LUKA 23:45-56
LUKA 23:44-56 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)
Öğleyin on iki sularında güneş karardı, üçe kadar bütün ülkenin üzerine karanlık çöktü. Tapınaktaki perde ortasından yırtıldı. İsa yüksek sesle, “Baba, ruhumu ellerine bırakıyorum!” diye seslendi. Bunu söyledikten sonra son nefesini verdi. Olanları gören yüzbaşı, “Bu adam gerçekten doğru biriydi” diyerek Tanrı'yı yüceltmeye başladı. Olayı seyretmek için biriken halkın tümü olup bitenleri görünce göğüslerini döve döve geri döndüler. Ama İsa'nın bütün tanıdıkları ve Celile'den O'nun ardından gelen kadınlar uzakta durmuş, olanları seyrediyorlardı. Yüksek Kurul üyelerinden Yusuf adında iyi ve doğru bir adam vardı. Bir Yahudi kenti olan Aramatya'dan olup Tanrı'nın Egemenliği'ni umutla bekleyen Yusuf, Kurul'un kararını ve eylemini onaylamamıştı. Pilatus'a gidip İsa'nın cesedini istedi. Cesedi çarmıhtan indirip keten beze sardı, hiç kimsenin konulmadığı, kayaya oyulmuş bir mezara yatırdı. Hazırlık Günü'ydü ve Şabat Günü başlamak üzereydi. İsa'yla birlikte Celile'den gelen kadınlar da Yusuf'un ardından giderek mezarı ve İsa'nın cesedinin oraya nasıl konulduğunu gördüler. Evlerine dönerek baharat ve güzel kokulu yağlar hazırladılar. Ama Şabat Günü, Tanrı'nın buyruğu uyarınca dinlendiler.
LUKA 23:45-56 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)
bütün memleket üzerine karanlık çöktü; ve mabedin perdesi ortasından yarıldı. İsa yüksek sesle nida ederek dedi: Baba, ruhumu ellerine bırakıyorum; ve bunu dedikten sonra ruhunu verdi. Yüzbaşı vaki olanı gördüğü zaman: Gerçek bu salih bir adamdı, diye Allaha hamdetti. Bunu görmeğe toplanan bütün halk da vaki olan şeyleri gördükleri zaman, göğüslerini döverek geri döndüler. Fakat bütün onun tanıdıkları, ve Galileden onun ardınca gelen kadınlar, bu şeyleri görerek uzakta durdular. Ve işte, meclis azasından Yusuf adlı (ki onların dileklerine ve işlerine razı olmamıştı), Yahudilerin Arimatea şehrinden olan, ve Allahın melekûtunu bekliyen iyi ve salih bir adam vardı; bu adam Pilatusa gidip İsanın cesedini istedi. Onu indirip bir keten bezine sardı, kayada oyulmuş ve içine hiç kimse konulmamış olan bir kabre yatırdı. O gün Hazırlık günü idi; Sebt günü de ağarmak üzre idi. Galileden onunla beraber gelmiş olan kadınlar, ardınca gittiler, kabri ve onun cesedinin nasıl konulduğunu gördüler. Ve dönüp baharlar ve kıymetli yağlar hazırladılar. Ve Sebt günü, emre göre istirahat ettiler.
LUKA 23:45-56 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)
Güneş tutuldu. Tapınağın iç bölümünü ayıran perde ortadan yırtıldı. İsa yüksek sesle bağırdı: “Baba, ruhumu ellerine bırakıyorum!” Bunu dedikten sonra ruhunu teslim etti. Olayı gören yüzbaşı Tanrı'yı yücelterek, “Bu adam gerçekten doğru biriydi” dedi. Olayı görmek için oraya biriken kalabalığın tümü olup biteni görünce göğüslerini döverek geri döndü. İsa'nın bütün tanıdıkları ve kendisiyle birlikte Galile'den gelmiş olan kadınlar da uzakta durup olaylara tanık oldular. Yüksek Kurul üyesi bir adam vardı, adı Yusuf'tu. İyi ve doğru biriydi. Kurul'un amacına ve yaptıklarına da karşı çıkmıştı. Yahudiye'de Arimatea kasabasından olan bu adam, Tanrı'nın Hükümranlığı'nın gelişini bekliyordu. Yusuf Pilatus'a gidip İsa'nın cesedini istedi. O'nu aşağıya indirdi, keten bir beze sarıp kaya kovuğuna oyulmuş bir mezara yatırdı. Oraya daha önce hiç kimse gömülmemişti. Hazırlık Günü'ydü, Şabat başlıyordu. İsa'yla birlikte Galile'den gelmiş olan kadınlar Yusuf'un ardından gittiler. Mezarı ve O'nun cesedinin nasıl yatırıldığını gördüler. Sonra geri dönüp kokular, sümbül yağları hazırladılar. Şabat Günü Kutsal Yasa uyarınca dinlendiler.