LUKA 24:36-53

LUKA 24:36-53 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)

Bunları anlatırlarken İsa gelip aralarında durdu. Onlara, “Size esenlik olsun!” dedi. Ürktüler, bir hayalet gördüklerini sanarak korkuya kapıldılar. İsa onlara, “Neden telaşlanıyorsunuz? Neden kuşkular doğuyor içinizde?” dedi. “Ellerime, ayaklarıma bakın; işte benim! Dokunun da görün. Hayaletin eti kemiği olmaz, ama görüyorsunuz, benim var.” Bunu söyledikten sonra onlara ellerini ve ayaklarını gösterdi. Sevinçten hâlâ inanamayan, şaşkınlık içindeki öğrencilerine, “Sizde yiyecek bir şey var mı?” diye sordu. Kendisine bir parça kızarmış balık verdiler. İsa onu alıp gözlerinin önünde yedi. Sonra onlara şöyle dedi: “Daha sizlerle birlikteyken, ‘Musa'nın Yasası'nda, peygamberlerin yazılarında ve Mezmurlar'da benimle ilgili yazılmış olanların tümünün gerçekleşmesi gerektir’ demiştim.” Bundan sonra Kutsal Yazılar'ı anlayabilmeleri için zihinlerini açtı. Onlara dedi ki, “Şöyle yazılmıştır: Mesih acı çekecek ve üçüncü gün ölümden dirilecek; günahların bağışlanması için tövbe çağrısı da Yeruşalim'den başlayarak bütün uluslara O'nun adıyla duyurulacak. Sizler bu olayların tanıklarısınız. Ben de Babam'ın vaat ettiğini size göndereceğim. Ama siz, yücelerden gelecek güçle kuşanıncaya dek kentte kalın.” İsa onları kentin dışına, Beytanya'nın yakınlarına kadar götürdü. Ellerini kaldırarak onları kutsadı. Ve onları kutsarken yanlarından ayrıldı, göğe alındı. Öğrencileri O'na tapındılar ve büyük sevinç içinde Yeruşalim'e döndüler. Sürekli tapınakta bulunuyor, Tanrı'yı övüyorlardı.

LUKA 24:36-53 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)

Onlar bu şeyleri söylerken, İsa kendisi ortalarında durup onlara: Size selâmet! dedi. Fakat onları yılgınlık aldı, ve çok korkarak bir ruh gördüklerini sandılar. Ve onlara dedi: Neden şaşırıyorsunuz? Niçin yüreğinizde düşünceler doğuyor? Ellerime, ayaklarıma bakın; bizzat benim, kendim; bana ellerinizi sürün ve bakın; çünkü bende olduğunu gördüğünüz gibi, bir ruhta et ve kemik yoktur. Bunu söyledikten sonra, onlara ellerini, ayaklarını gösterdi. Onlar sevinçten henüz inanmıyıp şaşmakta iken, onlara dedi: Burada yiyecek bir şeyiniz var mı? Kendisine bir parça kızarmış balık verdiler. Onu aldı ve önlerinde yedi. Ve onlara dedi: Benim hakkımda Musanın şeriatinde, peygamberlerde ve mezmurlarda yazılmış olan bütün şeylerin yerine gelmesi gerektir, diye daha sizin ile beraberken, söylediğim sözler bunlardır. O zaman kitapları anlamak için onların zihnini açtı; ve onlara dedi: Böyle yazılmıştır, Mesih elem çekecek, üçüncü gün ölülerden kıyam edecek, ve Yeruşalimden başlıyarak bütün milletlere günahların bağışlanması için onun isminde tövbe ilân edilecektir. Siz bu şeylerin şahitlerisiniz. Ve işte, ben Babamın vadini üzerinize gönderirim; fakat yukardan size kuvvet giydirilinciye kadar, siz şehirde oturun. Ve onları Beytanya karşısına kadar çıkardı; ellerini kaldırıp onları mubarek kıldı. Ve vaki oldu ki, onları mubarek kılarken kendilerinden ayrıldı, ve göke kaldırıldı. Onlar da ona secde kıldılar, büyük sevinçle Yeruşalime döndüler; ve daima Allaha hamdederek mabette idiler.

LUKA 24:36-53 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)

Onlar böyle konuşurken, İsa aralarında durdu (ve, “Üzerinize esenlik olsun!” dedi). Ama onlar korkuyla sarsılıp ürktüler. Bir ruh gördüklerini sandılar. İsa onlara, “Neden sarsılıyorsunuz?” dedi, “Yüreğinizde neden kuşkular doğuyor? İşte ellerime, ayaklarıma bakın. Ben O'yum. Bana ellerinizle dokunun da görün. Çünkü ruhun bedeni de, kemiği de yoktur. Oysa gördüğünüz gibi, benim var.” (Bunu söyledikten sonra onlara ellerini, ayaklarını gösterdi.) Sevinçten, şaşkınlıktan bir türlü inanamıyorlardı. İsa, “Burada yiyecek bir şeyiniz var mı?” diye sordu. Onlar da kendisine bir parça ızgara balık verdiler. Bunu alıp gözleri önünde yedi. Sonra onlara, “Daha sizinle beraberken söylemiştim” dedi, “Musa'nın yasasında, peygamberlerde ve Mezmurlar'da benim için yazılmış olan her şeyin yerine gelmesi gerektir.” Bunun üzerine, Kutsal Yazılar'ı kavramaları için onlara anlayış verdi. “Şöyle yazılmıştır” dedi: “Mesih'in işkence çekmesi ve üçüncü gün ölüler arasından dirilmesi; O'nun adıyla günahların bağışlanmasını sağlayan tövbe bildirisinin Yeruşalim'den başlayarak tüm uluslara yayılması gerekir. Siz bunlara tanıksınız. İşte üzerinize Baba'nın vaadini gönderiyorum. Ama yücelerden gelecek güçle kuşatılıncaya dek kentte kalın.” Öğrencilerini Beytanya'ya kadar götürdü. Ellerini kaldırıp onları kutsadı. Onları kutsarken aralarından ayrıldı (ve göğe alındı). Onlar da (kendisine tapınıp) büyük sevinç içinde Yeruşalim'e döndüler ve sürekli olarak tapınakta Tanrı'yı yücelttiler.