LUKA 22:48-53
LUKA 22:47-53 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)
İsa daha konuşurken bir kalabalık çıkageldi. Onikiler'den biri, Yahuda adındaki kişi, kalabalığa öncülük ediyordu. İsa'yı öpmek üzere yaklaşınca İsa, “Yahuda” dedi, “İnsanoğlu'na bir öpücükle mi ihanet ediyorsun?” İsa'nın çevresindekiler olacakları anlayınca, “Ya Rab, kılıçla vuralım mı?” dediler. İçlerinden biri başkâhinin kölesine vurarak sağ kulağını uçurdu. Ama İsa, “Bırakın, yeter!” dedi, sonra kölenin kulağına dokunarak onu iyileştirdi. İsa, üzerine yürüyen başkâhinlere, tapınak koruyucularının komutanlarına ve ileri gelenlere şöyle dedi: “Niçin bir haydutmuşum gibi kılıç ve sopalarla geldiniz? Her gün tapınakta sizinle birlikteydim, bana el sürmediniz. Ama bu saat sizindir, karanlığın egemen olduğu saattir.”
LUKA 22:48-53 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)
Fakat İsa ona dedi: Yahuda, sen İnsanoğlunu bir öpüşle mi ele veriyorsun? Onun çevresinde olanlar ne vaki olacağını görünce: Ya Rab, kılıçla vuralım mı? dediler. Ve onlardan biri başkâhinin hizmetçisini vurup sağ kulağını düşürdü. Fakat İsa cevap verip dedi: Bırakın, bu kadar. Ve kulağına dokunarak, onu iyi etti. İsa, üzerine gelmiş olan başkâhinlere, mabedin kumandanlarına ve ihtiyarlara dedi: Kılıçlarla ve sopalarla, bir hayduda karşı imiş gibi mi çıktınız? Ben her gün sizinle mabette olduğum zaman, siz bana el uzatmadınız; fakat bu sizin saatinizdir, ve karanlığın kudretidir.
LUKA 22:48-53 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)
Ama İsa ona, “İnsanoğlu'nu bir öpüşle mi ele veriyorsun, Yahuda?” dedi. İsa'nın yanındakiler olacakları görünce, “Kılıçla vuralım mı, Efendimiz?” dediler. İçlerinden biri, başkâhinin kölesine kılıçla vurduğu gibi onun sağ kulağını kesti. Ama İsa, “Yeter, bırak!” dedi. Sonra kölenin kulağına dokunup onu iyi etti. İsa kendisini yakalamaya gelen başkâhinlere, tapınak görevlilerine ve ileri gelenlere, “Eşkiyaya karşı çıkarcasına kılıçlarla, sopalarla gelmek mi gerekirdi?” dedi, “Her gün tapınakta sizin aranızdaydım, bana el sürmediniz. Ama şu an sizin saatinizdir; karanlığın egemen kesildiği saat!”