YUHANNA 17:15-22
YUHANNA 17:15-22 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)
Onları dünyadan uzaklaştırmanı değil, kötü olandan korumanı istiyorum. Ben dünyadan olmadığım gibi, onlar da dünyadan değiller. Onları gerçekle kutsal kıl. Senin sözün gerçektir. Sen beni dünyaya gönderdiğin gibi, ben de onları dünyaya gönderdim. Onlar da gerçekle kutsal kılınsınlar diye kendimi onların uğruna adıyorum. “Yalnız onlar için değil, onların sözüyle bana iman edenler için de istekte bulunuyorum, hepsi bir olsunlar. Baba, senin bende olduğun ve benim sende olduğum gibi, onlar da bizde olsunlar. Dünya da beni senin gönderdiğine iman etsin. Bana verdiğin yüceliği onlara verdim. Öyle ki, bizim bir olduğumuz gibi bir olsunlar.
YUHANNA 17:15-22 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)
Onları dünyadan kaldırmanı değil, ancak şerirden saklamanı yalvarırım. Ben dünyadan olmadığım gibi, onlar da dünyadan değildirler. Onları hakikatte takdis eyle; senin sözün hakikattir. Sen beni dünyaya gönderdiğin gibi, ben de onları dünyaya gönderdim. Ve onların uğruna ben kendimi takdis ediyorum ki, onlar da hakikatte takdis olunsunlar. Yalnız onlar için değil, fakat onların sözü ile bana iman edecek olanlar için de, hepsi bir olsunlar diye, yalvarıyorum; nasıl ki, ey Baba, sen bendesin, ve ben de sendeyim, onlar da bizde olsunlar da, beni sen gönderdiğine dünya iman etsin. Bana verdiğin izzeti ben de onlara verdim ki, biz bir olduğumuz gibi, onlar da bir olsunlar
YUHANNA 17:15-22 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)
Onları dünyadan kaldırman için değil, kötü olandan koruman için dilekte bulunuyorum. Ben dünyadan olmadığım gibi, onlar da dünyadan değiller. Onları gerçek aracılığıyla kutsal kıl. Senin sözün gerçektir. Beni dünyaya gönderdiğin gibi, ben de onları dünyaya gönderdim. Kendimi onların yararına adıyorum; öyle ki, onlar da gerçekle kutsal kılınsınlar. “Yalnız onlar için değil, onların bildirisiyle bana iman edenler için de dilekte bulunuyorum. Öyle ki, tümü bir olsunlar. Senin bende, benim de sende olduğum gibi, ey Baba, onlar da bizde olsunlar. Böylece beni senin gönderdiğine dünya iman etsin. “Bana verdiğin yüceliği onlara verdim. Öyle ki, bizim bir olduğumuz gibi, onlar da bir olsunlar.