YUHANNA 6:1-5,7-21

YUHANNA 6:7-21 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)

Filipus O'na şu yanıtı verdi: “Her birinin bir lokma yiyebilmesi için iki yüz dinarlık ekmek bile yetmez.” Öğrencilerinden biri, Simun Petrus'un kardeşi Andreas, İsa'ya dedi ki, “Burada beş arpa ekmeğiyle iki balığı olan bir çocuk var. Ama bu kadar adam için bunlar nedir ki?” İsa, “Halkı yere oturtun” dedi. Orası çayırlıktı. Böylece halk yere oturdu. Yaklaşık beş bin erkek vardı. İsa ekmekleri aldı, şükrettikten sonra oturanlara dağıttı. Balıklardan da istedikleri kadar verdi. Herkes doyunca İsa öğrencilerine, “Artakalan parçaları toplayın, hiçbir şey ziyan olmasın” dedi. Onlar da topladılar. Yedikleri beş arpa ekmeğinden artakalan parçalarla on iki sepet doldurdular. Halk, İsa'nın yaptığı mucizeyi görünce, “Gerçekten dünyaya gelecek olan peygamber budur” dedi. İsa onların gelip kendisini kral yapmak üzere zorla götüreceklerini bildiğinden tek başına yine dağa çekildi. Akşam olunca öğrencileri göle indiler. Bir tekneye binerek gölün karşı yakasındaki Kefarnahum'a doğru yol aldılar. Karanlık basmış, İsa henüz yanlarına gelmemişti. Güçlü bir rüzgar estiğinden göl kabarmaya başladı. Öğrenciler beş kilometre kadar kürek çektikten sonra, İsa'nın gölün üstünde yürüyerek tekneye yaklaştığını görünce korktular. Ama İsa, “Korkmayın, benim!” dedi. Bunun üzerine O'nu tekneye almak istediler. O anda tekne gidecekleri kıyıya ulaştı.

Yuhanna 6:7-21 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)

Filipus ona cevap verdi: Her biri az bir şey alsın diye iki yüz dinarlık ekmek bile yetmez. Şakirtlerinden biri, Simun Petrusun kardeşi Andreas, ona dedi: Burada beş arpa ekmeği ile iki balığı olan bir çocuk var; fakat bu kadar adama bu nedir? İsa: Halkı yere oturtun, dedi. O yerde çok ot vardı. Hesapça beş bin erkek kadar oturdular. O zaman İsa ekmekleri aldı, ve şükrettikten sonra, oturanlara dağıttı; öylece balıklardan da istedikleri kadar dağıttı. Ve onlar doyunca, İsa şakirtlerine dedi: Hiç bir şey zayolmasın diye artan parçaları toplayın. İmdi onları topladılar, ve o beş arpa ekmeği yiyenlerden artan parçalarla on iki küfe doldurdular. İmdi İsanın yapmış olduğu alâmeti halk görünce: Gerçek, dünyaya gelecek olan peygamber budur, dediler. İsa da, onların kendisini kıral yapmak için gelip zorla kapmak üzre olduklarını anlıyarak yine yalnız başına dağa çekildi. Ve akşam olunca, şakirtleri denize inip kayığa girerek denizin karşı yakasına, Kefernahuma, gidiyorlardı. Zaten karanlık basmıştı; İsa henüz yanlarına gelmemişti. Büyük bir yel esmekte olduğundan deniz kabarmakta idi. Böylece yirmi beş veya otuz ok atımı kadar gidince, İsayı deniz üzerinde yürümekte ve kayığa yaklaşmakta görüp korktular. Fakat İsa onlara: Benim, korkmayın, dedi. İmdi onu kayığa almak istediler, ve hemen kayık gitmekte oldukları karaya vardı.

YUHANNA 6:7-21 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)

Filipus yanıtladı: “Her birinin ağzına bir lokma yiyecek koyabilmesi için iki yüz dinarlık ekmek bile yetmez!” Öğrencilerinden biri, Simun Petrus'un kardeşi Andreas, “Burada beş arpa ekmeğiyle iki balığı olan bir çocuk var” dedi, “Ama bu koca kalabalık için bu nedir ki!” İsa, “Halkı yere oturtun” dedi. Sık bir çayırlıktaydılar. Böylece, sayısı yaklaşık beş bini bulan erkek yere oturdu. Bunun üzerine İsa ekmekleri aldı, teşekkür sunduktan sonra oturanlara dağıttı. Bunun gibi, balıklardan da istedikleri kadar verdi. Herkes iyice doyduktan sonra İsa öğrencilerine, “Artakalan parçaları toplayın” dedi, “Hiçbir şey atılmasın.” Onlar da topladılar. Beş arpa ekmeğinden artakalan parçalarla on iki küfe doldurdular. İsa'nın gerçekleştirdiği bu mucizeyi görenler, “Gerçekten, dünyaya gelmesi beklenen peygamber budur” dediler. İsa da onların gelip kendisini kral yapmak için zorla götüreceklerini bildiğinden, yalnız başına yeniden dağa çekildi. Akşam olunca İsa'nın öğrencileri aşağıya, denize indiler. Bir tekneye binip karşı kıyıdaki Kafernahum'a doğru yol almaya başladılar. Karanlık basmıştı. İsa daha yanlarına gelmemişti. Deniz esen güçlü rüzgarın etkisiyle kabarıyordu. Bu durumda yaklaşık üç dört mil kürek çektikten sonra, İsa'nın deniz üstünde yürüyerek tekneye yaklaştığını gördüler. Korkuya kapıldılar. İsa, “Korkmayın, benim” dedi. Bunun üzerine, O'nu tekneye almak istediler. Tekne hemen gidecekleri kıyıya ulaştı.