YUHANNA 19:16-30

YUHANNA 19:16-30 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)

Bunun üzerine Pilatus İsa'yı, çarmıha gerilmek üzere onlara teslim etti. Askerler İsa'yı alıp götürdüler. İsa çarmıhını kendisi taşıyıp Kafatası –İbranice'de Golgota– denilen yere çıktı. Orada O'nu ve iki kişiyi daha çarmıha gerdiler. Biri bir yanda, öbürü öteki yanda, İsa ise ortadaydı. Pilatus bir de yafta yazıp çarmıhın üzerine astırdı. Yaftada şöyle yazılıydı: NASIRALI İSA - YAHUDİLER'İN KRALI İsa'nın çarmıha gerildiği yer kente yakındı. Böylece İbranice, Latince ve Grekçe yazılan bu yaftayı Yahudiler'in birçoğu okudu. Bu yüzden Yahudi başkâhinler Pilatus'a, “ ‘Yahudiler'in Kralı’ diye yazma” dediler. “Kendisi, ‘Ben Yahudiler'in Kralı'yım dedi’ diye yaz.” Pilatus, “Ne yazdımsa yazdım” karşılığını verdi. Askerler İsa'yı çarmıha gerdikten sonra giysilerini alıp her birine birer pay düşecek biçimde dört parçaya böldüler. Mintanını da aldılar. Mintan boydan boya tek parça dikişsiz bir dokumaydı. Birbirlerine, “Bunu yırtmayalım” dediler, “Kime düşecek diye kura çekelim.” Bu olay, şu Kutsal Yazı yerine gelsin diye oldu: “Giysilerimi aralarında paylaştılar, Elbisem üzerine kura çektiler.” Bunları askerler yaptı. İsa'nın çarmıhının yanında ise annesi, teyzesi, Klopas'ın karısı Meryem ve Mecdelli Meryem duruyordu. İsa, annesiyle sevdiği öğrencinin yakınında durduğunu görünce annesine, “Anne, işte oğlun!” dedi. Sonra öğrenciye, “İşte, annen!” dedi. O andan itibaren bu öğrenci İsa'nın annesini kendi evine aldı. Daha sonra İsa, her şeyin artık tamamlandığını bilerek Kutsal Yazı yerine gelsin diye, “Susadım!” dedi. Orada ekşi şarap dolu bir kap vardı. Şaraba batırılmış bir süngeri mercanköşk dalına takarak O'nun ağzına uzattılar. İsa şarabı tadınca, “Tamamlandı!” dedi ve başını eğerek ruhunu teslim etti.

YUHANNA 19:16-30 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)

O zaman, onu haça gerilmek üzre onlara verdi. O vakit İsayı aldılar; o, İbranice Golgota denilen Kafa kemiği adındaki yere kendi haçını taşıyarak çıktı; orada kendisini ve onunla beraber başka ikisini, İsa ortada ve iki yanında birer kişi olarak haça gerdiler. Pilatus bir yafta yazıp onu haç üzerine koydu: NÂSIRALI İSA, YAHUDİLERİN KIRALI, yazılı idi. Ve Yahudilerin çoğu bu yaftayı okudular; çünkü İsanın haça gerildiği yer şehre yakındı; o yafta İbranice, Yunanca, ve Latince yazılmıştı. Bunun için Yahudilerin başkâhinleri Pilatusa dediler: Yahudilerin Kıralı değil, fakat bu adam: Ben Yahudilerin Kıralıyım dedi, diye yaz. Pilatus cevap verdi: Ne yazdımsa, yazdım. Askerler İsayı haça gerdikleri vakit, onun esvabını alıp her asker için bir pay olarak dört pay ettiler. Gömleğini de aldılar; gömlek dikişsiz, baştan başa bir dokuma idi. Onlar da birbirlerine dediler: Bunu yırtmıyalım, fakat kimin olacak diye kura atalım; ta ki: “Esvabımı aralarında paylaştılar, Libasım üzerine kura attılar,” diye yazılmış olan yerine gelsin. Askerler bunları ettiler. İsanın haçı yanında, anası ve anasının kızkardeşi, Klopasın karısı Meryem, ve Mecdelli Meryem duruyorlardı. Ve İsa, anasını ve yanında sevdiği şakirdi durmakta görünce anasına dedi: Kadın, işte, oğlun! Ondan sonra şakirde dedi: İşte, anan! O saatten sonra şakirt onu kendi evine aldı. Bundan sonra, İsa artık her şeyin şimdi tamam olduğunu bilerek, yazının yerine gelmesi için: Susadım, dedi. Oraya sirke dolu bir kap konulmuştu; sirke ile bir sünger doldurup ve onu zufaya takıp ağzına verdiler. İsa sirkeyi alınca: Tamam oldu, dedi; ve başını iğip ruhu verdi.

YUHANNA 19:16-30 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)

Sonunda çarmıha gerilmek üzere İsa'yı onlara teslim etti. Bunun üzerine İsa'yı alıp götürdüler. İsa çarmıhını yüklenerek, adı Kafatası olan –İbranice'de Golgota denilen– yere çıktı. Orada O'nu ve iki kişiyi daha çarmıha gerdiler. Biri bir yanda, öbürü öbür yanda, İsa ise ortadaydı. Pilatus bir belge yazarak çarmıhın üstüne astı. Yazılan şuydu: NASIRALI İSA, YAHUDİLER'İN KRALI. İbranice, Latince ve Yunanca yazılan bu belgeyi Yahudiler'den birçok kişi okudu. Çünkü İsa'nın çarmıha gerildiği yer kente yakındı. Bunu gören Yahudiler'in başkâhinleri Pilatus'a, “Yahudiler'in Kralı diye yazma” dediler, “Kendisi, ‘Ben Yahudiler'in Kralı'yım’ dedi diye yaz!” Pilatus, “Ne yazdımsa yazdım!” diye karşılık verdi. Askerler İsa'yı çarmıha gerdikten sonra giysilerini alıp askerlerin her birine birer pay vermek amacıyla dörde böldüler. Kaftanını da aldılar. Tek parçadan oluşmuş dikişsiz bir dokumaydı bu. Bu nedenle birbirlerine, “Gelin bunu yırtmayalım” dediler, “Kimin payına düşeceğini bulmak için kura çekelim.” Böylelikle şu Kutsal Yazı yerine geliyordu: “Giysilerimi aralarında paylaştılar, Elbisem için kura çektiler.” İşte askerler böyle yaptılar. İsa'nın çarmıhı yanında annesi, teyzesi, Klopas'ın karısı Meryem ve Magdalalı Meryem duruyorlardı. İsa annesiyle sevdiği öğrencisinin orada durduğunu görünce annesine, “Anne, işte oğlun!” dedi. Ardından öğrenciye, “İşte annen!” dedi. O andan sonra bu öğrenci İsa'nın annesini kendi evine aldı. İsa artık her şeyin tamamlandığını biliyordu. Kutsal Yazı'nın yerine gelmesi için “Susadım” dedi. Orada sirke dolu bir kap duruyordu. Sirkeye daldırılmış bir sünger parçasını bir mercanköşk dalına takıp O'nun ağzına uzattılar. İsa sirkeyi içince, “Tamamlandı” dedi ve başını eğip ruhunu verdi.