya adanmıştır derse, artık babasına saygı göstermek zorunda değildir’ diyorsunuz. Böylelikle, töreniz uğruna Tanrı'nın sözünü geçersiz kılmış oluyorsunuz. Ey ikiyüzlüler! Yeşaya'nın sizinle ilgili şu peygamberlik sözü ne kadar yerindedir: ‘Bu halk dudaklarıyla beni sayar, Ama yürekleri benden uzak. Bana boşuna taparlar. Çünkü öğrettikleri, sadece insan buyruklarıdır.’ ” İsa, halkı yanına çağırıp onlara, “Dinleyin ve şunu belleyin” dedi. “Ağızdan giren şey insanı kirletmez. İnsanı kirleten ağızdan çıkandır.” Bu sırada öğrencileri O'na gelip, “Biliyor musun?” dediler, “Ferisiler bu sözü duyunca gücendiler.” İsa şu karşılığı verdi: “Göksel Babam'ın dikmediği her fidan kökünden sökülecektir. Bırakın onları; onlar körlerin kör kılavuzlarıdır. Eğer kör köre kılavuzluk ederse, ikisi de çukura düşer.” Petrus, “Bu benzetmeyi bize açıkla” dedi. “Siz de mi hâlâ anlamıyorsunuz?” diye sordu İsa. “Ağza giren her şeyin mideye indiğini, oradan da helaya atıldığını bilmiyor musunuz? Ne var ki ağızdan çıkan, yürekten kaynaklanır. İnsanı kirleten de budur. Çünkü kötü düşünceler, cinayet, zina, fuhuş, hırsızlık, yalan yere tanıklık ve iftira hep yürekten kaynaklanır. İnsanı kirleten bunlardır. Yıkanmamış ellerle yemek yemek insanı kirletmez.” İsa oradan ayrılıp Sur ve Sayda bölgesine geçti. O yöreden Kenanlı bir kadın İsa'ya gelip, “Ya Rab, ey Davut Oğlu, halime acı! Kızım cine tutuldu, çok kötü durumda” diye feryat etti. İsa kadına hiçbir karşılık vermedi. Öğrencileri yaklaşıp, “Sal şunu, gitsin!” diye rica ettiler. “Arkamızdan bağırıp duruyor.” İsa, “Ben yalnız İsrail halkının kaybolmuş koyunlarına gönderildim” diye yanıtladı. Kadın ise yaklaşıp, “Ya Rab, bana yardım et!” diyerek O'nun önünde yere kapandı. İsa ona, “Çocukların ekmeğini alıp köpeklere atmak doğru değildir” dedi. Kadın, “Haklısın, ya Rab” dedi. “Ama köpekler de efendilerinin sofrasından düşen kırıntıları yer.” O zaman İsa ona şu karşılığı verdi: “Ey kadın, imanın büyük! Dilediğin gibi olsun.” Ve kadının kızı o saatte iyileşti. İsa oradan ayrıldı, Celile Gölü'nün kıyısından geçerek dağa çıkıp oturdu. Yanına büyük bir kalabalık geldi. Beraberlerinde kötürüm, kör, çolak, dilsiz ve daha birçok hasta getirdiler. Hastaları O'nun ayaklarının dibine bıraktılar. O da onları iyileştirdi. Halk, dilsizlerin konuştuğunu, çolakların iyileştiğini, körlerin gördüğünü, kötürümlerin yürüdüğünü görünce şaştı ve İsrail'in Tanrısı'nı yüceltti.

MATTA 15:2-31 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)

İhtiyarların ananesini senin şakirtlerin niçin bozuyorlar? çünkü onlar ekmek yedikleri zaman ellerini yıkamıyorlar. İsa cevap verip onlara dedi: Siz de niçin kendi ananeniz ile Allahın emrini bozuyorsunuz? Zira Allah dedi: “Babana ve anana hürmet et,” ve: “Babaya yahut anaya kötü söyliyen mutlaka öldürülsün.” Fakat siz diyorsunuz: Kim babasına yahut anasına: Benden sana faide olacak şey vakfedilmiştir, derse, babasına hürmet etmiyecektir. Ve siz ananeniz ile Allahın sözünü bozmuş oldunuz. Ey ikiyüzlüler! İşaya: “Bu kavm dudakları ile beni sayarlar, Fakat onların yüreği benden uzaktır. Ve talimat olarak insan emirlerini öğretip, Boş yere bana taparlar,” diye sizin için iyi peygamberlik etmiştir. Ve İsa halkı yanına çağırıp onlara dedi: Dinleyin ve anlayın; ağza giren şey insanı kirletmez; fakat ağızdan çıkan şeydir ki, insanı kirletir. O zaman şakirtler gelip ona dediler: Biliyor musun ki, Ferisiler bu sözü işitince, gücendiler? Fakat İsa cevap verip dedi: Semavî Babamın dikmediği her fidan kökünden sökülecektir. Onları bırakın; onlar körlerin kör kılavuzlarıdır; eğer kör körü yederse, her ikisi de çukura düşer. Ve Petrus ona cevap verip dedi: Bize bu meseli anlat. Ve İsa dedi: Siz de mi hâlâ anlayışsızsınız? Anlamıyor musunuz ki, ağza giren her şey karna geçer, ve mecraya atılır? Fakat ağızdan çıkan şeyler yürekten çıkar, ve insanı onlar kirletir. Çünkü kötü düşünceler, katiller, zinalar, fuhuşlar, hırsızlıklar, yalan şehadetler, küfürler yürekten çıkar. İnsanı kirleten şeyler bunlardır; fakat yıkanmamış ellerle yemek insanı kirletmez. Ve İsa oradan çıkıp Sur ve Sayda taraflarına çekildi. Ve işte, Kenânlı bir kadın o sınırlardan geldi, ve: Ya Rab, bana merhamet eyle, sen, ey Davud oğlu! kızım kötü bir halde cine tutulmuştur, diye bağırdı. Fakat İsa ona bir söz cevap vermedi. Ve şakirtleri gelip: Onu uzaklaştır, çünkü arkamızdan bağırıyor, diyerek İsaya yalvardılar. Fakat İsa cevap verip dedi: Ben İsrail evinin kaybolmuş koyunlarından başkasına gönderilmedim. Fakat kadın geldi ve: Ya Rab, bana yardım et, diye ona tapındı. Ve İsa cevap verip dedi: Çocukların ekmeğini alıp onu köpeklere atmak iyi değildir. Fakat kadın dedi: Evet, ya Rab, zira köpekler de efendilerinin sofrasından düşen kırıntılardan yerler. O zaman İsa cevap verip kadına dedi: Ey kadın, imanın büyüktür; sana istediğin gibi olsun. Ve onun kızı o saatten iyi oldu. Ve İsa oradan gidip Galile denizi yakınına geldi; ve dağın üzerine çıkıp orada oturdu. Ve ona büyük kalabalıklar, beraberlerinde topallar, körler, dilsizler, çolaklar, daha başka bir çokları olarak geldiler; ve onları İsanın ayaklarının yanına bıraktılar, ve İsa onları iyi etti; şöyle ki, dilsizi söyler, çolağı sağlam, körü görür, ve topalı yürür gördükleri zaman, halk şaştılar; ve İsrailin Allahına hamdettiler.

MATTA 15:2-31 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)

“Öğrencilerin neden ataların töresini çiğniyor?” dediler, “Çünkü yemek yemeden önce ellerini yıkamıyorlar.” İsa onları yanıtladı: “Ya siz, neden kendi törenize uymak için Tanrı'nın buyruğunu çiğniyorsunuz? Bakın Tanrı ne buyurmuştur: “ ‘Annene babana saygı göstereceksin. Annesine ya da babasına söven Kesinlikle öldürülecektir.’ “Oysa sizin dediğiniz şudur: ‘Her kim babasına ya da annesine, benden göreceğin yardım gerçekte Tanrı'ya adanmış Armağan'dır derse, o kişi babasına ya da annesine ayrıca saygı göstermekle yükümlü değildir.’ Törenize uymak için Tanrı'nın sözünü ortadan kaldırdınız. Ey ikiyüzlüler, Yeşaya sizlere ilişkin şu sözlerle peygamberlik ederken çok haklıydı: “ ‘Bu halk dudaklarıyla beni sayar, Ama yürekleri benden uzak. Bana boşuna tapınıyorlar, Öğretileri insanların buyruklarına dayanıyor.’ ” İsa halkı yanına çağırıp, “İşitin ve anlayın” dedi, “Ağıza giren şey insanı kirletmez. Tam tersine, ağızdan çıkan şeydir insanı kirleten.” Bunun üzerine öğrenciler yaklaşıp, “Biliyor musun?” dediler, “Bu sözü işiten Ferisiler gücendiler.” İsa şu yanıtı verdi: “Göksel Babam'ın dikmediği her fidan kökünden sökülecektir. Bırakın onları. Onlar körlerin kör kılavuzlarıdır. Eğer kör köre yol gösterirse ikisi birden çukura düşer.” Petrus O'ndan dilekte bulundu: “Bu simgesel deyişi bizlere açıkla!” İsa yanıtladı: “Siz de mi hâlâ anlamadınız? Anlamıyor musunuz ki, ağıza giren her şey mideye iner, oradan geçip dışarı çıkar. Oysa ağızdan çıkan şeyler yürekten kaynaklanır. İşte bunlardır insanı kirleten. Çünkü kötü düşünceler yürekten kaynaklanır: Adam öldürme, zina, fuhuş, hırsızlık, yalancı tanıklık, sövüp sayma. İnsanı kirleten şeyler işte bunlardır. Yıkanmamış ellerle yemek yemek ise insanı kirletmez.” İsa oradan ayrılıp Sur ve Sayda bölgesine çekildi. Bu dolaylarda yaşayan Kenanlı bir kadın O'na yaklaşıp yüksek sesle dileğini açıkladı: “Bana acı, ya Rab, Davut Oğlu! Kızım cine tutuldu, cin onu yıpratıyor.” İsa kadını yanıtlamadı. Öğrencileri yanına gelmiş diretiyorlardı: “Şu kadını başından sav, ardımızdan bağırıp duruyor.” İsa, “Ben yalnızca İsrail evinin kaybolmuş koyunlarına gönderildim” diye yanıt verdi. Ama kadın yaklaşıp O'nun ayaklarına kapandı. “Ya Rab, bana yardım et!” diye yalvarıyordu. İsa, “Çocukların ekmeğini alıp köpeklere atmak doğru değildir” dedi. Kadın, “Evet, ya Rab” diye karşılık verdi, “Köpekler bile sahiplerinin sofrasından yere düşen kırıntıları yerler.” Bunun üzerine İsa, “Ey kadın, imanın ne büyük!” dedi, “İstediğin gibi olsun.” O anda kadının kızı iyi oldu. İsa o bölgeden ayrılıp Galile Denizi'nin kıyılarını geçtikten sonra bir dağa çıkıp oturdu. Büyük bir kalabalık O'nun yanına geldi. Beraberlerinde kötürümleri, körleri, eli ayağı tutmazları, dilsizleri ve başka birçok hastayı getirip İsa'nın ayaklarının dibine bıraktılar. O da onları iyileştirdi. Öyle ki, halk dilsizlerin konuştuğuna, eli ayağı tutmazların düzeldiğine, kötürümlerin yürüdüğüne tanık olarak şaşakaldı ve İsrail'in Tanrısı'nı yüceltti.