YEŞU 4:1-24

YEŞU 4:1-24 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)

Halkın tümü Şeria Irmağı'nı geçtikten sonra RAB Yeşu'ya şöyle seslendi: “Her oymaktan birer kişi olmak üzere halktan on iki adam seçin. Onlara şunu buyurun: ‘Buradan, Şeria Irmağı'nın ortasından, kâhinlerin ayaklarını sağlam biçimde bastıkları yerden birer taş alın. Bu taşları yanınızda götürüp geceyi geçireceğiniz yere koyun.’ ” Böylece Yeşu İsrail'in her oymağından birer kişi olmak üzere seçtiği on iki adamı çağırdı. Onlara, “Irmağın ortasına, Tanrınız RAB'bin Antlaşma Sandığı'na* kadar gidin” diye buyurdu, “İsrail halkının oymak sayısına göre her biriniz omuzuna birer taş alsın. Bunlar sizin için bir anı olacak. Çocuklarınız ilerde, ‘Bu taşların sizin için anlamı ne?’ diye sorduklarında, onlara diyeceksiniz ki, ‘Şeria Irmağı'nın suları RAB'bin Antlaşma Sandığı'nın önünde kesildi. Antlaşma Sandığı ırmaktan geçerken akan sular durdu. Bu taşlar sonsuza dek İsrail halkı için bu olayın anısı olacak.’ ” İsrailliler Yeşu'nun buyruğunu yerine getirdiler. RAB'bin Yeşu'ya söylediği gibi, İsrail oymaklarının sayısına göre Şeria Irmağı'nın ortasından aldıkları on iki taşı konaklayacakları yere götürüp bir araya yığdılar. Yeşu ayrıca Şeria Irmağı'nın ortasına, Antlaşma Sandığı'nı taşıyan kâhinlerin durduğu yere on iki taş diktirdi. Bu taşlar bugün de oradadır. Böylece RAB'bin Yeşu'ya, halka iletilmek üzere buyurduğu her şey yerine getirilinceye dek, sandığı taşıyan kâhinler Şeria Irmağı'nın ortasında durdular. Her şey Musa'nın Yeşu'ya buyurduğu gibi yapıldı. Halk da çabucak ırmağı geçti. Halkın tümü geçtikten sonra kâhinler RAB'bin Antlaşma Sandığı'yla birlikte halkın önüne geçtiler. Ruben ve Gad oymaklarıyla Manaşşe oymağının yarısı, Musa'nın kendilerine buyurduğu gibi, silahlı olarak İsrail halkının önüne geçtiler. Böylece kırk bin kadar silahlı adam savaşmak üzere RAB'bin önünde Eriha ovalarına girdi. RAB o gün Yeşu'yu bütün İsrail halkının gözünde yüceltti. Musa'ya yaşamı boyunca nasıl saygı gösterdilerse, Yeşu'ya da öyle saygı göstermeye başladılar. RAB Yeşu'ya, “Levha Sandığı'nı taşıyan kâhinlerin Şeria Irmağı'ndan çıkmalarını buyur” dedi. Yeşu da kâhinlere, “Şeria Irmağı'ndan çıkın” diye buyurdu. RAB'bin Antlaşma Sandığı'nı taşıyan kâhinler Şeria Irmağı'nın ortasından ayrılıp karaya ayak basar basmaz ırmağın suları eskisi gibi akmaya ve kıyıları basmaya başladı. Halk Şeria Irmağı'nı birinci ayın onuncu günü geçip Gilgal'da, Eriha'nın doğu sınırında konakladı. Yeşu ırmaktan alınan on iki taşı Gilgal'a dikti. Sonra İsrail halkına şöyle dedi: “Çocuklarınız bir gün size, ‘Bu taşların anlamı nedir?’ diye soracak olurlarsa, onlara, ‘İsrail halkı Şeria Irmağı'nın kurumuş yatağından geçti’ diyeceksiniz. ‘Tanrınız RAB Kamış Denizi'ni* geçişimiz boyunca önümüzde nasıl kuruttuysa, Şeria Irmağı'nı da geçişiniz boyunca önünüzde kuruttu. Öyle ki, yeryüzünün bütün halkları RAB'bin ne denli güçlü olduğunu anlasın; siz de Tanrınız RAB'den her zaman korkasınız!’ ”

YEŞU 4:1-24 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)

V E vaki olacak ki, bütün millet Erdenden tamamen geçince RAB Yeşua söyliyip dedi: Kendiniz için kavmdan on iki adam, her sıpttan bir adam alın, ve onlara emredip diyin: Buradan, Erdenin ortasından, kâhinlerin ayak pekiştirip durdukları yerden kendiniz için on iki taş kaldırın, ve onları sizinle beraber götürün, ve onları bu geceyi geçireceğiniz konakta yere koyun. Ve Yeşu, her sıpttan bir adam olarak, İsrail oğullarından hazırladığı on iki adamı çağırdı; ve Yeşu onlara dedi: Allahınız RABBİN sandığı önünde Erdenin ortasına varın; ve İsrail oğulları sıptlarının sayısına göre, hepiniz omuz üzerinde birer taş kaldırın; ta ki, aranızda bu bir alâmet olsun ve yarın oğullarınız: Bu taşlarla ne demek istiyorsunuz? diye sordukları zaman, onlara diyeceksiniz: Çünkü Erden suları RABBİN ahit sandığı önünde kesildiler; Erdenden geçtiği zaman Erden suları kesildiler; ve bu taşlar İsrail oğullarına ebediyen anılma için olacaklardır. Ve Yeşu nasıl emretti ise İsrail oğulları öyle yaptılar, ve RABBİN Yeşua söylediği gibi, İsrail oğulları sıptlarının sayısına göre Erdenin ortasından on iki taş kaldırdılar; ve onları kendilerile beraber konacakları yere götürdüler, ve onları orada yere koydular. Ve Yeşu Erdenin ortasında, ahit sandığını taşıyan kâhinlerin ayaklarının durduğu yerde on iki taş dikti; ve bugüne kadar oradadırlar. Ve Musanın Yeşua emrettiği her şeye göre, kavma söylemek üzre RABBİN Yeşua emrettiği her şey bitinciye kadar, sandığı taşıyan kâhinler Erdenin ortasında durdular; ve kavm acele edip geçti. Ve vaki oldu ki, bütün kavm tamamen geçtiği zaman RABBİN sandığı ve kâhinler kavmın önüne geçtiler. Ve Ruben oğulları ve Gad oğulları, ve Manassenin yarım sıptı, Musanın onlara söylediği gibi, silâhlanmış olarak İsrail oğullarının önünde geçtiler; cenge silâhlanmış kırk bin kadar adam, cenketmek için RABBİN önünde Eriha ovalarına geçtiler. O gün RAB Yeşuu bütün İsrailin gözünde büyüttü; ve Musadan korktukları gibi Yeşudan da ömrünün bütün günlerinde korktular. Ve RAB Yeşua söyliyip dedi: Şehadet sandığını taşıyan kâhinlere, Erdenden çıksınlar diye emret. Ve Yeşu kâhinlere: Erdenden çıkın, diye emretti. Ve vaki oldu ki, RABBİN ahit sandığını taşıyan kâhinler Erdenin ortasından çıktıkları, ve kâhinlerin ayak tabanları kuru yere bastıkları zaman, Erden suları yerlerine döndüler, ve evelce olduğu gibi bütün kıyılarını taşarak aktılar. Ve kavm birinci ayın onuncu gününde Erdenden çıktılar, ve Erihanın şark sınırında, Gilgalda kondular. Ve Yeşu Erdenden almış oldukları on iki taşı Gilgalda dikti. Ve İsrail oğullarına söyliyip dedi: Yarın oğullarınız: Bu taşlar nedir? diye babalarına sordukları zaman oğullarınıza anlatıp diyeceksiniz: İsrail bu Erdenden kuru yerde geçti. Çünkü Allahınız RAB biz geçinciye kadar önümüzden kurutmuş olduğu Kızıl Denize yaptığı gibi, Allahınız RAB Erden sularını siz geçinciye kadar önünüzden kuruttu; ta ki, dünyanın bütün kavmları RABBİN eli kudretli olduğunu bilsinler; ta ki, bütün günler Allahınız RABDEN korkasınız.

YEŞU 4:1-24 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)

Halkın tümü Şeria Irmağı'nı geçtikten sonra RAB Yeşu'ya şöyle seslendi: “Her oymaktan birer kişi olmak üzere halktan on iki adam seçin. Onlara şunu buyurun: ‘Buradan, Şeria Irmağı'nın ortasından, kâhinlerin ayaklarını sağlam biçimde bastıkları yerden birer taş alın. Bu taşları yanınızda götürüp geceyi geçireceğiniz yere koyun.’ ” Böylece Yeşu İsrail'in her oymağından birer kişi olmak üzere seçtiği on iki adamı çağırdı. Onlara, “Irmağın ortasına, Tanrınız RAB'bin Antlaşma Sandığı'na* kadar gidin” diye buyurdu, “İsrail halkının oymak sayısına göre her biriniz omuzuna birer taş alsın. Bunlar sizin için bir anı olacak. Çocuklarınız ilerde, ‘Bu taşların sizin için anlamı ne?’ diye sorduklarında, onlara diyeceksiniz ki, ‘Şeria Irmağı'nın suları RAB'bin Antlaşma Sandığı'nın önünde kesildi. Antlaşma Sandığı ırmaktan geçerken akan sular durdu. Bu taşlar sonsuza dek İsrail halkı için bu olayın anısı olacak.’ ” İsrailliler Yeşu'nun buyruğunu yerine getirdiler. RAB'bin Yeşu'ya söylediği gibi, İsrail oymaklarının sayısına göre Şeria Irmağı'nın ortasından aldıkları on iki taşı konaklayacakları yere götürüp bir araya yığdılar. Yeşu ayrıca Şeria Irmağı'nın ortasına, Antlaşma Sandığı'nı taşıyan kâhinlerin durduğu yere on iki taş diktirdi. Bu taşlar bugün de oradadır. Böylece RAB'bin Yeşu'ya, halka iletilmek üzere buyurduğu her şey yerine getirilinceye dek, sandığı taşıyan kâhinler Şeria Irmağı'nın ortasında durdular. Her şey Musa'nın Yeşu'ya buyurduğu gibi yapıldı. Halk da çabucak ırmağı geçti. Halkın tümü geçtikten sonra kâhinler RAB'bin Antlaşma Sandığı'yla birlikte halkın önüne geçtiler. Ruben ve Gad oymaklarıyla Manaşşe oymağının yarısı, Musa'nın kendilerine buyurduğu gibi, silahlı olarak İsrail halkının önüne geçtiler. Böylece kırk bin kadar silahlı adam savaşmak üzere RAB'bin önünde Eriha ovalarına girdi. RAB o gün Yeşu'yu bütün İsrail halkının gözünde yüceltti. Musa'ya yaşamı boyunca nasıl saygı gösterdilerse, Yeşu'ya da öyle saygı göstermeye başladılar. RAB Yeşu'ya, “Levha Sandığı'nı taşıyan kâhinlerin Şeria Irmağı'ndan çıkmalarını buyur” dedi. Yeşu da kâhinlere, “Şeria Irmağı'ndan çıkın” diye buyurdu. RAB'bin Antlaşma Sandığı'nı taşıyan kâhinler Şeria Irmağı'nın ortasından ayrılıp karaya ayak basar basmaz ırmağın suları eskisi gibi akmaya ve kıyıları basmaya başladı. Halk Şeria Irmağı'nı birinci ayın onuncu günü geçip Gilgal'da, Eriha'nın doğu sınırında konakladı. Yeşu ırmaktan alınan on iki taşı Gilgal'a dikti. Sonra İsrail halkına şöyle dedi: “Çocuklarınız bir gün size, ‘Bu taşların anlamı nedir?’ diye soracak olurlarsa, onlara, ‘İsrail halkı Şeria Irmağı'nın kurumuş yatağından geçti’ diyeceksiniz. ‘Tanrınız RAB Kamış Denizi'ni* geçişimiz boyunca önümüzde nasıl kuruttuysa, Şeria Irmağı'nı da geçişiniz boyunca önünüzde kuruttu. Öyle ki, yeryüzünün bütün halkları RAB'bin ne denli güçlü olduğunu anlasın; siz de Tanrınız RAB'den her zaman korkasınız!’ ”