LUKA 14:9-24
LUKA 14:7-24 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)
Yemeğe çağrılanların başköşeleri seçtiğini farkeden İsa, onlara şu benzetmeyi anlattı: “Biri seni düğüne çağırdığı zaman başköşeye kurulma. Belki senden daha saygın birini de çağırmıştır. İkinizi de çağıran gelip, ‘Yerini bu adama ver’ diyebilir. O zaman utançla kalkıp en arkaya geçersin. Bir yere çağrıldığın zaman git, en arkada otur. Öyle ki, seni çağıran gelince, ‘Arkadaşım, daha öne buyurmaz mısın?’ desin. O zaman seninle birlikte sofrada oturan herkesin önünde onurlandırılmış olursun. Kendini yücelten herkes alçaltılacak, kendini alçaltan yüceltilecektir.” İsa kendisini yemeğe çağırmış olana da şöyle dedi: “Bir öğlen ya da akşam yemeği verdiğin zaman dostlarını, kardeşlerini, akrabalarını ve zengin komşularını çağırma. Yoksa onlar da seni çağırarak karşılık verirler. Ama ziyafet verdiğin zaman yoksulları, kötürümleri, sakatları, körleri çağır. Böylece mutlu olursun. Çünkü bunlar sana karşılık verecek durumda değildirler. Karşılığı sana, doğru kişiler dirildiği zaman verilecektir.” Sofrada oturanlardan biri bunu duyunca İsa'ya, “Tanrı'nın Egemenliği'nde yemek yiyecek olana ne mutlu!” dedi. İsa ona şöyle dedi: “Adamın biri büyük bir şölen hazırlayıp birçok konuk çağırdı. Şölen saati gelince davetlilere, ‘Buyurun, her şey hazır’ diye haber vermek üzere kölesini gönderdi. “Ne var ki, hepsi anlaşmışçasına özür dilemeye başladılar. Birincisi, ‘Bir tarla satın aldım, gidip görmek zorundayım. Rica ederim, beni hoş gör’ dedi. “Bir başkası, ‘Beş çift öküz aldım, onları denemeye gidiyorum. Rica ederim, beni hoş gör’ dedi. “Yine bir başkası, ‘Yeni evlendim, bu nedenle gelemiyorum’ dedi. “Köle geri dönüp durumu efendisine bildirdi. Bunun üzerine ev sahibi öfkelenerek kölesine, ‘Koş’ dedi, ‘Kentin caddelerine, sokaklarına çık; yoksulları, kötürümleri, körleri, sakatları buraya getir.’ “Köle, ‘Efendim, buyruğun yerine getirilmiştir, ama daha yer var’ dedi. “Efendisi köleye, ‘Çıkıp yolları ve çit boylarını dolaş, bulduklarını gelmeye zorla da evim dolsun’ dedi. ‘Size şunu söyleyeyim, ilk çağrılan o adamlardan hiçbiri benim yemeğimden tatmayacaktır.’ ”
LUKA 14:9-24 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)
seni ve onu çağıran gelip sana: Bu adama yer ver, der, sen de utanarak en alt yere oturmağa başlarsın. Fakat çağırıldığın zaman, git, en alt yere otur da seni çağıran gelip sana: Ey dost, yukarı çık, desin; o zaman bütün seninle beraber yemekte oturanlar karşısında sana itibar olur. Çünkü her kendini yükselten alçaltılır, ve kendini alçaltan yükseltilir. Ve İsa kendini çağırana da dedi: Sen bir öğle yahut bir akşam yemeği yaptığın zaman, ne dostlarını, ne kardeşlerini, ne akrabanı, ne zengin komşularını çağır; ta ki, onlar da seni çağırarak sana bir karşılık olmasın. Fakat ziyafet ettiğin vakit, fakirleri, sakatları, topalları, körleri çağır; ve mutlu olursun; çünkü onların sana karşılık yapacak bir şeyleri yoktur; fakat sana salihlerin kıyametinde karşılık verilir. Ve yemekte onunla beraber oturanlardan biri bu şeyleri işitince, İsaya dedi: Allahın melekûtunda ekmek yiyecek olana ne mutlu! Fakat İsa ona dedi: Adamın biri bir büyük akşam yemeği yaptı, çok kimseyi çağırdı, ve yemek vaktinde çağırılanlara: Gelin, çünkü şimdi hazırdır, demek için hizmetçisini gönderdi. Hepsi birden özür dilemeğe başlıyarak, birincisi ona dedi: Bir tarla satın aldım, çıkıp onu görmekliğim lâzım; sana rica ederim, beni mazur gör. Ve bir başkası dedi: Beş çift öküz satın aldım, onları denemeğe gidiyorum; sana rica ederim, beni mazur gör. Bir başkası da dedi: Ben evlendim, bundan dolayı gelemem. Ve hizmetçi gelip efendisine bu şeyleri söyledi. O zaman ev sahibi kızarak, hizmetçisine dedi: Çabuk, şehrin meydanlarına, sokaklarına git, fakirleri, sakatları, körleri ve topalları buraya getir. Ve hizmetçi dedi: Efendi, senin emrin yapıldı, daha yer var. Ve efendi hizmetçiye dedi: Yollara ve çitlerin boyuna çık, bulduklarını içeri girmeğe zorla da evim dolsun. Çünkü size diyorum ki, çağırılan adamlardan hiç biri akşam yemeğimden tatmıyacaktır.
LUKA 14:9-24 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)
İkinizi de çağıran gelip, ‘Lütfen yerini bu adama ver’ diyebilir. O zaman utançla kalkar, en son sırayı alırsın. “Bunun tersine, bir yere çağrıldığında git, en son sıraya otur. Öyle ki şölen sahibi içeri girdiğinde sana, ‘Arkadaşım, lütfen daha öne buyur!’ desin. İşte o zaman seninle birlikte sofrada oturan herkesin önünde saygınlık kazanırsın. Çünkü kendini yükselten kişi alçaltılacak, kendini alçaltan kişi yükseltilecektir.” İsa kendisini şölene çağırana da, “Bir yemek ya da şölen düzenlediğinde arkadaşlarını, kardeşlerini, hısım akrabanı ya da varlıklı komşularını çağırma” dedi, “Çünkü onlar da karşılık olarak seni çağırırlar ve böylece sana karşılığını öderler. Şölen verdiğinde yoksulları, sakatları, kötürümleri, körleri çağır; mutluluk kazanırsın. Çünkü onların karşılık olarak ödeyebilecek hiçbir şeyi yoktur. Doğru kişiler dirildiğinde sana karşılığı ödenecektir.” Sofrada oturanlardan biri bunu duyunca, İsa'ya, “Tanrı'nın Hükümranlığı'nda yemek yiyecek kişiye ne mutlu!” dedi. İsa ona şu simgesel öyküyü anlattı: “Bir adam büyük bir şölen düzenledi, pek çok kişi çağırdı. Şölen saati gelince çağrılılara, ‘Buyurun, her şey hazır’ diye bilgi vermesi için kölesini gönderdi. Ama tümü birden özür bulmaya koyuldular. Birincisi, ‘Bir tarla satın aldım’ dedi, ‘Gidip onu görmeliyim. Lütfen özürümü kabul et.’ “Başka biri, ‘Beş çift öküz satın aldım’ dedi, ‘Onları denemeye gidiyorum. Lütfen özürümü kabul et.’ Bir başkası da, ‘Yeni evlendim’ dedi, ‘Bu nedenle gelemem.’ “Köle geri dönüp durumu efendisine bildirdi. Bunun üzerine ev sahibi öfkelenerek kölesine buyruk verdi; ‘Hemen kentin caddelerine, sokak aralarına koş. Yoksulları, sakatları, körleri, kötürümleri toplayıp buraya getir.’ Köle, ‘Efendim, buyruğun yerine getirildi’ dedi, ‘Ama daha yer var.’ “Efendisi, ‘Yollara, çitlere koş, bulduklarını zorla, gelsinler’ dedi, ‘Öyle ki, evim dolsun. Çünkü sana söyleyeyim, şölene çağrılan o adamlardan hiçbiri yemeğimi tatmayacak.’ ”