LUKA 12:49-59
LUKA 12:49-59 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)
“Ben dünyaya ateş yağdırmaya geldim. Keşke bu ateş daha şimdiden alevlenmiş olsaydı! Katlanmam gereken bir vaftiz var. Bu vaftiz gerçekleşinceye dek nasıl da sıkıntı çekiyorum! Yeryüzüne barış getirmeye mi geldiğimi sanıyorsunuz? Size hayır diyorum, ayrılık getirmeye geldim. Bundan böyle bir evde beş kişi, ikiye karşı üç, üçe karşı iki bölünmüş olacak. Baba oğluna karşı, oğul babasına karşı, anne kızına karşı, kız annesine karşı, kaynana gelinine karşı, gelin kaynanasına karşı olacaktır.” İsa halka şunları da söyledi: “Batıda bir bulutun yükseldiğini görünce siz hemen, ‘Sağanak geliyor’ diyorsunuz, ve öyle oluyor. Rüzgarın güneyden estiğini görünce, ‘Çok sıcak olacak’ diyorsunuz, ve öyle oluyor. Sizi ikiyüzlüler! Yeryüzünün ve gökyüzünün görünümünden bir anlam çıkarabiliyorsunuz da, şimdiki zamanın anlamını nasıl oluyor da çıkaramıyorsunuz? “Doğru olana neden kendiniz karar vermiyorsunuz? Sizden davacı olanla birlikte yargıca giderken, yolda onunla anlaşmak için elinizden geleni yapın. Yoksa o sizi yargıcın önüne sürükler, yargıç gardiyanın eline verir, gardiyan da sizi hapse atar. Size şunu söyleyeyim, borcunuzun son kuruşunu ödemedikçe oradan asla çıkamazsınız.”
LUKA 12:49-59 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)
Ben dünyaya ateş atmağa geldim; eğer şimdiden tutuşmuş ise, daha ne isterim? Fakat benim vaftizleneceğim bir vaftizim var; ve bu, yerine gelinciye kadar ne derece sıkılmaktayım! Dünyaya selâmet getirmeğe mi geldim sanıyorsunuz? Size derim ki: Hayır, fakat daha doğrusu ayrılık getirmeğe geldim; çünkü bundan sonra, bir evde beş kişi olacak, üçü ikiye, ikisi üçe karşı ayrılacaklar. Baba oğula karşı, oğul babaya karşı; ana kıza karşı, kız anasına karşı; kaynana geline karşı, gelin kaynanasına karşı olacaklar. Ve İsa halka da dedi: Garptan bir bulut yükseldiğini görünce, hemen: İşte, yağmur geliyor, dersiniz; ve öyle olur. Ve cenup yeli estiğini gördüğünüz zaman: Çok sıcak olacak, dersiniz; ve öyle olur. Ey ikiyüzlüler! Yer ve gök yüzünü seçebiliyorsunuz, fakat nasıl oluyor da, bu zamanı seçemiyorsunuz? Ve niçin kendiliğinizden doğruyu ayırt etmiyorsunuz? Çünkü sen hasmınla beraber hükûmete giderken, yolda ondan kurtulmağa çalış; ki, o seni hâkim önüne sürüklemesin, ve hâkim seni memura verip, memur da seni zindana atmasın. Sana diyorum: Son pulu da ödeyinciye kadar, oradan çıkmıyacaksın.
LUKA 12:49-59 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)
“Ben yeryüzünü ateşe vermeye geldim. Şu anda yanıyor olmasından başka ne isterdim! Vaftiz edileceğim bir vaftiz vardır. O gerçekleşene dek nasıl da sıkıntı çekiyorum! Yeryüzüne barış getirmeye mi geldiğimi sanıyorsunuz? Size hayır diyorum; tam tersine, ayrılık getirmeye geldim. Çünkü bundan böyle bir evde beş kişinin arası açılacak. Üçü ikisine, ikisi üçüne karşı olacak. Babanın oğulla, oğulun babayla arası açılacak. Anne kıza, kız anneye, kaynana geline, gelin de kaynanaya karşı olacak.” İsa halka şöyle dedi: “Batıda bir bulut oluştuğunu görünce hemen, ‘Sağanak geliyor’ dersiniz ve dediğiniz gibi olur. Yel güneyden esince, ‘Kavurucu sıcak olacak’ dersiniz ve öyle olur. Ey ikiyüzlüler! Yeryüzünün ve gökyüzünün görünüşünü yorumlayabiliyorsunuz da içinde yaşadığınız dönemi neden yorumlayamıyorsunuz? “Doğru tutumun ne olduğuna neden kendiniz karar veremiyorsunuz? Sana karşı dava açanla birlikte sorgu yargıcına giderken, yolda onunla anlaşmaya çalış ki, seni yargıca sürüklemesin, yargıç gardiyanın eline vermesin, gardiyan da seni cezaevine atmasın. Sana derim ki, son kuruşunu ödemeden oradan çıkamazsın.”