YUHANNA 5:31-47
YUHANNA 5:31-47 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)
Eğer kendim için ben tanıklık edersem, tanıklığım geçerli olmaz. Ama benim için tanıklık eden başka biri vardır. O'nun benim için ettiği tanıklığın geçerli olduğunu bilirim. Siz Yahya'ya adamlar gönderdiniz, o da gerçeğe tanıklık etti. İnsanın tanıklığını kabul ettiğim için değil, kurtulmanız için bunları söylüyorum. Yahya, yanan ve ışık saçan bir çıraydı. Sizler onun ışığında bir süre için coşmak istediniz. Ama benim, Yahya'nınkinden daha büyük bir tanıklığım var. Tamamlamam için Baba'nın bana verdiği işler, şu yaptığım işler, beni Baba'nın gönderdiğine tanıklık ediyor. Beni gönderen Baba da benim için tanıklık etmiştir. Siz hiçbir zaman ne O'nun sesini işittiniz, ne de suretini gördünüz. O'nun sözü sizde yaşamıyor. Çünkü O'nun gönderdiği kişiye iman etmiyorsunuz. Kutsal Yazılar'ı araştırıyorsunuz. Çünkü bunlar aracılığıyla sonsuz yaşama sahip olduğunuzu sanıyorsunuz. Bana tanıklık eden de bu yazılardır! Öyleyken siz, yaşama kavuşmak için bana gelmek istemiyorsunuz. “İnsanlardan övgü kabul etmiyorum. Ama ben sizi bilirim, içinizde Tanrı sevgisi yoktur. Ben Babam'ın adına geldim, ama beni kabul etmiyorsunuz. Oysa başka birisi kendi adına gelirse, onu kabul edeceksiniz. Birbirinizden övgüler kabul ediyor, ama tek olan Tanrı'nın övgüsünü kazanmaya çalışmıyorsunuz. Bu durumda nasıl iman edebilirsiniz? Baba'nın önünde sizi suçlayacağımı sanmayın. Sizi suçlayan, umut bağladığınız Musa'dır. Musa'ya iman etmiş olsaydınız, bana da iman ederdiniz. Çünkü o benim hakkımda yazmıştır. Ama onun yazılarına iman etmezseniz, benim sözlerime nasıl iman edeceksiniz?”
YUHANNA 5:31-47 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)
Eğer ben kendim için şehadet edersem, şehadetim doğru değildir. Benim için şehadet eden başkasıdır; ve benim için ettiği şehadetin doğru olduğunu bilirim. Siz Yahyanın yanına adamlar gönderdiniz, ve o, hakikate şehadet etti. Fakat benim kabul ettiğim şehadet insandan değil, ancak kurtulasınız diye bunları söyliyorum. O, yanan ve nur saçan çerağ idi; ve siz bir müddet için onun ışığında sevinmek istediniz. Fakat bende olan şehadet Yahyanınkinden daha büyüktür; çünkü Babanın bana başarmak için verdiği işler, şu yaptığım işler, beni Baba gönderdi diye hakkımda şehadet ediyorlar. Beni gönderen Baba da kendisi benim için şehadet etmiştir. Siz hiç bir zaman ne onun sesini işittiniz, ne de onun suretini gördünüz. Ve onun sözü sizde durmıyor; çünkü onun gönderdiği zata iman etmiyorsunuz. Kitapları araştırıyorsunuz, çünkü siz ebedî hayatınızın onlarda olduğunu sanıyorsunuz; benim hakkımda şehadet edenler de onlardır; siz ise, hayatınız olsun diye bana gelmek istemiyorsunuz. İnsanlardan izzet kabul etmiyorum. Fakat sizi bilirim ki, kendinizde Allah sevgisi yoktur. Ben Babamın namına geldim ve beni kabul etmiyorsunuz; eğer bir başkası kendi namına gelirse, onu kabul edersiniz. Siz ki, birbirinizden izzet kabul eder, ve bir olan Allahtan gelen izzeti aramazsınız, nasıl iman edebilirsiniz? Sanmayın ki, ben sizi Babanın önünde suçlu çıkaracağım; sizi suçlu çıkaran kendisine ümit bağladığınız Musadır. Çünkü, eğer siz Musaya iman etmiş olsaydınız, bana da iman ederdiniz; zira o benim için yazmıştır. Fakat eğer onun yazılarına iman etmiyorsanız, benim sözlerime nasıl iman edersiniz?
YUHANNA 5:31-47 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)
Eğer kendim için tanıklık edersem, tanıklığım gerçek sayılmaz. Benim için başka biri tanıklık ediyor. O'nun benim için ettiği tanıklığın gerçek tanıklık olduğunu biliyorum. “Yahya'ya adamlar gönderdiniz ve o gerçeğe tanıklık etti. Kaldı ki, benim tanıklığım insanlardan kaynaklanmıyor, ama siz kurtulasınız diye bunları söylüyorum. Yahya yanan ve aydınlık veren bir ışıktı. Siz de onun ışığında bir süre sevinç bulmak istediniz. Ama ben Yahya'nın tanıklığından daha üstün tanıklığa sahibim. Çünkü Baba'nın tamamlamam için bana verdiği işler –yapmakta olduğum bu işler– beni Baba'nın gönderdiğine tanıklık ediyor. Beni gönderen Baba kendisi de bana ilişkin tanıklık etmiştir. Siz hiçbir dönemde ne O'nun sesini duydunuz, ne de O'nun yüzünü gördünüz. O'nun sözü içinizde kalmıyor. Çünkü O'nun gönderdiği kişiye iman etmiyorsunuz. Kutsal Yazılar'ı araştırıyorsunuz. Çünkü sonsuz yaşamınızın onlarda bulunduğunu sanıyorsunuz. Oysa bana da onlar tanıklık ediyor. Yine de yaşam bulmak için bana gelmek istemiyorsunuz. “İnsanlardan gelen yüceliği aramıyorum. Ama sizi biliyorum; içinizde Tanrı sevgisi yoktur. Baba'nın adıyla geldim ve beni kabul etmiyorsunuz. Ama başka biri kendi adıyla gelse onu kabul edeceksiniz. Birbirinizi yücelten ve tek olan Tanrı'dan gelen yüceliği aramayan sizler bana nasıl iman edebilirsiniz? Sanmayasınız ki, sizi Baba'nın önünde suçlayacağım. Sizleri suçlayan, kendisine umut bağladığınız Musa'dır. Çünkü Musa'ya iman etmiş olsaydınız, bana da iman ederdiniz. Çünkü o bana ilişkin yazmıştır. Ama onun yazdıklarına iman etmiyorsanız, benim sözlerime nasıl iman edeceksiniz?”