YUHANNA 18:15-27
YUHANNA 18:15-27 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)
Simun Petrus'la başka bir öğrenci İsa'nın ardından gidiyorlardı. O öğrenci başkâhinin tanıdığı olduğu için İsa'yla birlikte başkâhinin avlusuna girdi. Petrus ise dışarıda, kapının yanında duruyordu. Başkâhinin tanıdığı öğrenci dışarı çıkıp kapıcı kızla konuştu ve Petrus'u içeri getirdi. Kapıcı kız Petrus'a, “Sen de bu adamın öğrencilerinden değil misin?” diye sordu. Petrus, “Hayır, değilim” dedi. Hava soğuk olduğu için köleler ve nöbetçiler yaktıkları kömür ateşinin çevresinde durmuş ısınıyorlardı. Petrus da onlarla birlikte ayakta ısınıyordu. Başkâhin İsa'ya, öğrencileri ve öğretisiyle ilgili sorular sordu. İsa onu şöyle yanıtladı: “Ben söylediklerimi dünyaya açıkça söyledim. Her zaman bütün Yahudiler'in toplandıkları havralarda ve tapınakta öğrettim. Gizli hiçbir şey söylemedim. Beni neden sorguya çekiyorsun? Konuştuklarımı işitenlerden sor. Onlar ne söylediğimi biliyorlar.” İsa bunları söyleyince, yanında duran görevlilerden biri, “Başkâhine nasıl böyle karşılık verirsin?” diyerek O'na bir tokat attı. İsa ona, “Eğer yanlış bir şey söyledimse, yanlışımı göster!” diye yanıtladı. “Ama söylediklerim doğruysa, niçin bana vuruyorsun?” Bunun üzerine Hanan, O'nu bağlı olarak Başkâhin Kayafa'ya gönderdi. Simun Petrus hâlâ ateşin yanında durmuş ısınıyordu. O'na, “Sen de O'nun öğrencilerinden değil misin?” dediler. “Hayır, değilim” diyerek inkâr etti. Başkâhinin kölelerinden biri, Petrus'un, kulağını kestiği adamın akrabasıydı. Bu köle Petrus'a, “Bahçede, seni O'nunla birlikte görmedim mi?” diye sordu. Petrus yine inkâr etti ve tam o anda horoz öttü.
YUHANNA 18:15-27 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)
Simun Petrus ve başka bir şakirt İsanın ardınca gidiyorlardı. O şakirt başkâhinin bildiği idi, ve İsa ile başkâhinin avlusuna girdi; fakat Petrus dışarda, kapı yanında duruyordu. O vakit başkâhinin bildiği obir şakirt çıkıp kapıcıya söyledi, ve Petrusu içeri getirdi. Kapıcı kız da Petrusa dedi: Yoksa sen de bu adamın şakirtlerinden misin? O da: Ben değilim, dedi. Ve hizmetçiler ve memurlar kömür ateşi yakmış duruyorlardı, çünkü soğuktu, ve ısınıyorlardı; Petrus da onlarla beraber durup ısınıyordu. O vakit başkâhin İsaya şakirtleri ve öğretişi için sordu. İsa ona cevap verdi: Ben âleme açıkça söyledim; ben daima bütün Yahudilerin toplandıkları havralarda ve mabette öğrettim; ve gizlide hiç bir şey söylemedim. Niçin bana soruyorsun? Kendilerine ne söylediğimi işitenlerden sor; işte, onlar benim söylediğim şeyleri bilirler. Ve bu şeyleri söyledikten sonra, orada duran memurlardan biri: Başkâhine böyle mi cevap veriyorsun? diyerek İsaya tokat vurdu. İsa ona cevap verdi: Eğer kötü söyledimse, kötülüğüne şehadet eyle; fakat iyi ise, niçin bana vuruyorsun? Ve Hanna onu başkâhin Kayafaya bağlı olarak gönderdi. Simun Petrus orada durup ısınıyordu. İmdi kendisine dediler: Yoksa sen de onun şakirtlerinden misin? O inkâr edip: Değilim, dedi. Petrusun kulağını kesmiş olduğu adamın akrabasından ve başkâhinin hizmetçilerinden olan biri: Seni bahçede onunla görmedim mi? dedi. Petrus yine inkâr etti; ve hemen horoz öttü.
YUHANNA 18:15-27 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)
Simun Petrus'la başka bir öğrenci İsa'nın ardından gidiyorlardı. Bu öğrenci başkâhinin tanıdığı olduğundan, İsa'yla birlikte başkâhinin avlusuna girdi. Petrus dışarıda kapının yanında duruyordu. Başkâhinin tanıdığı olan öbür öğrenci çıkıp kapıyı gözleyen hizmetçi kızla konuştu ve Petrus'u içeri getirdi. Kapıcı kız Petrus'a sordu: “Sen de bu adamın öğrencilerinden biri değil misin?” Petrus, “Hayır, değilim” dedi. Bu arada kölelerle görevliler yaktıkları kömür ateşinin yanında durmuş ısınıyorlardı. Çünkü hava soğuktu. Petrus da onlarla birlikte durmuş ısınıyordu. Başkâhin İsa'yı öğrencileri ve öğretişiyle ilgili olarak sorguya çekti. İsa şu yanıtı verdi: “Ben dünyayla hep açıkça konuştum. Bütün Yahudiler'in toplandıkları sinagogta ve tapınakta öğrettim. Gizlide hiçbir şey konuşmadım. Neden beni sorguya çekiyorsun? Kendilerine ne söylediğimi beni işitenlerden sor. Onlar ne konuştuğumu bilirler.” İsa bunları söyleyince orada dikilen görevlilerden biri, “Başkâhini böyle mi yanıtlıyorsun?” diyerek O'na bir tokat attı. İsa ona, “Eğer haksız bir şey dedimse, haksızlığımı belirt” dedi, “Ama doğruysa neden bana vuruyorsun?” Bunun üzerine Hanna O'nu bağlanmış durumda Başkâhin Kayafas'a gönderdi. Bu arada Simun Petrus durmuş ısınıyordu. Kendisine, “Sen de O'nun öğrencilerinden değil misin?” diye sordular. O yadsıdı: “Hayır değilim!” Başkâhinin kölelerinden biri –Petrus'un kulağını kestiği adamın bir akrabası–, “Seni bahçede O'nunla birlikte görmedim mi?” diye sordu. Petrus yine yadsıdı ve o anda horoz öttü.