LUKA 4:34-44
LUKA 4:33-44 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)
Havrada cinli, içinde kötü ruh olan bir adam vardı. Adam yüksek sesle, “Ey Nasıralı İsa, bırak bizi! Bizden ne istiyorsun?” diye bağırdı. “Bizi mahvetmeye mi geldin? Senin kim olduğunu biliyorum, Tanrı'nın Kutsalı'sın sen!” İsa, “Sus, çık adamdan!” diyerek cini azarladı. Cin adamı herkesin önünde yere vurduktan sonra, ona hiç zarar vermeden içinden çıktı. Herkes şaşkına dönmüştü. Birbirlerine, “Bu nasıl söz? Güç ve yetkiyle kötü ruhlara çıkmalarını buyuruyor, onlar da çıkıyor!” diyorlardı. İsa'yla ilgili haber o bölgenin her yanında yankılandı. İsa havradan ayrılarak Simun'un evine gitti. Simun'un kaynanası hastaydı, ateşler içindeydi. Onun için İsa'dan yardım istediler. İsa kadının başucunda durup ateşi azarladı, kadının ateşi düştü. Kadın hemen ayağa kalkıp onlara hizmet etmeye başladı. Güneş batarken herkes çeşitli hastalıklara yakalanmış akrabalarını İsa'ya getirdi. İsa her birinin üzerine ellerini koyarak onları iyileştirdi. Birçoğunun içinden cinler de, “Sen Tanrı'nın Oğlu'sun!” diye bağırarak çıkıyordu. Ne var ki, İsa onları azarladı, konuşmalarına izin vermedi. Çünkü kendisinin Mesih olduğunu biliyorlardı. Sabah olunca İsa dışarı çıkıp ıssız bir yere gitti. Halk ise O'nu arıyordu. Bulunduğu yere geldiklerinde O'nu yanlarında alıkoymaya çalıştılar. Ama İsa, “Öbür kentlerde de Tanrı'nın Egemenliği'yle ilgili Müjde'yi yaymam gerek” dedi. “Çünkü bunun için gönderildim.” Böylece Yahudiye'deki havralarda Tanrı sözünü duyurmaya devam etti.
LUKA 4:34-44 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)
Bırak! bizden sana ne, ey Nâsıralı İsa? Bizi helâk etmeğe mi geldin? Kimsin, seni bilirim, Allahın Mukaddesi! İsa onu azarlıyıp: Sus, ve ondan çık, dedi. Cin adamı ortada yere düşürüp zarar vermeden ondan çıktı. Herkese de hayret geldi: Bu nasıl sözdür ki, murdar ruhlara kudretle ve hâkimiyetle emrediyor, onlar da çıkıyorlar? diye birbirlerile konuştular. Havalide her yere onun hakkında rivayet yayıldı. İsa havradan çıktı, ve Simunun evine girdi. Simunun kaynanası şiddetli ısıtmaya tutulmuştu; ona kadın için yalvardılar. İsa onun başında durdu, ısıtmayı azarladı; ısıtma onu bıraktı, ve kadın hemen kalkarak onlara hizmet etti. Ve güneş batınca, türlü illetlere tutulmuş hastası olanlar onları kendisine getirdiler; İsa da ellerini her birinin üzerine koyup onları iyi etti. Bir çoklarından da cinler: Sen Allahın Oğlusun, diye bağırarak çıkarlardı. Onları azarlıyarak, söylemeğe bırakmazdı; çünkü kendisinin Mesih olduğunu biliyorlardı. Ve gündüz olunca, çıktı, bir ıssız yere gitti; halk onu arıyorlardı, ve onun yanına kadar geldiler, ve kendilerinden gitmesin diye onu alıkoymak istiyorlardı. Fakat İsa onlara dedi: Allahın melekûtunun müjdesini öteki şehirlere de vermeliyim; çünkü bunun için gönderildim. Ve Galile havralarında vâzediyordu.
LUKA 4:34-44 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)
“Ah, Nasıralı İsa! Bizden ne istiyorsun? Bizi mahvetmeye mi geldin? Senin kim olduğunu biliyorum: Tanrı'nın Kutsalı'sın!” Ama İsa onu şu sözlerle payladı: “Sus, onun bedeninden çık!” Cin herkesin önünde adamı yere fırlatıp ona hiçbir kötülük etmeden dışarı çıktı. Herkes şaştı kaldı. Birbirlerine, “Bu da nasıl söz?” diyorlardı, “Çünkü yetki ve güçle kötü ruhlara buyruk veriyor, onlar da çıkıyorlar!” İsa'ya ilişkin haber bölgenin her köşesinde yayılıyordu. İsa sinagogtan ayrılıp Simun'un evine girdi. Simun'un kaynanası ateşler içinde yatıyordu. Onu iyileştirmesi için kendisine yalvardılar. İsa kadının başında durup ateşi azarladı, kadının ateşi düştü. Kadın hemen ayağa kalkıp onlara hizmet etti. Güneş batarken, çeşitli rahatsızlıklardan hasta olanların tümünü İsa'ya getirdiler. O da her birinin üzerine ellerini koyup onları iyileştirdi. Cinler, “Sen Tanrı'nın Oğlu'sun!” diyerek bağıra bağıra birçoklarından çıkıyordu. Ama İsa onları azarlıyor, konuşmalarına izin vermiyordu. Çünkü O'nun Mesih olduğunu biliyorlardı. Gün ağarınca İsa oradan ayrılıp herkesten uzak bir yere gitti. Halk O'nu arayıp bulunduğu yere geldi. Onları bırakıp gitmesin diye İsa'ya ısrar ettiler. İsa onlara, “Tanrı'nın Hükümranlığı'na ilişkin Sevindirici Haber'i başka kentlerde de yaymam gerek” dedi, “Çünkü bu amaç için gönderildim.” Böylece Yahudiye'de sinagoglarda sözü yayıyordu.