MATTA 12:1-21

MATTA 12:1-21 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)

O sıralarda, bir Şabat Günü İsa ekinler arasından geçiyordu. Öğrencileri acıkınca başakları koparıp yemeye başladılar. Bunu gören Ferisiler İsa'ya, “Bak, öğrencilerin Şabat Günü yasak olanı yapıyor” dediler. İsa onlara, “Davut'la yanındakiler acıkınca Davut'un ne yaptığını okumadınız mı?” diye sordu. “Tanrı'nın evine girdi, kendisinin ve yanındakilerin yemesi yasak olan, ancak kâhinlerin yiyebileceği adak ekmeklerini yedi. Ayrıca kâhinlerin her hafta tapınakta Şabat Günü'yle ilgili buyruğu çiğnedikleri halde suçlu sayılmadıklarını Kutsal Yasa'da okumadınız mı? Size şunu söyleyeyim, burada tapınaktan daha üstün bir şey var. Eğer siz, ‘Ben kurban değil, merhamet isterim’ sözünün anlamını bilseydiniz, suçsuzları yargılamazdınız. Çünkü İnsanoğlu Şabat Günü'nün de Rabbi'dir.” İsa oradan ayrılıp onların havrasına gitti. Orada eli sakat bir adam vardı. İsa'yı suçlamak amacıyla kendisine, “Şabat Günü bir hastayı iyileştirmek Kutsal Yasa'ya uygun mudur?” diye sordular. İsa onlara şu karşılığı verdi: “Hanginizin bir koyunu olur da Şabat Günü çukura düşerse onu tutup çıkarmaz? İnsan koyundan çok daha değerlidir! Demek ki, Şabat Günü iyilik yapmak Yasa'ya uygundur.” Sonra adama, “Elini uzat” dedi. Adam elini uzattı. Eli öteki gibi yine sapasağlam oluverdi. Bunun üzerine Ferisiler dışarı çıktılar, İsa'yı yok etmek için anlaştılar. İsa bunu bildiği için oradan ayrıldı. Birçok kişi ardından gitti. İsa hepsini iyileştirdi. Kim olduğunu açıklamamaları için onları uyardı. Bu, Peygamber Yeşaya aracılığıyla bildirilen şu söz yerine gelsin diye oldu: “İşte Kulum, O'nu ben seçtim. Gönlümün hoşnut olduğu sevgili Kulum O'dur. Ruhum'u O'nun üzerine koyacağım, O da adaleti uluslara bildirecek. Çekişip bağırmayacak, Sokaklarda kimse O'nun sesini duymayacak. Ezilmiş kamışı kırmayacak, Tüten fitili söndürmeyecek, Ve sonunda adaleti zafere ulaştıracak. Uluslar da O'nun adına umut bağlayacak.”

MATTA 12:1-21 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)

O zaman İsa Sebt günü ekinlerden geçti; şakirtleri aç idiler, ve başakları koparıp yemeğe başladılar. Fakat Ferisiler bunu görerek ona dediler: İşte, şakirtlerin Sebt günü yapılması caiz olmıyanı yapıyorlar. İsa da onlara dedi: Davudun, acıktığı zaman, kendisile beraber olanlarla ne yaptığını; Allahın evine nasıl girdiğini, ve yenilmesi ne kendisine ne de beraberinde olanlara değil, ancak kâhinlere caiz olan huzur ekmeklerini yediğini okumadınız mı? Yahut şeriatte okumadınız mı ki, kâhinler mabette Sebti bozarlar, ve suçlu değildirler? Fakat size derim ki, mabetten daha büyüğü buradadır. Fakat siz: “Ben kurban değil, merhamet isterim,” sözünün ne demek olduğunu bilmiş olsaydınız, suçsuzları mahkûm etmezdiniz. Çünkü İnsanoğlu Sebt gününün Rabbidir. Ve İsa oradan ayrılıp, onların havrasına girdi. Ve işte, eli kurumuş bir adam vardı. İsayı itham edebilmek için kendisinden: Sebt günü şifa vermek caiz midir? diye sordular. Ve İsa onlara dedi: Sizden kim vardır ki, onun bir koyunu olup da Sebt günü çukura düşerse, onu tutup çıkarmasın? İmdi, insan koyundan ne kadar ziyade değerlidir! Bunun için Sebt günü iyilik etmek caizdir. O zaman İsa adama: Elini uzat, dedi; ve adam elini uzattı, ve öteki eli gibi eski sağlam haline geldi. Ve Ferisiler dışarı çıkıp İsayı nasıl helâk etsinler diye, ona karşı öğütleştiler. İsa bunu bilerek oradan çekildi, ve çokları onun ardınca gittiler. İsa onların hepsini iyi etti. Ve kendisini belli etmesinler diye, onlara tenbih etti; ta ki, İşaya peygamber vasıtası ile söylenen söz yerine gelsin: “İşte, benim seçtiğim kulum; Canımın kendisinden razı olduğu sevgilim; Ruhumu onun üzerine koyacağım, Ve Milletlere hükmü ilân edecektir. O uğraşmıyacak, ve bağırmıyacaktır; Ve kimse meydanlarda onun sesini işitmiyecektir. Hükmü zafere eriştirinciye değin, Ezilmiş kamışı kırmıyacak, Ve tüten fitili söndürmiyecek. Ve Milletler onun ismine ümit edeceklerdir.”

MATTA 12:1-21 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)

O sıralarda bir Şabat Günü İsa buğday tarlalarından geçiyordu. Öğrencileri acıktıklarından, buğday başaklarını kopararak taneleri yemeye başladılar. Bunu gören Ferisiler, “Bak” dediler, “Öğrencilerin Şabat Günü yasal olmayanı yapıyor.” İsa şöyle yanıtladı: “Davut'la yanındakilerin acıkınca ne yaptıklarını okumadınız mı? Nasıl Tanrı evine girip ‘adak ekmeklerini’ hep birlikte yediklerini! Oysa o ekmekten yemeye ne Davut'un yetkisi vardı, ne de yanındakilerin. Bu yetki yalnız kâhinlerin değil miydi? Ayrıca Kutsal Yasa'da okumadınız mı? Şabat Günü kâhinler tapınakta Şabat'a ilişkin yasayı bozarlar, yine de suçlu sayılmazlar. “Size derim ki, tapınaktan daha üstün olan buradadır. ‘Ben kurban değil, merhamet isterim’ deyişinin ne anlam taşıdığını bilmiş olsaydınız, suçsuzları yargılamazdınız. Çünkü İnsanoğlu Şabat Günü'nün Rabbi'dir.” Oradan ayrılıp onların sinagoguna gitti. Orada eli tutmayan bir adam vardı. İsa'yı suçlu çıkarmak için O'na şöyle bir soru sordular: “Şabat Günü birini iyileştirmek yasal mıdır?” İsa şöyle yanıtladı: “İçinizden hanginizin bir koyunu olur da Şabat Günü çukura düşerse elini uzatıp onu çıkarmaz? İnsan koyundan ne kadar daha değerlidir! Demek ki, Şabat Günü iyilik etmek de yasaldır.” Sonra adama, “Elini uzat” dedi. O da uzattı. Eli öteki gibi sapasağlam oluverdi. Ferisiler dışarı çıkıp İsa'yı ortadan kaldırmak için sözbirliği ettiler. İsa bunu bildiğinden oradan ayrıldı. Büyük bir kalabalık da ardından gitti. İsa hepsini iyileştirdi. Öte yandan kim olduğunu açıklamasınlar diye onları uyardı. Bu, Yeşaya Peygamber aracılığıyla bildirilen şu söz yerine gelsin diye oldu: “İşte seçtiğim kulum, Sevdiğim, gönlümün hoşnut olduğu kulum O'dur. Ruhum'u O'nun üzerine koyacağım, O da adaleti uluslara bildirecek. Çekişip bağırmayacak, Sokaklarda kimse sesini duymayacak. Ezilmiş kamışı kırmayacak, Tüten fitili söndürmeyecek. Adaleti zafere dönüştürünceye dek… Uluslar O'nun adına umut bağlayacak.”