LUKA 22:54-71
LUKA 22:54-71 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)
İsa'yı tutukladılar, alıp başkâhinin evine götürdüler. Petrus onları uzaktan izliyordu. Avlunun ortasında ateş yakıp çevresinde oturduklarında Petrus da gelip onlarla birlikte oturdu. Bir hizmetçi kız ateşin ışığında oturan Petrus'u gördü. Onu dikkatle süzerek, “Bu da O'nunla birlikteydi” dedi. Ama Petrus, “Ben O'nu tanımıyorum, kadın!” diye inkâr etti. Biraz sonra onu gören başka biri, “Sen de onlardansın” dedi. Petrus, “Değilim, arkadaş!” dedi. Yaklaşık bir saat sonra yine bir başkası ısrarla, “Gerçekten bu da O'nunla birlikteydi” dedi. “Çünkü Celileli'dir.” Petrus, “Sen ne diyorsun be adam, anlamıyorum!” dedi. Tam o anda, Petrus daha konuşurken horoz öttü. Rab arkasına dönüp Petrus'a baktı. O zaman Petrus, Rab'bin kendisine, “Bu gece horoz ötmeden beni üç kez inkâr edeceksin” dediğini hatırladı ve dışarı çıkıp acı acı ağladı. İsa'yı göz altında tutan adamlar O'nunla alay ediyor, O'nu dövüyorlardı. Gözlerini bağlayıp, “Peygamberliğini göster bakalım, sana vuran kim?” diye soruyorlardı. Kendisine daha bir sürü küfür yağdırdılar. Gün doğunca halkın ileri gelenleri, başkâhinler ve din bilginleri toplandılar. İsa, bunlardan oluşan Yüksek Kurul'un önüne çıkarıldı. O'na, “Sen Mesih isen, söyle bize” dediler. İsa onlara şöyle dedi: “Size söylesem, inanmazsınız. Size soru sorsam, yanıt vermezsiniz. Ne var ki, bundan böyle İnsanoğlu, kudretli Tanrı'nın sağında oturacaktır.” Onların hepsi, “Yani, sen Tanrı'nın Oğlu musun?” diye sordular. O da onlara, “Söylediğiniz gibi, ben O'yum” dedi. “Artık tanıklığa ne ihtiyacımız var?” dediler. “İşte kendi ağzından duyduk!”
LUKA 22:54-71 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)
İsayı yakalıyıp götürdüler, ve başkâhinin evine soktular. Petrus da uzaktan ardınca gidiyordu. Avlunun ortasında bir ateş yakıp birlikte oturdukları zaman, Petrus onların arasında oturdu. Ve bir hizmetçi kız, Petrusun ateş ışığında oturduğunu görerek ona dikkatle bakıp dedi: Bu adam da onunla beraberdi. Fakat o: Kadın, ben onu tanımam, diye inkâr etti. Biraz sonra bir başkası onu görüp dedi: Sen de onlardan birisin. Fakat Petrus: Be adam, değilim, dedi. Bir saat kadar sonra bir başkası: Gerçekten bu adam onunla beraberdi, çünkü Galilelidir, diye ısrar etti. Fakat Petrus: Be adam, senin ne dediğini bilmem, dedi. Henüz söz söylemekte iken, hemen horoz öttü. Ve Rab dönüp Petrusa baktı. Petrus Rabbin kendisine: Bugün horoz ötmeden önce beni üç kere inkâr edeceksin, diye söylediği sözü hatırladı. Ve dışarı çıkıp acı acı ağladı. İsayı tutan adamlar onunla eğlendiler, onu dövdüler, gözünü bağladılar ve ona: Sana kim vurdu? peygamberlik et, diye sordular. Ve söverek ona karşı başka çok şeyler söylediler. Gündüz olunca, kavmın ihtiyarlar heyeti, başkâhinler ve yazıcılar toplandılar, ve onu Millet meclislerine getirip: Eğer Mesih isen, bize söyle, dediler. Fakat İsa onlara dedi: Eğer size söylersem, inanmıyacaksınız; ve eğer size sorarsam, cevap vermiyeceksiniz. Fakat bundan sonra İnsanoğlu Allahın kudreti sağında oturmuş olacaktır. Ve hepsi dediler: Öyle ise, sen Allahın Oğlu musun? Onlara dedi: Söylediğiniz gibidir, çünkü ben oyum. Onlar da dediler: Artık şehadete ne ihtiyacımız var? çünkü onun ağzından biz işittik.
LUKA 22:54-71 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)
İsa'yı yakalayıp başkâhinin evine getirdiler. Petrus gerilerden O'nu izledi. Avlunun orta yerinde ateş yakıp çevresine oturdular. Petrus da aralarında oturuyordu. Ateşin aydınlığında oturduğunu gören bir hizmetçi kız, gözlerini ona dikerek, “Hey, bu adam da O'nunla birlikteydi!” dedi. Ama Petrus yadsıyarak, “Kadın, ben O'nu tanımıyorum!” dedi. Biraz sonra başka birinin gözü Petrus'a ilişti. “Sen de onlardansın” dedi. Ama Petrus, “Değilim, arkadaş!” diye karşılık verdi. Yaklaşık bir saat kadar sonra başka biri üsteledi: “Gerçekten, bu da O'nunla birlikteydi. Baksana, adam Galileli!” Ama Petrus, “Ne demek istediğini bilmiyorum, arkadaş!” dedi. O daha bunu söylerken, ansızın horoz öttü. Rab döndü, Petrus'a baktı. Petrus Rab'bin kendisine söylediklerini anımsadı: “Bugün horoz ötmeden önce, üç kez beni yadsıyacaksın.” Ve dışarı çıkıp acı acı ağladı. İsa'yı kıskıvrak tutan adamlar O'nu alaya aldılar, dövdüler. Gözlerini bağlayıp, “Peygamberlikte bulun bakalım!” dediler, “Kimdir sana vuran?” O'na daha bir sürü aşağılayıcı söz söylediler. Gün ağarınca, halkın ileri gelenleri –başkâhinlerle dinsel yorumcular– toplandılar. İsa'yı Yüksek Kurul'a götürdüler. “Söyle bize, sen Mesih misin?” diye sordular. İsa onlara, “Söylesem de iman etmeyeceksiniz” dedi, “Ve soru sorarsam yanıtlamayacaksınız. Ama bundan böyle, ‘İnsanoğlu Tanrı gücünün sağında oturacaktır.’ ” Tümü birden, “Öyleyse sen Tanrı'nın Oğlu musun?” diye sordular. İsa, “Öyle olduğumu kendiniz söylüyorsunuz” diye yanıtladı. Bunun üzerine, “Bundan böyle tanığa ne gerek var?” dediler, “İşte kendi ağzından duyduk.”