MATTA 13:10-15
MATTA 13:10-15 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)
Öğrencileri gelip İsa'ya, “Halka neden benzetmelerle konuşuyorsun?” diye sordular. İsa şöyle yanıtladı: “Göklerin Egemenliği'nin sırlarını bilme ayrıcalığı size verildi, ama onlara verilmedi. Çünkü kimde varsa, ona daha çok verilecek, bolluğa kavuşturulacak. Ama kimde yoksa, elindeki de alınacak. Onlara benzetmelerle konuşmamın nedeni budur. Çünkü, ‘Gördükleri halde görmezler, Duydukları halde duymaz ve anlamazlar.’ “Böylece Yeşaya'nın peygamberlik sözü onlar için gerçekleşmiş oldu: ‘Duyacak duyacak, ama hiç anlamayacaksınız, Bakacak bakacak, ama hiç görmeyeceksiniz! Çünkü bu halkın yüreği duygusuzlaştı, Kulakları ağırlaştı. Gözlerini kapadılar. Öyle ki, gözleri görmesin, Kulakları duymasın, yürekleri anlamasın Ve bana dönmesinler. Dönselerdi, onları iyileştirirdim.’
MATTA 13:10-15 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)
Ve şakirtler gelip İsaya dediler: Neden onlara mesellerle söyliyorsun? Ve o cevap verip dedi: Göklerin melekûtu sırlarını bilmek size verilmiştir; fakat onlara verilmemiştir. Zira kimin varsa, ona verilecek ve artırılacaktır; fakat kimin yok ise, kendisinde olan da ondan alınacaktır. Bundan dolayı onlara mesellerle söyliyorum; çünkü gördükleri halde görmezler, işittikleri halde işitmezler, ve anlamazlar. Ve onlar için İşayanın: “İşittikçe işiteceksiniz de, hiç anlamıyacaksınız; Ve gördükçe göreceksiniz de, hiç seçmiyeceksiniz; Çünkü bu kavmın yüreği kalınlaştı, Ve kulakları ile ağır işittiler, Gözlerini de kapadılar; Olmıya ki, gözlerile seçeler, Ve kulakları ile işiteler, Yüreklerile de anlıyalar, Ve tekrar döneler de, Ben onlara şifa vereyim,” diyen peygamberliği yerine geliyor.
MATTA 13:10-15 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)
Öğrenciler İsa'ya yaklaşıp, “Neden onlarla simgesel öykülerle konuşuyorsun?” diye sordular. İsa şöyle yanıtladı: “Göklerin Hükümranlığı'na ilişkin gizleri bilebilmek sizlere verilmiştir, ama onlara verilmemiştir. Çünkü az malı olan herkese daha da çok verilecek, hem de artırılacak; ama bir şeyi olmayandan elindeki bile alınacaktır. Bunun için onlarla simgesel öyküler kullanarak konuşuyorum. Çünkü bakıyorlar ama görmüyorlar, işitiyorlar ama duymuyor ve anlamıyorlar. Böylece, Yeşaya'nın şu peygamberliği onlarda gerçekleşiyor: “ ‘Duyacak, duyacak, ama hiç anlamayacaksınız. Bakacak, bakacak, ama hiç görmeyeceksiniz! Çünkü bu halkın yüreği duygusuzlaştı, Kulakları ağırlaştı. Gözlerini kapadılar. Öyle ki, gözleri görmesin, Kulakları duymasın, Yürekleri anlamasın ve bana dönmesinler. Ben de kendilerini iyileştirmeyeyim.’