YUHANNA 7:1-31
YUHANNA 7:1-31 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)
Bundan sonra İsa Celile'de dolaşmaya başladı. Yahudi yetkililer O'nu öldürmeyi amaçladıkları için Yahudiye'de dolaşmak istemiyordu. Yahudiler'in Çardak Bayramı yaklaşmıştı. Bu nedenle İsa'nın kardeşleri O'na, “Buradan ayrıl, Yahudiye'ye git” dediler, “Öğrencilerin de yaptığın işleri görsünler. Çünkü kendini açıkça tanıtmak isteyen bir kimse yaptıklarını gizlemez. Mademki bu şeyleri yapıyorsun, kendini dünyaya göster!” Kardeşleri bile O'na iman etmiyorlardı. İsa onlara, “Benim zamanım daha gelmedi” dedi, “Oysa sizin için zaman hep uygundur. Dünya sizden nefret edemez, ama benden nefret ediyor. Çünkü yaptıklarının kötü olduğuna tanıklık ediyorum. Siz bu bayramı kutlamaya gidin. Ben şimdilik gitmeyeceğim. Çünkü benim zamanım daha dolmadı.” İsa bu sözleri söyleyip Celile'de kaldı. Ne var ki, kardeşleri bayramı kutlamaya gidince, kendisi de gitti. Ancak açıktan açığa değil, gizlice gitti. Yahudi yetkililer O'nu bayram sırasında arıyor, “O nerede?” diye soruyorlardı. Kalabalık arasında O'nunla ilgili bir sürü laf fısıldanıyordu. Bazıları, “İyi adamdır”, bazıları da, “Hayır, tam tersine, halkı saptırıyor” diyorlardı. Bununla birlikte yetkililerden korktukları için, hiç kimse O'ndan açıkça söz etmiyordu. Bayramın yarısı geçmişti. İsa tapınağa gidip öğretmeye başladı. Yahudiler şaşırdılar. “Bu adam hiç öğrenim görmediği halde, nasıl bu kadar bilgili olabilir?” dediler. İsa onlara, “Benim öğretim benim değil, beni gönderenindir” diye karşılık verdi. “Eğer bir kimse Tanrı'nın isteğini yerine getirmek istiyorsa, bu öğretinin Tanrı'dan mı olduğunu, yoksa kendiliğimden mi konuştuğumu bilecektir. Kendiliğinden konuşan kendini yüceltmek ister, ama kendisini göndereni yüceltmek isteyen doğrudur ve O'nda haksızlık yoktur. Musa size Kutsal Yasa'yı vermedi mi? Yine de hiçbiriniz Yasa'yı yerine getirmiyor. Neden beni öldürmek istiyorsunuz?” Kalabalık, “Cin çarpmış seni!” dedi. “Seni öldürmek isteyen kim?” İsa, “Ben bir mucize yaptım, hepiniz şaşkına döndünüz” diye yanıt verdi. “Musa size sünneti buyurduğu için –aslında bu, Musa'dan değil, atalarınızdan kalmadır– Şabat Günü birini sünnet edersiniz. Musa'nın Yasası bozulmasın diye Şabat Günü biri sünnet ediliyor da, Şabat Günü bir adamı tamamen iyileştirdim diye bana neden kızıyorsunuz? Dış görünüşe göre yargılamayın, yargınız adil olsun.” Yeruşalimliler'in bazıları, “Öldürmek istedikleri adam bu değil mi?” diyorlardı. “Bakın, açıkça konuşuyor, O'na bir şey demiyorlar. Yoksa önderler O'nun Mesih olduğunu gerçekten kabul ettiler mi? Ama biz bu adamın nereden geldiğini biliyoruz. Oysa Mesih geldiği zaman O'nun nereden geldiğini kimse bilmeyecek.” O sırada tapınakta öğreten İsa yüksek sesle şöyle dedi: “Hem beni tanıyorsunuz, hem de nereden olduğumu biliyorsunuz! Ben kendiliğimden gelmedim. Beni gönderen gerçektir. O'nu siz tanımıyorsunuz. Ben O'nu tanırım. Çünkü ben O'ndanım, beni O gönderdi.” Bunun üzerine O'nu yakalamak istediler, ama kimse O'na el sürmedi. Çünkü O'nun saati henüz gelmemişti. Halktan birçok kişi ise O'na iman etti. “Mesih gelince, bunun yaptıklarından daha mı çok mucize yapacak?” diyorlardı.
YUHANNA 7:1-31 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)
B UNDAN sonra İsa Galilede geziyordu, çünkü Yahudiler kendisini öldürmeğe çalıştıkları için Yahudiyede gezmek istemiyordu. Yahudilerin Çardak bayramı yakındı. Ve kardeşleri ona dediler: Buradan çıkıp Yahudiyeye git ki, şakirtlerin de yaptığın işleri görsünler. Zira kendisini açıkça tanıtmak istiyen kimse işi gizlice yapmaz; eğer bu şeyleri sen yapıyorsan, kendini dünyaya göster. Çünkü kardeşleri bile ona iman etmiyorlardı. İmdi İsa onlara dedi: Benim vaktim daha gelmedi; fakat sizin vaktiniz daima uygundur. Dünya sizden nefret edemez; fakat benden nefret eder; çünkü dünya hakkında, işleri kötü olduğuna ben şehadet ediyorum. Siz bu bayrama çıkın; ben bu bayrama daha çıkmam; çünkü benim vaktim daha tamam olmamıştır. Bu şeyleri onlara söyledikten sonra, Galilede kaldı. Fakat onun kardeşleri bayrama çıkınca kendisi de o vakit, açıkça değil, fakat gizlice imiş gibi çıktı. Yahudiler de onu bayramda arıyıp: O nerede? diyorlardı. Kalabalıklar arasında kendisi için çok mırıldanmalar oldu. Bazıları: İyi bir adamdır; başkaları: Hayır, fakat halkı saptırıyor, diyorlardı. Fakat Yahudilerin korkusundan kimse kendisi için açıkça söylemiyordu. Artık bayramın yarısı olunca, İsa mabede çıkıp öğretiyordu. İmdi Yahudiler şaşıp: Hiç öğretilmemiş olduğu halde, bu adam yazıları nasıl biliyor? dediler. İsa da onlara cevap verip dedi: Öğrettiğim benim değil, fakat beni gönderenindir. Eğer biri onun iradesini yapmağı dilerse, öğretişin Allahtan mı olduğunu, yoksa kendiliğimden mi söylediğimi bilecektir. Kendiliğinden söyliyen kendi izzetini arar; fakat kendini gönderenin izzetini arıyan, doğrudur, ve onda haksızlık yoktur. Size şeriati Musa vermedi mi? ve sizden kimse şeriati yapmıyor. Neden beni öldürmeğe çalışıyorsunuz? Halk cevap verdi: Sende cin var; kim seni öldürmeğe çalışıyor? İsa cevap verip onlara dedi: Ben bir iş yaptım, ve hepiniz bunun için şaşıyorsunuz. Musa size sünneti verdi (ki, Musadan değil, ancak atalardandır); siz Sebt günü bir adamı sünnet edersiniz. Mademki, Musanın şeriati bozulmasın diye, Sebt gününde adam sünnet ediliyor, Sebt gününde bir adamı bütün bütün sağalttığım için bana mı darılıyorsunuz? Görünüşe göre hükmetmeyin; doğru hükmedin. İmdi Yeruşalimlilerden bazıları dediler: Öldürmeğe uğraştıkları bu değil mi? Ve işte, açıkça söyliyor; ona bir şey demiyorlar. Acaba reisler onun Mesih olduğunu gerçekten anladılar mı? Fakat bu adamı biliriz, neredendir; fakat Mesih gelince, nereden olduğunu kimse bilmez. Ve İsa mabette öğreterek çağırıp dedi: Hem beni biliyorsunuz, hem nereden olduğumu biliyorsunuz; ve ben kendiliğimden gelmedim; fakat beni gönderen gerçektir, siz onu bilmiyorsunuz. Ben onu bilirim, çünkü ondanım, ve o beni gönderdi. Bunun için kendini tutmağa çalıştılar, ve kimse üzerine el atmadı, çünkü onun saati henüz gelmemişti. Fakat halktan bir çoğu ona iman edip dediler: Mesih gelince, bunun yaptıklarından daha çok mu alâmetler yapar?
YUHANNA 7:1-31 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)
Bu olaylardan sonra İsa Galile'de dolaşmaya başladı. Yahudiye'de dolaşmak istemiyordu. Çünkü Yahudi yetkililer O'nu öldürmek için fırsat kolluyorlardı. O sırada Yahudiler'in Çardak Bayramı yaklaşmıştı. Bunun için kardeşleri İsa'ya, “Buradan çık, Yahudiye'ye git” dediler, “Öyle ki, öğrencilerin yaptığın işleri görsünler. Kendisini tanıtmak isteyen insan yaptığını saklamaz. Madem bu işleri yapıyorsun, kendini dünyaya açıkça göster!” Çünkü kardeşleri bile O'na iman etmiyorlardı. İsa onlara, “Benim zamanım daha gelmedi” dedi, “Sizin içinse zaman her an uygundur. Dünya sizden nefret edemez, ama benden nefret ediyor. Çünkü ben dünya işlerinin kötülüğüne tanıklık ediyorum. Siz bu bayrama katılın. Ben şimdilik katılmayacağım; çünkü zamanım daha gelmedi.” Bunları söyleyip Galile'de kaldı. Ne var ki, kardeşleri bayrama katılınca O da katıldı. Ancak bunu açıkça değil, gizlice yaptı. Bu arada Yahudi yetkililer kendisini bayram yerinde arıyor, “O nerede?” diye soruyorlardı. Halk arasında O'na ilişkin bir sürü çelişkili fısıltı dolaşıyordu. Bazıları, “İyi adamdır” diyordu. Başkaları ise, “Hayır, halkı kandırıyor” diyorlardı. Ama kimse O'nun hakkında açıkça konuşamıyordu. Çünkü Yahudi yetkililerden korkuyorlardı. Bayram yarılanınca, İsa tapınağa çıkıp öğretmeye başladı. Yahudi yetkililer şaşakalmış, soruyorlardı: “Bu adam öğrenim görmeden nasıl bunca bilgiyi elde etti?” İsa onları şöyle yanıtladı: “Benim öğretişim kendimden değil, beni gönderenden esinleniyor. Tanrı'nın istemini uygulamak isteyen biri çıkarsa, öğretişimin Tanrı'dan mı olduğunu, yoksa kendiliğimden mi konuştuğumu bilecektir. Kendiliğinden konuşan kendi yüceliğini arar. Kendisini gönderenin yüceliğini arayansa gerçek Olan'dır ve O'nda aldatıcılık bulunmaz. Musa sizlere Kutsal Yasa'yı vermedi mi? Yine de hiçbiriniz Kutsal Yasa'yı uygulamıyorsunuz. Neden beni öldürmeye çalışıyorsunuz?” Halk, “Seni cin tutmuş, kim seni öldürmeye çalışıyor?” diye yanıtladı. İsa, “Bir mucize yaptım, hepiniz şaşkına döndünüz” dedi. “Musa size sünneti verdi –bu da Musa'dan olmayıp atalardandır– ve siz Şabat Günü birini sünnet ediyorsunuz. Madem Musa'nın Kutsal Yasa'sı bozulmasın diye Şabat Günü adam sünnet ediyorsunuz, Şabat Günü bir adamı tümden iyi ettim diye bana niçin kızıyorsunuz? Görünüşe göre yargılamayın. Yargınız adil olsun.” Yeruşalimliler'den bazıları, “Öldürmeye fırsat kolladıkları kişi bu değil mi?” dediler, “İşte açıkça konuşuyor, kimse de bir şey demiyor. Yoksa başkanlar O'nun Mesih olduğunu gerçekten biliyorlar mı? Ama biz bu adamın nereden geldiğini biliriz. Oysa Mesih geldiğinde kimse O'nun nereden geldiğini bilmeyecek.” İsa tapınakta öğretirken yüksek sesle şunları söyledi: “Beni de, nereden geldiğimi de biliyorsunuz. Ben kendiliğimden gelmedim. Ama beni gönderen gerçektir. Ne var ki, O'nu tanımıyorsunuz. Oysa ben O'nu tanıyorum. Çünkü ben O'ndanım ve beni O gönderdi.” Bunun üzerine İsa'yı yakalamaya yeltendilerse de, kimse O'na el uzatamadı. Çünkü zamanı daha gelmemişti. Halktan birçoğu da, “Sanki Mesih gelince bunun gösterdiklerinden daha çok mucize mi gösterecek?” diyerek O'na iman etti.