LUKA 14:26-33
LUKA 14:25-33 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)
Kalabalık halk toplulukları İsa'yla birlikte yol alıyordu. İsa dönüp onlara şöyle dedi: “Biri bana gelip de babasını, annesini, karısını, çocuklarını, kardeşlerini, hatta kendi canını bile gözden çıkarmazsa, öğrencim olamaz. Çarmıhını yüklenip ardımdan gelmeyen, öğrencim olamaz. “Aranızdan biri bir kule yapmak isterse, bunu tamamlayacak kadar parası var mı yok mu diye önce oturup yapacağı masrafı hesap etmez mi? Çünkü temel atıp da işi bitiremezse, durumu gören herkes, ‘Bu adam inşaata başladı, ama bitiremedi’ diyerek onunla eğlenmeye başlar. “Ya da hangi kral başka bir kralla savaşa gittiğinde, üzerine yirmi bin askerle yürüyen düşmana on bin askerle karşı koyabilir miyim diye önce oturup bir değerlendirme yapmaz? Eğer karşı koyamayacaksa, öbürü henüz uzaktayken elçiler gönderip barış koşullarını ister. Aynı şekilde sizden kim varını yoğunu gözden çıkarmazsa, öğrencim olamaz.
LUKA 14:26-33 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)
Eğer bir kimse bana gelir, ve kendi babasına, anasına, karısına, çocuklarına, kardeşlerine, kızkardeşlerine, evet hattâ kendi canına buğzetmezse, benim şakirdim olamaz. Her kim haçını taşıyıp arkamdan gelmezse, benim şakirdim olamaz. Çünkü sizden kim bir kule yapmak ister de, onu tamamlıyacak şeyi var mı diye, oturup önce masrafı hesap etmez? Ta ki, temel koyup bitiremediği zaman onu görenlerin hepsi: Bu adam yapmağa başladı, bitiremedi, diye onunla eğlenmeğe başlamasınlar. Yahut hangi kıral başka bir kıralla cenkte karşılaşmağa gittiği zaman, yirmi bin ile üzerine gelene on bin ile karşı çıkabilir miyim diye, önce oturup öğütleşmez? Yoksa öteki kıral daha çok uzakta iken, elçiler gönderir, nasıl barış olur diye sorar. Bunun için sizden her kim bütün varından böylece vazgeçmezse, benim şakirdim olamaz.
LUKA 14:26-33 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)
“Bana gelip de babasını, annesini, eşini, çocuklarını, erkek ve kız kardeşlerini, hatta canını hiçe saymayan, öğrencim olamaz. Haçını yüklenip ardımdan gelmeyen de öğrencim olamaz. Hanginiz bir kule kurmak isteyince, bu işi sona erdirip erdiremeyeceğini anlamak için ilkin harcayacağı parayı hesap etmez? Yoksa, temeli atıp işi sona erdiremediğini gören herkes onunla alay eder. ‘Bu adam bir kule kurmaya kalkıştı, ama işi sona erdiremedi!’ derler. “Ya da hangi kral başka bir krala karşı savaşa gittiğinde, öncelikle onunla savaşmaya gelen yirmi bin kişiye on bin kişiyle karşı koymaya gücüm yeter mi, yetmez mi diye çevresine danışmaz? Gücü yeterli değilse, düşmanı daha uzaktayken bir elçi gönderip barış koşullarını sorar. İşte bunun gibi, nesi var nesi yoksa hepsiyle bağını koparmayan da öğrencim olamaz.”