MATTA 12:1-8
MATTA 12:1-8 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)
O sıralarda, bir Şabat Günü İsa ekinler arasından geçiyordu. Öğrencileri acıkınca başakları koparıp yemeye başladılar. Bunu gören Ferisiler İsa'ya, “Bak, öğrencilerin Şabat Günü yasak olanı yapıyor” dediler. İsa onlara, “Davut'la yanındakiler acıkınca Davut'un ne yaptığını okumadınız mı?” diye sordu. “Tanrı'nın evine girdi, kendisinin ve yanındakilerin yemesi yasak olan, ancak kâhinlerin yiyebileceği adak ekmeklerini yedi. Ayrıca kâhinlerin her hafta tapınakta Şabat Günü'yle ilgili buyruğu çiğnedikleri halde suçlu sayılmadıklarını Kutsal Yasa'da okumadınız mı? Size şunu söyleyeyim, burada tapınaktan daha üstün bir şey var. Eğer siz, ‘Ben kurban değil, merhamet isterim’ sözünün anlamını bilseydiniz, suçsuzları yargılamazdınız. Çünkü İnsanoğlu Şabat Günü'nün de Rabbi'dir.”
MATTA 12:1-8 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)
O zaman İsa Sebt günü ekinlerden geçti; şakirtleri aç idiler, ve başakları koparıp yemeğe başladılar. Fakat Ferisiler bunu görerek ona dediler: İşte, şakirtlerin Sebt günü yapılması caiz olmıyanı yapıyorlar. İsa da onlara dedi: Davudun, acıktığı zaman, kendisile beraber olanlarla ne yaptığını; Allahın evine nasıl girdiğini, ve yenilmesi ne kendisine ne de beraberinde olanlara değil, ancak kâhinlere caiz olan huzur ekmeklerini yediğini okumadınız mı? Yahut şeriatte okumadınız mı ki, kâhinler mabette Sebti bozarlar, ve suçlu değildirler? Fakat size derim ki, mabetten daha büyüğü buradadır. Fakat siz: “Ben kurban değil, merhamet isterim,” sözünün ne demek olduğunu bilmiş olsaydınız, suçsuzları mahkûm etmezdiniz. Çünkü İnsanoğlu Sebt gününün Rabbidir.
MATTA 12:1-8 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)
O sıralarda bir Şabat Günü İsa buğday tarlalarından geçiyordu. Öğrencileri acıktıklarından, buğday başaklarını kopararak taneleri yemeye başladılar. Bunu gören Ferisiler, “Bak” dediler, “Öğrencilerin Şabat Günü yasal olmayanı yapıyor.” İsa şöyle yanıtladı: “Davut'la yanındakilerin acıkınca ne yaptıklarını okumadınız mı? Nasıl Tanrı evine girip ‘adak ekmeklerini’ hep birlikte yediklerini! Oysa o ekmekten yemeye ne Davut'un yetkisi vardı, ne de yanındakilerin. Bu yetki yalnız kâhinlerin değil miydi? Ayrıca Kutsal Yasa'da okumadınız mı? Şabat Günü kâhinler tapınakta Şabat'a ilişkin yasayı bozarlar, yine de suçlu sayılmazlar. “Size derim ki, tapınaktan daha üstün olan buradadır. ‘Ben kurban değil, merhamet isterim’ deyişinin ne anlam taşıdığını bilmiş olsaydınız, suçsuzları yargılamazdınız. Çünkü İnsanoğlu Şabat Günü'nün Rabbi'dir.”