YUHANNA 19:31-42
YUHANNA 19:31-42 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)
Yahudi yetkililer Pilatus'tan çarmıha gerilenlerin bacaklarının kırılmasını ve cesetlerin kaldırılmasını istediler. Hazırlık Günü olduğundan, cesetlerin Şabat Günü çarmıhta kalmasını istemiyorlardı. Çünkü o Şabat Günü büyük bayramdı. Bunun üzerine askerler gidip birinci adamın, sonra da İsa'yla birlikte çarmıha gerilen öteki adamın bacaklarını kırdılar. İsa'ya gelince O'nun ölmüş olduğunu gördüler. Bu yüzden bacaklarını kırmadılar. Ama askerlerden biri O'nun böğrünü mızrakla deldi. Böğründen hemen kan ve su aktı. Bunu gören adam tanıklık etmiştir ve tanıklığı doğrudur. Doğruyu söylediğini bilir. Siz de iman edesiniz diye tanıklık etmiştir. Bunlar, “O'nun bir tek kemiği kırılmayacak” diyen Kutsal Yazı'nın yerine gelmesi için oldu. Yine başka bir Yazı'da, “Bedenini deştiklerine bakacaklar” deniyor. Bundan sonra Aramatyalı Yusuf, İsa'nın cesedini kaldırmak için Pilatus'a başvurdu. Yusuf, İsa'nın öğrencisiydi, ama Yahudi yetkililerden korktuğundan bunu gizli tutuyordu. Pilatus izin verince, Yusuf gelip İsa'nın cesedini kaldırdı. Daha önce geceleyin İsa'nın yanına gelen Nikodim de otuz litre kadar karışık mür ve sarısabır özü alarak geldi. İkisi, İsa'nın cesedini alıp Yahudiler'in gömme geleneğine uygun olarak onu baharatla keten bezlere sardılar. İsa'nın çarmıha gerildiği yerde bir bahçe, bu bahçenin içinde de henüz hiç kimsenin konulmadığı yeni bir mezar vardı. O gün Yahudiler'in Hazırlık Günü'ydü. Mezar da yakın olduğundan İsa'yı oraya koydular.
YUHANNA 19:31-42 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)
İmdi Hazırlık günü olduğundan, cesetler Sebt günü haçta kalmasın diye (çünkü o Sebt günü büyük gündü), Yahudiler onların bacakları kırılıp kaldırılmasını Pilatustan yalvardılar. O vakit askerler gelip birincinin ve onunla beraber haça gerilmiş olan ötekinin bacaklarını kırdılar; fakat İsaya gelip onun zaten ölmüş olduğunu görünce, bacaklarını kırmadılar; fakat askerlerden biri onun böğrünü mızrakla deldi; hemen kan ve su çıktı. Gören şehadet etti, ve onun şehadeti doğrudur; ve iman edesiniz diye kendisi doğruyu söylediğini bilir. Çünkü bu şeyler: “Onun hiç bir kemiği kırılmıyacaktır,” yazısı yerine gelsin diye vaki oldu. Ve yine başka bir yazı: “Bedenini deldikleri adama bakacaklardır,” der. Bu şeylerden sonra, İsanın şakirdi olup Yahudilerin korkusundan kendisini gizliyen Arimatealı Yusuf, İsanın cesedini kaldırmak için, Pilatusa yalvardı, ve Pilatus izin verdi. İmdi gelip İsanın cesedini kaldırdı. Önceleri İsaya geceleyin gelen Nikodimos da gelip yüz litre kadar karışık mür ve öd ağacı getirdi. O vakit İsanın cesedini alıp Yahudilerin gömme âdeti üzre, onu baharlarla beraber keten bezlerine sardılar. Haça gerildiği yerde bir bahçe, ve bahçede henüz içine hiç kimse konulmamış yeni bir kabir vardı. Ve Yahudilerin Hazırlık günü olduğu için, İsayı oraya koydular, çünkü kabir yakındı.
YUHANNA 19:31-42 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)
Hazırlık Günü olduğundan ve Şabat Günü cesetlerin çarmıhta kalmaması gerektiğinden –çünkü o Şabat çok kutsal bir gündü– Yahudi yetkililer Pilatus'tan asılanların bacaklarının kırılması ve cesetlerin kaldırılması için dilekte bulundular. Bunun üzerine askerler gelip ilkin birinin, sonra onunla birlikte çarmıha gerilen öbürünün bacaklarını kırdılar. İsa'ya gelince, O'nun ölmüş olduğunu görerek bacaklarını kırmadılar. Yine de askerlerden biri böğrünü kargıyla deldi. Hemen kan ve su aktı. Bunu görmüş olan tanıklık etti; öyle ki, sizler de iman edesiniz. Onun tanıklığı gerçektir. O doğru söylediğini biliyor. Çünkü bunlar Kutsal Yazı yerine gelsin diye oldu: “O'nun hiçbir kemiği kırılmayacaktır.” Kutsal Yazı yine şunu bildiriyor: “Deştiklerine bakacaklar.” Bu olaylardan sonra, İsa'nın öğrencisiyken Yahudi yetkililerden korkusu nedeniyle kendisini gizleyen Arimatealı Yusuf, İsa'nın cesedini kaldırmak için Pilatus'tan dilekte bulundu. Pilatus onayladı. Bunun üzerine, Yusuf gelip İsa'nın cesedini kaldırdı. İsa'nın yanına ilk kez gece vakti gelmiş olan Nikodimos da yaklaşık yüz litre mür ile ödağacı getirdi. İsa'nın cesedini alıp Yahudiler'in ölü gömme geleneklerine uyarak, kokularla birlikte keten bezlere sardılar. İsa'nın çarmıha gerildiği yerde bir bahçe, bahçede de içine kimsenin gömülmediği yeni bir mezar vardı. Yahudiler'in Hazırlık Günü olduğundan, mezar da yakında bulunduğundan, İsa'yı oraya yatırdılar.