YEREMYA 44:1-30
YEREMYA 44:1-30 Kutsal Kitap Yeni Çeviri 2001, 2008 (TCL02)
Mısır'ın Migdol, Tahpanhes, Nof kentlerinde ve Patros bölgesinde yaşayan Yahudiler'e ilişkin RAB Yeremya'ya şöyle seslendi: “İsrail'in Tanrısı, Her Şeye Egemen RAB diyor ki, Yeruşalim ve Yahuda kentlerine getirdiğim bütün felaketleri gördünüz. İşte yaptıkları kötülük yüzünden kentler bugün yıkık; içlerinde oturan yok. Sizin de kendilerinin ve atalarının da önceden tanımadığınız başka ilahlara buhur yakıp taparak beni öfkelendirdiler. Peygamber kullarımı defalarca gönderip, ‘Nefret ettiğim bu iğrençlikleri yapmayın!’ diyerek onları uyardım. Ama dinlemediler, kulak asmadılar. Kötülüklerinden dönmediler, başka ilahlara buhur yakmaktan vazgeçmediler. Bu yüzden kızgın öfkemi döktüm; Yahuda kentlerine, Yeruşalim sokaklarına karşı öfkem giderek şiddetlendi. Onlar bugün olduğu gibi yıkık ve ıssız bırakıldı. “İsrail'in Tanrısı RAB, Her Şeye Egemen Tanrı şöyle diyor: Neden bu büyük felaketi başınıza getiriyorsunuz? Kadın erkek, çoluk çocuk Yahuda halkından kesilip atılacak, sizden sağ kalan olmayacak. Yerleşmek üzere geldiğiniz Mısır'da ellerinizin yaptıklarıyla, başka ilahlara buhur yakmakla beni öfkelendiriyorsunuz. Başınıza felaket getiriyorsunuz. Dünyadaki uluslarca aşağılanacak, yerileceksiniz. Yahuda'da, Yeruşalim sokaklarında atalarınızın, Yahuda krallarıyla karılarının, kendinizin, karılarınızın yaptığı kötülükleri unuttunuz mu? Bugüne dek pişmanlık duymadılar, benden korkmadılar. Size ve atalarınıza verdiğim yasa ve kurallar uyarınca yaşamadılar. “Bu yüzden İsrail'in Tanrısı, Her Şeye Egemen RAB diyor ki: Başınıza yıkım getirmeye, bütün Yahuda halkını yok etmeye kararlıyım. Yerleşmek üzere Mısır'a gelmeye kararlı olan Yahuda'nın sağ kalanlarını ele alacağım. Hepsi Mısır'da yok olacak; kılıçtan geçirilecek ya da kıtlıktan ölecek. Küçük büyük hepsi kılıçtan, kıtlıktan ölecek. Lanetlenecek, dehşet konusu olacak, aşağılanacak, yerilecekler. Yeruşalim'i cezalandırdığım gibi, Mısır'da yaşayanları da kılıçla, kıtlıkla, salgın hastalıkla cezalandıracağım. Yerleşmek için Mısır'a gelen Yahuda halkının sağ kalanlarından hiçbiri kurtulmayacak, hiç kimse sağ kalıp Yahuda'ya dönmeyecek. Yerleşmek üzere oraya dönmek isteseler de, kaçıp kurtulan birkaç kişi dışında dönen olmayacak.” Karılarının başka ilahlara buhur yaktığını bilen erkekler, orada duran kadınlar, Mısır'ın Patros bölgesinde yaşayan bütün halk –ki büyük bir topluluktu– Yeremya'ya şu karşılığı verdi: “RAB'bin adıyla bize söylediklerini dinlemeyeceğiz! Tersine, yapacağımızı söylediğimiz her şeyi kesinlikle yapacağız: Gök Kraliçesi'ne buhur yakacak, atalarımızın, krallarımızın, önderlerimizin ve kendimizin Yahuda kentlerinde, Yeruşalim sokaklarında yaptığımız gibi ona dökmelik sunular dökeceğiz. O zamanlar bol yiyeceğimiz vardı, her işimiz yolundaydı, sıkıntı çekmiyorduk. Oysa Gök Kraliçesi'ne buhur yakmayı, dökmelik sunular dökmeyi bıraktığımız günden bu yana her yönden yokluk çekiyoruz; kılıçtan, kıtlıktan yok oluyoruz.” Kadınlar, “Evet, Gök Kraliçesi'ne buhur yakıp dökmelik sunular dökeceğiz! Ona benzer pideler pişirip kendisine dökmelik sunular döktüğümüzü kocalarımız bilmiyor muydu sanki?” diye eklediler. Bunun üzerine Yeremya ona karşılık veren kadın erkek bütün halka şöyle dedi: “Sizin, atalarınızın, krallarınızın, önderlerinizin, ülke halkının Yahuda kentlerinde, Yeruşalim sokaklarında yaktığınız buhuru RAB unuttu mu? Haberi yok muydu? RAB yaptığınız kötülüklere, iğrençliklere artık dayanamadığı için, bugün olduğu gibi ülkeniz aşağılanıp yerildi, kimsenin yaşamadığı dehşet verici bir viranelik oldu. Siz başka ilahlara buhur yaktınız, RAB'be karşı günah işlediniz; O'nun sözünü dinlemediniz, yasasına, kurallarına, antlaşma koşullarına uymadınız. Bu yüzden bugün olduğu gibi başınıza felaket geldi.” Yeremya bütün halka, özellikle de kadınlara, “RAB'bin sözüne kulak verin, ey Mısır'da yaşayan Yahudalılar” dedi, “İsrail'in Tanrısı, Her Şeye Egemen RAB diyor ki, ‘Gök Kraliçesi'ne buhur yakacağız, dökmelik sunular dökeceğiz, adaklarımızı kesinlikle yerine getireceğiz’ diyerek siz de karılarınız da verdiğiniz sözü yerine getirdiniz. “Öyleyse verdiğiniz sözü tutun! Adadığınız adakları tümüyle yerine getirin! Mısır'da yaşayan Yahudiler, RAB'bin sözünü dinleyin! ‘Büyük adım üzerine ant içiyorum ki’ diyor RAB, ‘Mısır'da yaşayan Yahudiler'den hiçbiri bundan böyle adımı ağzına alıp Egemen RAB'bin varlığı hakkı için diye ant içmeyecek. Çünkü onların yararını değil, zararını gözlüyorum; Mısır'da yaşayan Yahudiler yok olana dek kılıçtan, kıtlıktan ölecek. Kılıçtan kurtulup da Mısır'dan Yahuda'ya dönenlerin sayısı pek az olacak. Mısır'a yerleşmeye gelen Yahuda halkından sağ kalanlar o zaman kimin sözünün yerine geldiğini anlayacak: Benim sözümün mü, yoksa onlarınkinin mi? “ ‘Başınıza yıkım getireceğim; sözümün yerine geleceğini bilesiniz diye’ diyor RAB, ‘Sizi burada cezalandıracağıma ilişkin belirti şu olacak.’ RAB diyor ki, ‘Yahuda Kralı Sidkiya'yı can düşmanı Babil Kralı Nebukadnessar'ın eline nasıl teslim ettimse, Mısır Firavunu Hofra'yı da can düşmanlarının eline öyle teslim edeceğim.’ ”
YEREMYA 44:1-30 Turkish Bible Old Translation 1941 (KMEYA)
M ISIR diyarında oturan, Migdolda, ve Tahpanheste, ve Memfiste, ve Patros diyarında oturan bütün Yahudiler için Yeremyaya şu söz geldi: İsrailin Allahı, orduların RABBİ, şöyle diyor: Yeruşalim üzerine, ve bütün Yahuda şehirleri üzerine getirmiş olduğum kötülüğün hepsini gördünüz; ve onların, ve atalarınızla sizin bilmediğiniz başka ilâhlara buhur yakmağa, ve kulluk etmeğe giderek beni öfkelendirmek için etmiş oldukları kötülükleri yüzünden, işte, bugün şehirler harap, ve içlerinde oturan yok. Ve erken davranıp göndererek, bütün peygamber kullarımı size gönderip: Ah, nefret etmekte olduğum bu mekruh şeyi yapmayın, dedim. Fakat dinlemediler, ve başka ilâhlara buhur yakmıyıp kötülüklerinden dönmek için kulak asmadılar. Bundan dolayı kızgınlığım ve öfkem taşıp döküldü, ve Yahuda şehirlerinde ve Yeruşalim sokaklarında tutuştu; ve bugün olduğu gibi harap ve virane oldular. Ve şimdi İsrailin Allahı, orduların Allahı RAB şöyle diyor: Sizin için bir bakiye kalmasın diye, sizden erkeği ve kadını, çocuğu ve emzikte olanı Yahuda içinden kesip atmak için, misafir olarak gittiğiniz Mısır diyarında, başka ilâhlara buhur yakıp ellerinizin işlerile beni öfkelendirerek, kesilip atılmak, ve dünyanın bütün milletleri arasında lânetlik ve utanç olmak için, canlarınıza bu büyük kötülüğü niçin ediyorsunuz? Yahuda diyarında, ve Yeruşalim sokaklarında atalarınızın işledikleri kötülükleri, ve Yahuda kırallarının kötülüklerini, ve karılarının kötülüklerini, ve sizin kötülüklerinizi, ve karılarınızın kötülüklerini unuttunuz mu? Bugüne kadar kendilerini alçaltmadılar, ve korkmadılar, ve önünüze ve atalarınızın önüne koyduğum şeriatimde ve kanunlarımda yürümediler. Bundan dolayı İsrailin Allahı, orduların RABBİ şöyle diyor: İşte ben, kötülük için, bütün Yahudayı kesip atmak için, size yüneleceğim. Ve Mısır diyarında misafir olmak için oraya girmek üzre yünelmiş olan Yahuda bakiyesini ele alacağım, ve hepsi telef olacaklar; Mısır diyarında düşecekler; kılıçla ve kıtlıkla telef olacaklar; küçüğünden büyüğüne kadar, kılıçla ve kıtlıkla ölecekler; ve lânetlik, ve şaşılacak, ve nefret edilecek bir şey, ve bir utanç olacaklar. Ve Yeruşalimi kılıçla, kıtlıkla, ve veba ile nasıl yokladımsa, Mısır diyarında oturanları da öyle yoklıyacağım; ve Mısır diyarında misafir olmak üzre oraya giden, ve Yahuda diyarında oturmak üzre oraya dönmeği özliyen Yahuda bakiyesinden, oraya dönmek için kaçıp kurtulan ve bırakılan kimse kalmıyacak; ancak kaçıp kurtulan bir kaç kişiden başkası dönmiyecek. Ve karılarının başka ilahlara buhur yaktıklarını bilen bütün erkekler, ve orada durmakta olan bütün kadınlar, büyük bir cemaat, Mısır diyarında Patrosta oturan bütün kavm, Yeremyaya cevap verip dediler: Bize RABBİN ismile söylediğin sözde seni dinlemiyeceğiz. Fakat gökler kıraliçasına buhur yakmak, ve ona dökülen takdimeler dökmek için ağzımızdan çıkan her sözü mutlaka yapacağız, nitekim biz ve atalarımız, kırallarımız ve reislerimiz, Yahuda şehirlerinde ve Yeruşalim sokaklarında yaptık; o zaman ekmeğe doyuyorduk, ve iyilik görüyor, kötülük görmiyorduk. Ve gökler kıraliçasına buhur yakmağı, ve ona dökülen takdimeler dökmeği bıraktığımız vakitten beri, her şeye muhtaç olduk, ve kılıçla, ve kıtlıkla telef olduk. Ve biz gökler kıraliçasına buhur yakarken, ve ona dökülen takdimeler dökerken, kocalarımızın haberi olmadan mı ona tapınmak için pideler yaptık, ve ona dökülen takdimeler döktük? Ve Yeremya bütün kavma, erkeklere ve kadınlara, kendisine o cevabı vermiş olan bütün kavma söyliyip dedi: Sizin ve atalarınızın, kırallarınızın ve reislerinizin, ve memleket kavmının Yahuda şehirlerinde, ve Yeruşalim sokaklarında yaktığınız buhuru RAB anmadı mı, ve onun hatırına gelmedi mi? ve RAB işlerinizin kötülüğü yüzünden, ve yaptığınız mekruh şeyler yüzünden artık dayanamadı; ve bugün olduğu gibi içinde oturanı kalmıyarak memleketiniz virane, ve şaşılacak, ve nefret edilecek bir şey oldu. Mademki buhur yaktınız, ve mademki RABBE karşı suç işlediniz, ve RABBİN sözünü dinlemediniz, ve şeriatinde, ve kanunlarında, ve şehadetlerinde yürümediniz; bundan dolayı, bugün olduğu gibi başınıza bu kötülük geldi. Ve Yeremya bütün kavma ve bütün kadınlara dedi: Mısır diyarında olan bütün Yahuda, RABBİN sözünü dinleyin. İsrailin Allahı, orduların RABBİ şöyle söyliyip diyor: Gökler kıraliçasına buhur yakmak için, ve ona dökülen takdimeler dökmek için adamış olduğumuz adakları mutlaka yapacağız, diyerek siz de karılarınız da ağzınızla söylediniz, ve ellerinizle yerine getirdiniz; adaklarınızı tutun, ve adaklarınızı yapın. Mısır diyarında oturan bütün Yahuda, bundan dolayı RABBİN sözünü dinleyin: İşte, ben büyük ismim üzerine and ettim ki, RAB diyor, artık bütün Mısır diyarında, Yahuda adamlarından hiç birinin ağzı ile: Hay olan Rab Yehovanın hakkı için, diye benim ismim çağırılmıyacak. İşte, ben uyanık durup onları iyilik için değil kötülük için bekliyorum; ve Mısır diyarında olan bütün Yahuda erleri bitinciye kadar, kılıçla ve kıtlıkla telef olacaklar. Ve kılıçtan kaçıp kurtulanlar, sayısı az adamlar, Mısır diyarından Yahuda diyarına dönecekler; ve Mısır diyarında misafir olmak için oraya giden bütün Yahuda bakiyesi, kimin sözü duracağını bilecekler, benimki mi, yoksa onlarınki mi? Ve elbette sözlerimin kötülük için size karşı duracağını bilesiniz diye, RAB diyor, bu yerde sizi yoklıyacağıma alâmet şu olacak; RAB şöyle diyor: İşte, Yahuda kıralı Tsedekiyayı, düşmanı olan ve canını arıyan Babil kıralı Nebukadretsarın eline nasıl verdimse, Mısır kıralı Firavun Hofrayı da, düşmanlarının eline, ve canını arıyanların eline öyle vereceğim.
YEREMYA 44:1-30 Kutsal Kitap ve Deuterokanonik Kitaplar (KKDEU)
Mısır'ın Migdol, Tahpanhes, Nof kentlerinde ve Patros bölgesinde yaşayan Yahudiler'e ilişkin RAB Yeremya'ya şöyle seslendi: “İsrail'in Tanrısı, Her Şeye Egemen RAB diyor ki, Yeruşalim ve Yahuda kentlerine getirdiğim bütün felaketleri gördünüz. İşte yaptıkları kötülük yüzünden kentler bugün yıkık; içlerinde oturan yok. Sizin de kendilerinin ve atalarının da önceden tanımadığınız başka ilahlara buhur yakıp taparak beni öfkelendirdiler. Peygamber kullarımı defalarca gönderip, ‘Nefret ettiğim bu iğrençlikleri yapmayın!’ diyerek onları uyardım. Ama dinlemediler, kulak asmadılar. Kötülüklerinden dönmediler, başka ilahlara buhur yakmaktan vazgeçmediler. Bu yüzden kızgın öfkemi döktüm; Yahuda kentlerine, Yeruşalim sokaklarına karşı öfkem giderek şiddetlendi. Onlar bugün olduğu gibi yıkık ve ıssız bırakıldı. “İsrail'in Tanrısı RAB, Her Şeye Egemen Tanrı şöyle diyor: Neden bu büyük felaketi başınıza getiriyorsunuz? Kadın erkek, çoluk çocuk Yahuda halkından kesilip atılacak, sizden sağ kalan olmayacak. Yerleşmek üzere geldiğiniz Mısır'da ellerinizin yaptıklarıyla, başka ilahlara buhur yakmakla beni öfkelendiriyorsunuz. Başınıza felaket getiriyorsunuz. Dünyadaki uluslarca aşağılanacak, yerileceksiniz. Yahuda'da, Yeruşalim sokaklarında atalarınızın, Yahuda krallarıyla karılarının, kendinizin, karılarınızın yaptığı kötülükleri unuttunuz mu? Bugüne dek pişmanlık duymadılar, benden korkmadılar. Size ve atalarınıza verdiğim yasa ve kurallar uyarınca yaşamadılar. “Bu yüzden İsrail'in Tanrısı, Her Şeye Egemen RAB diyor ki: Başınıza yıkım getirmeye, bütün Yahuda halkını yok etmeye kararlıyım. Yerleşmek üzere Mısır'a gelmeye kararlı olan Yahuda'nın sağ kalanlarını ele alacağım. Hepsi Mısır'da yok olacak; kılıçtan geçirilecek ya da kıtlıktan ölecek. Küçük büyük hepsi kılıçtan, kıtlıktan ölecek. Lanetlenecek, dehşet konusu olacak, aşağılanacak, yerilecekler. Yeruşalim'i cezalandırdığım gibi, Mısır'da yaşayanları da kılıçla, kıtlıkla, salgın hastalıkla cezalandıracağım. Yerleşmek için Mısır'a gelen Yahuda halkının sağ kalanlarından hiçbiri kurtulmayacak, hiç kimse sağ kalıp Yahuda'ya dönmeyecek. Yerleşmek üzere oraya dönmek isteseler de, kaçıp kurtulan birkaç kişi dışında dönen olmayacak.” Karılarının başka ilahlara buhur yaktığını bilen erkekler, orada duran kadınlar, Mısır'ın Patros bölgesinde yaşayan bütün halk –ki büyük bir topluluktu– Yeremya'ya şu karşılığı verdi: “RAB'bin adıyla bize söylediklerini dinlemeyeceğiz! Tersine, yapacağımızı söylediğimiz her şeyi kesinlikle yapacağız: Gök Kraliçesi'ne buhur yakacak, atalarımızın, krallarımızın, önderlerimizin ve kendimizin Yahuda kentlerinde, Yeruşalim sokaklarında yaptığımız gibi ona dökmelik sunular dökeceğiz. O zamanlar bol yiyeceğimiz vardı, her işimiz yolundaydı, sıkıntı çekmiyorduk. Oysa Gök Kraliçesi'ne buhur yakmayı, dökmelik sunular dökmeyi bıraktığımız günden bu yana her yönden yokluk çekiyoruz; kılıçtan, kıtlıktan yok oluyoruz.” Kadınlar, “Evet, Gök Kraliçesi'ne buhur yakıp dökmelik sunular dökeceğiz! Ona benzer pideler pişirip kendisine dökmelik sunular döktüğümüzü kocalarımız bilmiyor muydu sanki?” diye eklediler. Bunun üzerine Yeremya ona karşılık veren kadın erkek bütün halka şöyle dedi: “Sizin, atalarınızın, krallarınızın, önderlerinizin, ülke halkının Yahuda kentlerinde, Yeruşalim sokaklarında yaktığınız buhuru RAB unuttu mu? Haberi yok muydu? RAB yaptığınız kötülüklere, iğrençliklere artık dayanamadığı için, bugün olduğu gibi ülkeniz aşağılanıp yerildi, kimsenin yaşamadığı dehşet verici bir viranelik oldu. Siz başka ilahlara buhur yaktınız, RAB'be karşı günah işlediniz; O'nun sözünü dinlemediniz, yasasına, kurallarına, antlaşma koşullarına uymadınız. Bu yüzden bugün olduğu gibi başınıza felaket geldi.” Yeremya bütün halka, özellikle de kadınlara, “RAB'bin sözüne kulak verin, ey Mısır'da yaşayan Yahudalılar” dedi, “İsrail'in Tanrısı, Her Şeye Egemen RAB diyor ki, ‘Gök Kraliçesi'ne buhur yakacağız, dökmelik sunular dökeceğiz, adaklarımızı kesinlikle yerine getireceğiz’ diyerek siz de karılarınız da verdiğiniz sözü yerine getirdiniz. “Öyleyse verdiğiniz sözü tutun! Adadığınız adakları tümüyle yerine getirin! Mısır'da yaşayan Yahudiler, RAB'bin sözünü dinleyin! ‘Büyük adım üzerine ant içiyorum ki’ diyor RAB, ‘Mısır'da yaşayan Yahudiler'den hiçbiri bundan böyle adımı ağzına alıp Egemen RAB'bin varlığı hakkı için diye ant içmeyecek. Çünkü onların yararını değil, zararını gözlüyorum; Mısır'da yaşayan Yahudiler yok olana dek kılıçtan, kıtlıktan ölecek. Kılıçtan kurtulup da Mısır'dan Yahuda'ya dönenlerin sayısı pek az olacak. Mısır'a yerleşmeye gelen Yahuda halkından sağ kalanlar o zaman kimin sözünün yerine geldiğini anlayacak: Benim sözümün mü, yoksa onlarınkinin mi? “ ‘Başınıza yıkım getireceğim; sözümün yerine geleceğini bilesiniz diye’ diyor RAB, ‘Sizi burada cezalandıracağıma ilişkin belirti şu olacak.’ RAB diyor ki, ‘Yahuda Kralı Sidkiya'yı can düşmanı Babil Kralı Nebukadnessar'ın eline nasıl teslim ettimse, Mısır Firavunu Hofra'yı da can düşmanlarının eline öyle teslim edeceğim.’ ”