LUKA 1:27-47
LUKA 1:26-47 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)
Elizabet'in hamileliğinin altıncı ayında Tanrı, Melek Cebrail'i Celile'de bulunan Nasıra adlı kente, Davut'un soyundan Yusuf adındaki adamla nişanlı kıza gönderdi. Kızın adı Meryem'di. Onun yanına giren melek, “Selam, ey Tanrı'nın lütfuna erişen kız! Rab seninledir” dedi. Söylenenlere çok şaşıran Meryem, bu selamın ne anlama gelebileceğini düşünmeye başladı. Ama melek ona, “Korkma Meryem” dedi, “Sen Tanrı'nın lütfuna eriştin. Bak, gebe kalıp bir oğul doğuracak, adını İsa koyacaksın. O büyük olacak, kendisine ‘Yüceler Yücesi'nin Oğlu’ denecek. Rab Tanrı O'na, atası Davut'un tahtını verecek. O da sonsuza dek Yakup'un soyu üzerinde egemenlik sürecek, egemenliğinin sonu gelmeyecektir.” Meryem meleğe, “Bu nasıl olur? Ben erkeğe varmadım ki” dedi. Melek ona şöyle yanıt verdi: “Kutsal Ruh senin üzerine gelecek, Yüceler Yücesi'nin gücü sana gölge salacak. Bunun için doğacak olana kutsal, Tanrı Oğlu denecek. Bak, senin akrabalarından Elizabet de yaşlılığında bir oğula gebe kaldı. Kısır bilinen bu kadın şimdi altıncı ayındadır. Tanrı'nın yapamayacağı hiçbir şey yoktur.” “Ben Rab'bin kuluyum” dedi Meryem, “Bana dediğin gibi olsun.” Bundan sonra melek onun yanından ayrıldı. O günlerde Meryem kalkıp aceleyle Yahuda'nın dağlık bölgesindeki bir kente gitti. Zekeriya'nın evine girip Elizabet'i selamladı. Elizabet Meryem'in selamını duyunca rahmindeki çocuk hopladı. Kutsal Ruh'la dolan Elizabet yüksek sesle şöyle dedi: “Kadınlar arasında kutsanmış bulunuyorsun, rahminin ürünü de kutsanmıştır! Nasıl oldu da Rabbim'in annesi yanıma geldi? Bak, selamın kulaklarıma eriştiği an, çocuk rahmimde sevinçle hopladı. İman eden kadına ne mutlu! Çünkü Rab'bin ona söylediği sözler gerçekleşecektir.” Meryem de şöyle dedi
LUKA 1:27-47 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)
Davud evinden Yusuf adındaki adama nişanlı olan bir kıza gönderildi; kızın adı Meryem idi. Melek onun yanına girip dedi: Selâm, ey nimete eren kız, Rab seninledir. Ve Meryem bu sözlerden çok şaşırarak: Bu nasıl selâmdır? diye düşünüyordu. Melek ona dedi: Korkma, Meryem; çünkü Allah önünde inayet buldun. Ve işte, gebe kalıp bir oğlan doğuracaksın, ve adını İsa koyacaksın. O büyük olacak, ona Yüce Allahın Oğlu denecek; Rab Allah ona babası Davudun tahtını verecek; Yakubun evi üzerinde ebediyen saltanat sürecek; ve onun melekûtuna hiç son olmıyacaktır. Meryem de meleğe dedi: Bu nasıl olacak? çünkü ben er bilmem. Melek cevap verip ona dedi: Ruhülkudüs senin üzerine gelecek, Yüce Olanın kudreti üstüne gölge salacak; bunun için de doğacak olan mukaddese Allahın Oğlu denecektir. Ve işte, senin akrabandan Elisabet de ihtiyarlığında bir oğlana gebe kaldı; ve kendisine kısır denilmiş olan kadının bu altıncı ayıdır. Zira Allahtan olan bir söz hükümsüz kalmaz. Meryem de dedi: İşte, Rabbin kulu; bana dediğin gibi olsun. Ve melek ondan ayrıldı. O günlerde Meryem de kalktı ve dağlığa, bir Yahuda şehrine acele ile gitti. Zekeriyanın evine girip Elisabete selâm verdi. Ve vaki oldu ki, Elisabet Meryemin selâmını işitince çocuk karnında sıçradı; ve Elisabet Ruhülkudüs ile doldu; büyük bir çığlık koparıp dedi: Sen kadınlar arasında mubareksin, karnının semeresi de mubarektir. Bu bana nereden oldu da, Rabbimin anası yanıma geldi? Çünkü işte, senin selâmın sesi kulağıma erdiği anda, çocuk karnımda sevinçten sıçradı. İman eden kadına ne mutlu! çünkü Rab tarafından kendisine söylenen şeyler tamam olacaktır. Ve Meryem dedi: Canım Rabbi yükseltir, Ve Kurtarıcım Allah ile ruhum sevinir.
LUKA 1:27-47 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)
Davut soyundan Yusuf adlı biriyle nişanlı erden bir kıza gönderildi. Erden kızın adı Meryem'di. Melek ona geldi, “Selam, ey kayra bulan!” dedi, “Rab seninledir.” Bu söz üzerine Meryem şaşırdı, böyle bir selamın ne anlama gelebileceğini düşündü. Melek, “Korkma, Meryem” dedi, “Çünkü Tanrı'nın kayrasına kavuştun. İşte gebe kalıp bir oğul doğuracak, adını İsa koyacaksın. “ ‘O ulu olacak ve kendisine En Yüce Olan'ın Oğlu denecek. Rab Tanrı O'na Atası Davut'un tahtını verecek. Yakup'un evi üzerinde sonsuza dek hükümran olacak. Hükümranlığının hiç sonu gelmeyecek.’ ” Meryem meleğe sordu: “Bu nasıl olabilir ki? Çünkü ben erden bir kızım.” Melek, “Kutsal Ruh üzerine gelecek, Yüce Olan'ın gücü sana gölge salacak” diye yanıtladı, “Bu nedenle, doğacak olan kutsal kişiye Tanrı Oğlu denecek. İşte akraban Elizabet, o da yaşlıyken bir oğula gebe kaldı. Kısır diye bilinen bu kadın altıncı ayındadır. Çünkü Tanrı katında olanaksız hiçbir şey yoktur.” Meryem, “Ben Rab'bin kuluyum” dedi, “Benim için dediğin gibi olsun.” Bunun üzerine melek onun yanından ayrıldı. O günlerde Meryem Yahuda'nın dağlık bölgesindeki bir kasabaya gitmek üzere aceleyle yola çıktı. Zekeriya'nın evine girip Elizabet'i selamladı. Elizabet Meryem'in selamını duyar duymaz, rahmindeki çocuk sıçradı. Elizabet Kutsal Ruh'la doldu. Yüksek sesle, “Sen kadınlar arasında kutsanmış birisin” dedi, “Rahminin ürünü de kutsanmıştır. Nasıl oldu da Rabbim'in annesi bana geldi! İşte selamını duyar duymaz, rahmimdeki çocuk sevinçle sıçradı. Rab'bin kendisine bildirdiği sözlerin doğru çıkacağına iman eden kadın mutludur.” Meryem şöyle dedi: “Canım Rab'bi yüceltir Ve ruhum Kurtarıcım Tanrı'da kıvanç bulur.